CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına, “Bir edepsizlik varsa, Hulusi Akar’ın atanmış bir bakan olarak ki bu bakanlar eski bakanlar değil. Bu bakanlar, tek adamın ağzına bakanlar. Bunların bütün sorumlulukları kendisini atayan tek adama karşı. Bunlar, Meclise atanmış bürokrat olarak gelenler. Bunlar teknisyen. Bir teknisyen çıkacak Cumhuriyet Halk Partisi grubuna çıkacak, parmak sallayacak. O parmağı ona sallatmazlar” dedi. Özel, “Gerekirse meydanda oluruz, gerekirse Mecliste mücadele ederiz ama bu tek adam rejiminin bu sindirme politikalarına teslim olmayız” ifadesini kullandı.

SİYASİ DOKUNULMAZLIĞINI KALDIRDIK

CHP’li Özel, Radyo Sputnik’te “Yavuz Oğhan’dan BideBunuDinle” programına katıldı.

Özel, Erdoğan’ın kendisine yönelik sözleri üzerine, “Önce burası bir demokrasi parlamentosu mu yoksa burası bir emirlik, şeyhlik falan mı ona karar vermeleri lazım. Demokrasilerde bırakın Milli Savunma Bakanını, Genelkurmay Başkanı dahi eleştirilebilir. Ordunun yaptıkları, güvenlik güçlerinin yaptıkları da eleştirilir. Ordunun yaptıklarına ses çıkarılmadığı rejimlere demokrasi denmez. Kaldı ki burada ne bir ordu eleştirisi var ne de güvenlik güçlerinin eleştirisi var. Üzerindeki üniformayı çıkarmış, tarafsız olması gereken Hulusi Akar, perdenin arkasında üniformayı çıkarmış, takım elbisesini giymiş, siyasete iktidar partisinden girdi. Geçmişte bütün şüpheleri ve eleştirileri de haklı çıkardı bu yaptığıyla. Madem ki siyasetçisin, bakansın, partilisin, eleştiriye açık olacaksın. Biz Hulusi Akar’ın dokunulmazlığını kaldırdık bütçe görüşmelerinde. Yaptığımdan çok memnunum, yaptığımın arkasındayım. Sorular sorduk” diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:

BAŞ EDEMEDİ, HAKİMLERİNİ SAVCILARINI SARDI BAŞIMIZA

“Bunu edepsizlik olarak gören bir kişi varsa, demokrasiye, fikir özgürlüğüne, parlamenter demokrasideki muhalefetin haklarına karşı edepsizlik içindedir. Bir edepsizlik varsa, Hulusi Akar’ın atanmış bir bakan olarak ki bu bakanlar eski bakanlar değil. Bu bakanlar, tek adamın ağzına bakanlar. Eski bakanlar bu meclisten güvenoyu alıyorlardı, meclise karşı siyasi sorumlulukları vardı. Bunların bütün sorumlulukları kendisini atayan tek adama karşı. Bunlar, Meclise atanmış bürokrat olarak gelenler. Bunlar teknisyen. Bir teknisyen çıkacak Cumhuriyet Halk Partisi grubuna çıkacak, parmak sallayacak. O parmağı ona sallatmazlar. Sallattırmadık. Onun seçilmişlere karşı had bildirme hakkı yoktur. ‘Yürütmenin tek muhatabı benim’ diyor ya, o zaman cumhurbaşkanı gelecek. Hem gelme, hem teknisyenleri yolla. Kaldı ki zaten cumhurbaşkanının tavrı şunu gösteriyor: Bakanı baş edememiş, cumhurbaşkanı yardımcısı baş edememiş, kendi baş edememiş, hakimlerini, savcılarını başımıza sarmaya çalışıyor.

