Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmak istenen kömürlü termik santrale karşı Bursalılar mücadelesi OHAL’e rağmen sürüyor.
Bursa Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmak istenen kömürlü termik santrale karşı Bursalılar mücadelesi OHAL’e rağmen sürüyor. DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu bileşenleri, daha önce yargının iptal ettiği ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tekrardan verilen ÇED olumlu kararının iptal edilmesi için ikinci kez yargıya başvurdu.
Kentin merkezinde DOSAB yönetimi tarafından kurulmaya çalışılan ve Bursalılar tarafından 3 yıldır mücadelesi süren kömürlü termik santral hakkında yeni bir hukuksal süreç başladı. 2015 Temmuz ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından santral hakkında verilen ÇED olumlu kararının iptali için DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu bileşenleri dava açmıştı. Bursa 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada yargı, 2015 Ekim ayında dosyaya bilirkişi atanmasına ve gerekli raporlar hazırlanana kadar projenin yürütülmesinin durdurulmasına karar verdi. İncelemeler sonrasında ÇED raporundaki eksiklikler, yanıltıcı bilgiler sebebiyle yargı, Bakanlıkça verilen olumlu kararı hukuka aykırı bularak iptal etti.
OHAL bahane, rant şahane
DOSAB yönetimi iptale neden olan eksikliklerden bazılarında değişikliklere giderek ÇED raporunu tekrardan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sundu. Bakanlık, Bursa halkının ölüm bacaları olarak nitelendirdiği santraller hakkında ikinci kez olumlu görüş vererek 18 Temmuz günü onayladı.
DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu üyeleri onaylanan ÇED olumlu kararının iptali için açılacak dava öncesinde bugün Ataevler Adliyesi önünde bir araya geldiler. Platform adına açıklamada bulunan Bursa Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Avukat Eralp Atabek, “İddiaya göre ÇED raporundaki eksiklikleri giderdiler. Şu anda nerede ise havayı temizleyecek termik santralı kurulacak. Hataların olduğu bir ÇED raporuna karşı davamızı açıyoruz. Akademik odalar, dernekler, gerçek kişiler, milletvekilleri taraf olarak yer alıyor. Olumlu sonuç almayı öncelikle yürütmeyi durdurma kararı almayı ardından da iptal almayı bekliyoruz” dedi.
“524 bin ton kömür yakacak bir tesis kentin ortasına kurulmak isteniyor”
Platform bileşenlerinden olan Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayhan Pala da insanların sağlığı için mücadele ettiklerini belirterek, kentin ortasına kurulacak santralin bir yılda 524 bin ton kömür yakacağının altını çizdi. Pala, “Bu tesisin kurulmasıyla havanın temizleneceği gibi saçma sapan bilimle ve bir rakımla ilgisi olmayan bir iddia ile sanki bu şehirde yaşanan insanlarla dalga geçer gibi bir ÇED raporu karşımıza çıkmış bulunuyor. Eğer bu tesis kurulursa buradan, Bursa’da yaşayanlara sesleniyoruz, Ulucami’ye 9 kilometre olan yılda 524 ton kömür yakacak bu kömürü Balıkesir ve civarından getirmek için 200 kamyonun buraya giriş çıkış yapacak trafik kazasından tutun da çevre kirliliğine, hava kirliliğinden su kirliliğine kadar çok büyük sorunlar oluşturacak bir tesis olacak” şeklinde konuştu.
DOĞADER Başkanı Murat Demir ise, ÇED raporunun onaylandığı tarihe dikkat çekerek, bu kararı verenler arasında FETÖ’cülerin olup olmadığı konusunun bir muamma olduğunu ifade etti. Demir, “ÇED’in onaylandığı tarih 18 Temmuz. Darbe girişinin hemen ertesi. Şimdi soruyoruz. ÇED’e olumlu raporu verenler içerisinde FETÖ hareketi içinde olanlar var mıdır, yok mudur? Bu onaydan sonra gözaltına alınanlar oldu mu olmadı mı? Bu projeyi hazırlayan DOSAB’ın Başkanı FETÖ soruşturması nedeniyle cezaevinde. Bu proje sadece sağlığı bozan değil, Bursa’nın bütünlüğüne zarar veren bir projedir. Geçmişte olduğu gibi bu projeye karşı hukuk mücadelemiz devam edecek. Bu projeyi Bursa’ya yaptırmayacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Açıklama sonrasında platform bileşenleri ÇED raporuna dair hazırladıkları dava dosyasıyla adliye binasına girerek, ikinci kez yürütmenin durdurulması ve olumlu kararının iptali için mahkemeye başvurdu.