“Çalışmaları, yazıları ve faaliyetleriyle Türkiye’de demokrasinin gelişmesine, barış ortamına ve insan haklarına büyük katkıları olan Celalettin Can derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
78’liler Girişimi sözcüsü ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi üyesi Celalettin Can’ın tutukluluğunun 78. gününde dostları Can'ın serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Postanesi önünde eylemdeydi.
Celalettin Can’a dayanışma kartlarının yanı sıra demokratik kitle örgütlerine, ulusal ve uluslararası basına, siyasi partilere ve sivil toplum kuruluşlarına kart gönderdiler.
Celalettin Can ile yaşamı paylaşan insna hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, Can’ın sağlık sorunları olduğuna dikkat çekti, hastaneye kelepçeli götürüldüğünü anlattı ve serbest bırakılmasını talep etti.
Arkadaşları Celalettin Can’ın insan hakları, demokrasi ve barış mücadelesindeki katkılarını anlattı.
78’liler Girişimi’nden Yunus Bircan’ın okuduğu ortak açıklamada Celalettin Can’ın Akil İnsanlar heyetinde de yer aldığı hatırlatılarak “Çalışmaları, yazıları ve faaliyetleriyle Türkiye’de demokrasinin gelişmesine, barış ortamına ve insan haklarına büyük katkıları olan Celalettin Can derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
Tanrıkulu: Hastaneye kelepçeli götürüldü
Nimet Tanrıkulu, Celalettin Can’ın sekiz yıl önce ağır bir kalp ameliyatı geçirdiğini, gözaltına alınmadan önce biyopsi yapılması gerektiğine dair raporu olduğunu söyledi.
Celalettin Can’ın cezaevinden hastane kontrollerine kelepçeli götürülerek jandarma yanında kontrollerinin yapıldığını belirtti.
Silivri 9 Nolu Cezaevi’nde iki kişilik hücrede kalan Celalettin Can’ın Türkiye dışında yaşamak istemediğini anlatan Tanrıkulu, gerekli tedbirler alınarak tahliyesini beklediklerini ifade etti.
“Celalettin Can hapishane hücresine sığmaz. Ona açılan dava demokrasi, insan hakları ve barış mücadelesine açılmıştır.”
Dosyada gizlilik var
Ortak açıklamayı okuyan Yunus Bircan, “örgüt üyeliği” ile suçlanan Can’ın dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle hangi örgüte üyelikle suçlandığının bilinmediğini anlattı.
“Can’ın tutuklanmasına, katıldığı demokrasi, barış, insan hakları konulu toplantılar ve gösteriler gerekçe olarak gösteriliyor. Oysa ileri sürülen etkinlikler demokratik bir toplumun yapı taşıdır. Demokrasi, özgürlükler savunucusu ve barış yanlısı kimliği ile 78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP Parti Meclisi üyesi olarak Celalettin Can'ın bu tür toplantılara katılması ve açıklamalar yapması, hem en demokratik yasal hakkı hem de görevi.”
Akil insanlar üyesiydi
Can’ın 2013’te barış sürecinde İç Anadolu Akil İnsanlar grubu üyesi olduğunu hatırlatan Bircan, çözüm sürecinde kabul edilen kanunun akil insanların faaliyetlerini güvenceye aldığını hatırlattı.
Celalettin Can’ın tutuklanmadan önce birkaç kez Emniyet’e çağrıldığını anlatan Bircan, burada "Her çağırdığımızda geliyorsunuz, tutuklanırım diye korkmuyor musunuz?” sorusuna verdiği cevabı şöyle aktardı:
“Celalettin Can, ‘Ben bu topraklarda yaşamak istiyorum. Başka bir şey düşünmem de mümkün değil. Mücadelemizi suçlama gerekçesi yapsanız da bizler suç işlemiyoruz. Bizim mücadelemiz bir gün size de gerekli olacak’ dedi."
Sağlık sorunları
Bircan, Celalettin Can’ın, sağlık sorunları nedeniyle tedavisi sürerken tutuklanmasına ve hastaneye kelepçeli götürülmesine dikkat çekti:
“Celalettin Can’ın da tutukluluk durumunun sağlığını tehdit ettiğini gerek kamuoyuna yaptığımız açıklamalarımızda, gerekse ilgili mercilere yaptığımız başvurularımızda defalarca açıklamamıza rağmen tutuklulukta ısrar edilmesi Can’ın sağlığıyla oynanması ve hayati tehlike riskiyle baş başa bırakılması demektir.”
“Hiçbir güvenlik şüphesi olmayan tutuklulara karşı yürütülen bu uygulamalara derhal son verilmesini buradan bir kez daha dile getiriyor, gerekli düzeltmeler yapılmaması halinde bu konuda suç duyurusunda bulunacağımızı ifade ediyoruz.”
Celalettin Can 7 Şubat 2018’de gözaltına alındı, 15. gün “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı, halen Silivri Cezaevinde. Ne var ki, “üyesi olduğu örgüt” bilinmiyor, açıklanmadı. 78’liler Girişimi sözcüsü, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi üyesi, 2013’te Barış için müzakere sürecinde İç Anadolu Akil İnsanlar grubu üyesiydi. 59 yaşında. Şişli Siyasal öğrencisiyken 12 Eylül’den bir süre önce, 1979’da tutuklandı. 19 yıl 9 ay cezaevinde kaldı. İki kitap yazdı: Merhaba Başkaldırı ve 78’ler Sorguluyor. |
Açıklamaya katılanlar: İnsan hakları savunucusu Nimet Tanrıkulu, 78’liler Girişimi’nden Yunus Bircan, İnsan Hakları Derneği’nden Leman Yurtseverve Meral Çıldır, İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch)Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, gazeteci Nadire Mater, Özgürlük ve Dayanışma Partisi Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, DurDe Girişimi'nden Ufuk Uras, sanatçı Zeynep Tanbay, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere, Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği Genel Başkanı Kudret Ünal, Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, Halkların Demokratik Partisi İstanbul İl Başkanı Esengül Demir,Karşı Sanat kurucusu Feyyaz Yaman, Halkların Demokratik Kongresi, Dersim Araştırmaları Merkezi’nden temsilciler.