Suriyelilere yönelik ayrımcılık ve nefret söylemi gün geçtikçe artıyor. Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı Elmas Arus, cezasızlık süreçlerinin hak ihlallerinin artmasına neden olduğunu belirtti.
Mülteciler Derneği'nin 15 Mayıs 2020 tarihli verilerine göre, Türkiye'de geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 3 milyon 579 bin 332 kişi. Gayri resmi olarak 4 milyon Suriyelinin Türkiye’de yaşadığı belirtiliyor. Ucuz işgücü olarak çalıştırılan Suriyeli mülteciler, her türlü ayrımcılığa ve nefret söylemine maruz kalıyor. Yaşanan olayların sorumlusu olarak gösterilen Suriyeliler, bu nedenle her fırsatta saldırıya uğruyor, evleri, işyerleri talan ediliyor ve göçe zorlanıyor.
SURİYELİLER HEDEF OLUYOR
Adana'da 19 Eylül 2019'da Dumlupınar Mahallesi'nde 11 yaşında bir çocuğa Suriyeli bir mültecinin cinsel saldırıda bulunduğu iddiası üzerine Kocavezir ve diğer mahallelerde Suriyeli mültecilere ait dükkanlara saldırı düzenlendi. Ev ve işyeri tahrip edildi. Olay nedeniyle Suriyeli mülteciler, günler sonra normal yaşantılarına dönebildi. Suriye rejim güçlerinin İdlib’in Seraqib ilçesinde 27 Şubat 2020'de TSK ve Türkiye destekli gruplara yönelik Rusya’nın desteğinde gerçekleştirdiği hava saldırısı ardından da bölge kentlerinde Suriyeli mültecilere saldırı düzenlenmişti.
ÇOCUK KATLEDİLDİ
Adana’nın Seyhan ilçesinde 27 Nisan'da "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis F.K. tarafından 18 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan kalbinden vurularak öldürüldü. Sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettiği ve üzerinde geçici kimliği bulunmaması nedeniyle kaçarken öldürülmüştü.
Son olarak da Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Uzunkavak Mahallesi'nde 7 Haziran'da Taha B. komşuları olan Suriyeli mülteci Yusuf ailesine saldırıda bulundu. Saldırı da 2 yaşındaki Halid Yusuf yaşamını yitirirken, Yusuf'un dedesi Muhammed Yusuf da ağır yaralandı. Yaşanan olayın Suriyelilere dair nefret söylemi neticesinde işlendiği belirtildi. Taha B.'nin "Sarhoştum, etrafa ateş açtım" sözleriyle kendini aklamaya çalıştı.
‘MÜCADELE EDECEĞİZ’
Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı Elmas Arus, Suriyeli Yusuf'un öldürülmesinin bir yaşam hakkı ihlali olduğunu söyledi. Cezasızlıkla mücadele etme konusunda Hatay Barosu Çocuk Hakları Komisyonu başta olmak üzere tüm baroları adalete erişim sürecinde Yusuf ailesinin yanında olmaya çağıran Arus, "Adaletsizliğin, toplumsal yansıması olarak ele alabileceğimiz bu olayda caydırıcı cezaların verilmemesi nedeniyle ihlallerin arttığını görüyoruz. Çocuğa yönelik artan şiddet olaylarında cezasızlıkla mücadele edilmesi için daha etkin olunmasının gereğini ve önemini gösteren bu tür olayların tekrarlanmaması için davanın takibin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.
MA / Hamdullah Kesen