Avukatlar hakkında gözaltı kararı olmamasına rağmen, hukuk bürosundaki materyallerin incelenmediği gerekçesiyle gözaltına alınarak tutuklandıklarını kaydeden ÇHD, avukatların derhal serbest bırakılmasını istedi. ÇHD, işçilerin, gençlerin, devrimcilerin, kadınların, halkın avukatlığını üstlenmeye devam edeceklerinin de altını çizdi.

Çağdaş Hukukçular Derneği, 6 Şubat 2024 günü hukuksuzca gözaltına alınan ve tutsak edilen üyeleriyle ilgili açıklama yaptı. ÇHD Genel Merkez yöneticisi Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, üyeler Didem Baydar Ünsal, Seda Şaraldı ve Berrak Çağlar'ın hakkında gözaltı kararı olmamasına rağmen gözaltına alındığı; Halkın Hukuk Bürosuna polisin kapıyı kırarak girdiğini, müvekkillere ilişkin dosya içerikleri, evrak, cd gibi materyallerin adeta yağmalandığı belirtildi.

Avukatların büroda elkonulan materyallerin incelemesinin bitmediği gerekçesiyle tutuklandığı aktarılan açıklamada, "Her ne kadar ana akım medya bu operasyonu 'Çağlayan adliyesi operasyonu' olarak adlandırıp, meslektaşlarımızın yaşanan çatışmayla bir ilgisi olduğu algısını yaratmaya çalışssa da meslektaşlarımız hakkındaki tutuklama kararı da dahil evrak içeriğinde, bu tür bir delile dayanılmadığı gibi böyle bir iddia dahi ileri sürülmedi. Ancak ana akım medya, siyasi iktidar eliyle kendisine servis edildiği şekliyle masumiyet karinesini çiğneyerek, meslektaşlarımızla ilgili b yalanı yaymaya inatla devam etti" denildi.

ÇHD tutsak edilen avukatların hukuki süreçteki hak ihlallerini şu maddelerle sıraladı:
???? "Meslektaşlarımızın bürosu polis tarafından şiddet uygulanarak basılmış, kapıları kırılmış, eşyalarına zarar verilmiştir.
????Tutuklanan meslektaşlarımız Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı ve Didem Baydar Ünsal haklarında gözaltı kararı olmamasına rağmen, sadece o esnada büroda bulundukları için gözaltına alınmıştır.
????Meslektaşlarımızın avukatları ile görüşmeleri 24 saat süre ile kısıtlanmıştır. Dosyada gizlilik kararı olmasına nedeniyle suçlamalardan da ancak savcılık aşamasına gelindiğinde haberdar olunabilmiştir.
????Meslektaşlarımıza hukuki süreç boyunca, Çağlayan'daki çatışmaya katılan kişileri tanıyıptanımadıkları dışında bir soru yöneltilmemiştir. Bu bağlamda Havana Kuralları olarak da bilinen avukatların rolüne ilişin ilkelerin en temeli olan 'avukatların müvekkillleri ile özdeşleştirilmemesi' ilkesi henüz savcılık aşamasında ihlaledilmiştir.
????Meslektaşlarımızın bürosunda el konulan dijital materyal adı verilen cd ve flash bellekler, meslektaşlarımızın yürüttüğü dava dosyalarına ilişkindir. Dosyada bu dava dosyaları  dışında, meslektaşlarımıza atfedilen bir delil söz konusu değildir.
????Meslektaşlarımız her gün adliyelerde görev yürüten, ofislerinin adresi herkesçe bilinen kişilerken, aleyhlerine tek bir delil de bulunmazken, bir takım dava dosyasının incelenmemiş olması bahane edilerek tutuklamaları kabul edilmezdir. Bu uygulama en basit ifadesi ile kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlalidir.
????Kaldı ki el konulan cd ve flash bellek içeriğinin meslektaşlarımızın müvekkilerinin dosyaları ile ilgili olduğu gözetildiğine avukat-müvekkil ilişkisinin gizliliğinin de ihlal edildiği görülecektir.
????Meslektaşlarımız hakkında basına servis edieln yalan yanlış bilgilerle masumiyet karinesi hakları da ihlal edilmiştir."

Bugüne kadar hiçbir iktidar odağına tabi olmadıklarını, boyun eğmediklerini kaydeden ÇHD, bundan sonra da haklın, ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin, devrimcilerin, kadınların avukatlığını üstlenmeye devam edeceklerini belirtti. ÇHD, tutsak meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.