İşçi direnişlerini selamlayan ÇHD, direnen tüm işçi ve emekçilerin taleplerini sahiplendiklerini kaydetti. CHD, dayatılan sefalet koşullarından kurtulmanın tek yolunun birlikte mücadele etmek olduğunun alını çizdi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), günlerdir süren işçi direnişlerine ilişkin açıklama yaptı. "işçi sınıfının fiili meşru mücadelesinin gönüllü avukatlarıyız" şiarıyla düzenlenen açıklamada; iktidarın doğal alanları sermayeye peşkeş çekerek, her türlü kayıt dışılığı göz göre teşvik ederek, iş cinayetlerini cezasızlık politikaları ile ödüllendirerek, işçi sınıfının kazanılmış haklarını sözde yargı içtihatları ve yasal anlamda yok hükmündeki genelgelerle iğdiş ederek her geçen gün sermayeye yeni birikim alanları yaratmaktan geri durmadığı kaydedildi.
Bu karanlık tablo karşısında insanca bir yaşam ve onurlu bir gelecek için direnmekten başka bir yol olmadığının altı çizilen açıklamada, 2020 yılının başından bu yana Türkiye'nin dört bir yanında işçi direnişlerinin olduğu hatırlatıldı.
'MÜCADELEYİ BÜYÜTENLERE SELAM OLSUN'
Açıklamada, "Trendyol'da kendilerine reva görülen yok hükmündeki zamma karşı isyan eden ve kazanımları ile bütün işçi sınıfına, emekçilere, hepimize umut olan Trendyol emekçilerine selam olsun! BBC Türkçe'de grev silahına sarılarak haklarını kazanan basın emekçilerine, Alpin Çorap'da iş bırakarak kazanan çorap işçilerine selam olsun. Gebze'de kurulu Farplas'da devletin kolluk kuvvetleri ile kolkola girmiş patrona karşı hem çalışma şartlarının iyileştirilmesi hem de sendikal örgütlenme hakkı için fiili ve meşru mücadeleyi büyüten işçilere selam olsun. Mersin'de insanlık dışı barınma koşulları altında, her gün iş cinayeti riski ile çalışırken üstüne üstlük ücretleri gasp edilen ve hakları için iş bırakan Akkuyu Nükleer Santral işçilerine selam olsun. Aksa Jeneratör'de örgütlenme haklarını kullandıkları için işten atılan ve direnişe geçen işçilere selam olsun. Çimsataş'da, Oppo'da, Kayı İnşaat'da, Şişli Belediyesi'nde, İzmir'de kurulu Polibak Fabrikası'nda, Kızılay Afyon Maden Suyu Fabrikası'nda, Beks Çorap'da, Urfa'da kurulu Lila Kağıt'da, İstanbul Finans Merkezi Şantiyesi'nde, Eskişehir Kıraç Metal'de, Antep'de Sevinçler Sağlık Ürünleri, Melike Tekstil, Zafer Tekstil'de ve Kartal Halı'da, Esenyurt Migros Depo'da, Hopa Limanı'nda, Mersin Tarsus Hali'nde üretimden gelen gücünü kullanarak insanca bir yaşam için fiili meşru mücadeleyi yükselten tüm işçi ve emekçilere selam olsun. Aras Kargo'da, Sürat Kargo'da, Yurtiçi Kargo'da, Hepsi Jet'de, Scotty'de ve elbette Yemek Sepeti'nde günlerdir meydanları doldurarak mücadeleyi büyüten kargo işçilerine selam olsun" denildi.
'DİRENENLERİN TALEPLERİNİ SAHİPLENİYORUZ'
"Direnen işçilerin gönüllü avukatlarıyız" denilen açıklama şöyle devam etti: "Yasalarla güdükleştirilmiş grev silahını da aşan bir biçimde, gücünü üretimden aldığını bilerek sermayenin tüm tehdit ve zorbalıkları karşısında mücadeleyi büyütmekte ısrar eden tüm emekçilerin taleplerine sahip çıkıyoruz. Bizler bu coğrafyada avukatlık yapmaya başladığımız günden bu yana, avukatlık mesleğinin ifa yerinin adliye koridorlarıyla mahkeme salonlarıyla sınırlı olmadığının bilinciyle hareket ettik. Bir kez daha bilinsin isteriz ki direnen tüm işçi ve emekçilerin gönüllü avukatlığını üstlenmeye hazırız. Sermayenin hukuku karşısında sınıfın hukukunu yaratmanın mücadelesini vermek için bu kavgada üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Bugün hepimize dayatılan bu sefalet koşullarından kurtulmanın tek yolunun birlikte mücadele etmek olduğunun bilinciyle direnen dostlarımızın taleplerini sahipleniyoruz."