KORKMAYACAĞIZ, SUSMAYACAĞIZ

Temel bir eleştirimiz şuydu: Kuvvetler ayrılığının ayaklar altına alındığını, kuvvetler birliğinin sağlandığını, bir tek kişinin hem yasamayı, hem yürütmeyi, hem yargıyı şekillendirdiğini söylüyorduk. Bütün eleştirileri haklı çıkarır bir yaklaşım içinde. ‘Önce tazminat, sonra ceza’ diyor. Buna kim karar verir? Buna AK Parti’nin genel başkanı mı karar verir, yürütmenin başı mı karar verir? Sen kimsin? Yargının başı değil ama yargıyı kendisine bağladığından emin. Geçtiğimiz günlerde Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e ‘hesap verecekler’ dedi, 1 saat sonra soruşturma açıldı ya. Diyor ki, ‘Ben istikameti, talimatı verdiğimde benim hakimlerim, savcılarım boş durmaz, bu kişiye dava açarlar’ Buradaki müdahale Özgür Özel’e, Kemal Kılıçdaroğlu’na, Metin Akpınar’a yönelik değildir. Buradaki müdahaleye halkı korkutmaya, susturmaya ve sindirmeye yönelik bir müdahaledir. Korkmayacağız, susmayacağız, bir adım geri atmayacağız.

TEK ADAM REJİMİNİN SİNDİRME POLİTİKALARINA TESLİM OLMAYIZ

Biz boynumuzu bir santim eğsek, Türkiye diz çöker, buna izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi korku imparatorluğuna çevirip, herkesin demokrasiden, muhalefetten ümidini kesmesini istiyor. Gerekirse meydanda oluruz, gerekirse Mecliste mücadele ederiz ama bu tek adam rejiminin bu sindirme politikalarına teslim olmayız. Ne yapacak ya? Ne kadar paramız varsa elimizden alsın, hapse atacaksa atsın, canımızı mı alacak. Canımızı da alacaksa, bu tek adam rejimine karşı bu mücadele sürecek. Bu partide bir tane Özgür Özel yok, bir tane Kemal Kılıçdaroğlu yok. Tüm üyelerimiz Özgür Özel’dir, Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Hiçbiri de bu tek adam bizi tehdit ediyor, önümüze bariyer koyuyor diye susacak insanlar değil. Ben korkmuyorum ama yakınlarımı, sevdiklerimi, dostlarımı korkutmayı başarıyorlar. Biz de endişe etmeyin diyoruz onlara. O gün Hulusi Akar’a sorduğum her sorunun arkasındayım. Hulusi Akar hem siyasete girecek, hem partili bakan olacak. Eleştirilmeyeceksin. Eleştirdik, eleştirmeye devam edeceğiz. Hulusi Akar’ın fiilen siyasi dokunulmazlığı kalkmıştır.”

BİR ADIM DA GERİ DURMUYORUZ

Özel, Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimine yönelik CHP’nin özeleştiri yapması gerektiğine yönelik sözlerine de, “Ne özeleştirisi ya. Genel başkanımıza telefonla ulaştığımızda Hayati Yazıcı yanındaydı, uçakta. Ben kendisine Meclise gitmeyi düşündüğümüzü söylediğimde, ‘Derhal gidin, demokrasiye sahip çıkın. Benim de ilk fırsatta meclise ulaşacağımızı söyle’ demiş birisi. Hayati Yazıcı, benim Mecliste yaptığım konuşmayı izlemiş, gelmiş beni tebrik etmiş birisi. Darbe Komisyonu’nda tutanak altında verilmiş ifadeler. Bir tanesi kule temizlenmeden iniş yapmaz, öbürü Ilgaz Tüneli’ne kaçar. Sonra Kemal Bey tankın yanından niye geçmiş? Hepsini İçişleri Bakanlığı’nın polisleri koruyor. Bütün liderlerin güvenliğini o polisler alıyor. Sanki kendileri gelmiş de tankın tepesine çıkmış. Bunları istismar alanına çevirmek kadar yanlış bir şey olmaz. Darbede can, mal, mülk vermiş ama en çok da ülkenin demokrasisinin kaybettiğini deneyimlemiş bir parti olarak 15 Temmuz darbesine taraf olmamız mümkün mü? FETÖ’cüler hepimizin canına kastetti. Aynı mekandaydık, onlar oldu demokrasi kahramanı biz olduk darbe yanlısı” eleştirisinde bulundu.