Obama ise "Küba'ya değişim gelecek ve sanıyorum Raul Castro bunu anlıyor" dedi.

Sputnik'in haberine göre Obama, Küba’daki ikinci gününe, bağımsızlık mücadelesinin öncüsü, şair ve yazar Jose Marti’nin anıtına çelenk bırakarak başladı. ABD Başkanı, hatıra defterine, “Hayatını vatanı ve özgürlük için feda eden Jose Marti’ye saygılarımı sunmak büyük bir onurdur. Onun özgürlük, bağımsızlığa olan tutkusu Küba halkının bugünkü yaşamını etkiledi” diye yazdı.

İki lider başkent Havana'daki Devrim Sarayı'nda görüştü.

Küba Devlet Başkanı Castro, Obama’yla buluşmasında, tam anlamıyla bir normalleşme için ABD askerlerinin Guantanamo’yu boşaltması ve Küba'ya geri vermesi gerektiğini söyledi. Castro, ABD ambargosunun ülkesinin ekonomik gelişimi önündeki en büyük engel olduğunu belirtti. Ambargonun kalkmasıyla birlikte çok daha fazla şeyin yapılabileceğini ifade eden Castro, Obama ve hükümetinin bu konudaki çabalarının önemini takdir ettiklerini kaydetti.

İki ülke arasında, politik model, demokrasi, insan hakları, sosyal adalet, uluslararası ilişkiler, barış ve istikrar başlıklarında temel farklar bulunduğunun altını çizen Castro, “Kübalılar, büyük bir fedakarlık sonucu elde ettiklerini fedakarlık etmeyecekler” dedi. Siyasi mahkumlarla ilgili iddiaları reddeden Kübalı lider, “Bana siyasi mahkumların listesini verin ve onları serbest bırakayım” dedi.

ABD Başkanı Obama ise ambargoların tam olarak ne zaman sona ereceğine dair elinde bir zaman çizelgesi olmadığını söyledi. “Ambargo sona erecek. Ne zaman? Tam olarak emin olamıyorum” diyen Obama, bu konuda sadece Kongre’de değil, Kübalılar arasında da büyük destek gördüklerini iddia etti.

​Obama, ülkesinde birçok kişinin ‘Küba’daki insan hakları ihlalleri’yla ilgili kaygılandığını belirtirken, Castro ise bu iddiaları reddederek, ‘dünyadaki hiçbir ülkenin uluslararası insan hakları standartlarını tam olarak sağlayamayacağını’ söyledi.