Canım abim iyi ki doğdun, keşke yaşamımın 23 yılında olduğu gibi hep yanımda olsaydın,hep benim sorumluluğumu taşıyıp ışığım olsaydın.
İkbal Eren Yarıcı, ağabeyi Hayrettin Eren'e doğum gününde şöyle seslendi:
02.05.1954 İstanbul-Hasköy Keçeci Piri mah. Piri paşa sokağı üç katlı ahşap bir evin ikinci katı, ablam henüz üç yaşında eve bir bebek gelir. Bu bebeğin kardeş olduğu adının da HAYRETTİN olduğu söylenir. Evin tek çocuğuyken iki çocuk olması yetmezmiş gibi bir de abla olup sorumluluk üstlenir. Aradan üç yıl daha geçer eve bir bebek daha gelir. Bu bebeğinde kardeş olduğu ve adının İkbal olduğu söylenir. Ama bu defa ablam sorumluluğu paylaşır. HAYRETTİN'de abi olur, ilk ünvanını alır. Aradan yedi yıl geçer yıl 1964 eve bir bebek daha gelir. Bu bebeğin de kardeş olduğu ve adının Faruk olduğu söylenir. Bu defa sorumluluk üçe bölünür. Bende abla oldum.
Ablam Cemile 13, abim Hayri 10, ben 7 yaşındaydım dördüncümüz Faruk geldiğinde. Anne ve babamız dört çocuğun sorumluluğunu alırken biz kardeşlerde bizden öncekilerin sorumluluğunu üstleniyorduk ve harika bir dörtlü olmuştuk. Bu doğal olandı. Ama bazı şeyler alışkanlık mı yapıyor ne...yaşımız büyüdükçe gördüklerimiz ve yaşadıklarımız memleket sorumluluğu üstlenmemiz gerektiğini de gösterdi ve elbette en büyüğünü HAYRİ üstlenmişti.
Canım Abim ;
Bugün aramızda olsan saçların beyazlamış yada belki de dökülmüş, belki yüzünde biraz kırışıklıklarla 64.yaşın için pasta kesip iyi dileklerde bulunacaktık, kim bilir ne mavralar yapacaktık. Mesela "ücretsiz toplu taşım kartı almana bir yıl kaldı" der miydik? Ama hayır demezdik çünkü sen ,siz aramızda olsaydınız zaten uğruna can verdiğiniz DEVRİMİ çoktan yapmış olurdunuz herkeste zaten ücretsiz toplu taşım kullanıyor olurdu. Sizi bunun için kaybetmediler mi? Demek ki biz şu an bilmediğimiz başka şeyleri konuşuyor olurduk. Belki dedikodu yapıyor oluyorduk. Söyleyecek çok şey varda...Neyse bunları sana daha özel koşullarda yazacağım. Şimdi ne yapacağım biliyor musun hepimizin çok sevdiği Hasköy'e gideceğim yine hepimizin çok sevdiği bulabildiğim dostlarımızla (Ali kesinde başkasını bilemem) çay içeceğim. Aslında sen başka şeyler içilmesini tercih ederdin belki ama onu Faruk yapsın. Biz seninle çay içmekten çok zevk alırdık, başka şeylerden de..
Canım abim iyi ki doğdun, keşke yaşamımın 23 yılında olduğu gibi hep yanımda olsaydın,hep benim sorumluluğumu taşıyıp ışığım olsaydın.... Seni çok ama çoookkk özlüyorum........
ARTIK HAYATLARINI HAYRETTİN'İ BULMAYA, SORUMLULARIN YARGILANMASI İÇİN MÜCADELEYE ADADILAR...
SADECE HAYRETTİN'İN DEĞİL, HERKESİN KARDEŞİ OLDULAR
Fotoğraflar: Kerim Eren