12 Eylül cuntasının uzun yılar cezaevinde tuttuğu ve idama mahküm ettiği Necati Kınalı, CHP’ye çağrıda bulundu.
12 Eylül cuntasının tutukladığı ve uzun yılar cezaevinde tuttuğu ve idama mahküm ettiği Necati Kınalı, ülkenin içinden geçtiği günler nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi'ne uyarılarda bulunarak Tarihsel Sorumluluk adıyla çağrı yaptı.CHP’yi emek güçlerinin ve sol güçlerin yanında güçlü bir şekilde yer almaya davet etti. İşte o açıklama…
Tarih, kendi ülkesinde giderek yükselen faşizme karşı güçlü bir direniş örgütleyemeyenlerin hazin sonları ile doludur. Almanya'da yükselen Nazi faşizmine karşı Alman sosyal demokratlarının yeterince direnç gösterememesinin sonuçlarının kime fatura edildiği en canlı örneklerden biridir. Üzerinde bulunduğumuz ve sorunların yaşandığı bölge Osmanlı coğrafyasıdır. Bu coğrafya çok büyük altüst oluşların olduğu, eski çağlardan beri sınıf savaşının yaşandığı, tarihsel devrimlerle medeniyetlerin altüst olduğu bir bölgedir; 1. ve 2. emperyalist paylaşım savaşı ile İran Devrimi, Sovyetler'in Afganistan'ı işgali, Arap Baharı adı altında ABD ve müttefiki AKP iktidarının desteği ile Mısır, Tunus, Libya yönetimlerinin devrilmesi ve bugünkü süreçlerde Irak'ta, Suriye'de yaşananlar en son altüst oluşlardandır. Ülkemiz için aynı şeyleri, yani faşizmin ayak seslerinin yaklaştığını söylemek mümkündür.
Ülke ekonomisi Suudi Arabistan, Katar'dan ve ülke topraklarının Sorosçu uluslararası tekellere peşkeş çekilmesinden, özelleştirmelerden gelen, üretime dayalı olmayan sıcak paralarla ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Bunun yanında yurttaşlara yüklenen yüksek orandaki dolaylı ve dolaysız vergileri de göz ardı etmemek gerekir.
İşsizlik, pahalılık emekçi halkımızın baş belası olmayı sürdürmektedir, tüketim çılgınlığı özendirilirken mevcut iktidar tarafından üretim neredeyse durma noktasına getirilmiştir. Eğitim, sağlık, ulaşım büyük oranda özelleştirilerek işbirlikçi sermayeye peşkeş çekilmiş, yargının bağımsızlığı yok edilerek mevcut iktidarın yargısı haline getirilmiştir.
Bir korku imparatorluğu yaratılmıştır. Dünyada en çok gazetecinin, düşünürün hapiste olduğu bir ülke durumundayız. Binlerce kişilik koruma ordusu ile gezen hükümet temsilcileri, her köşe başında bir kamera ve hukuksuz dinlemeler. Ne yazık ki bütün bunlar ülkemizin gerçekleri. "İstanbul'da Lale Devri, Ankara'da Fetret Devri" yaşanmaktadır.
Bütün bu olumsuzluklara ve yükselen faşizme karşı Emek Cephesini örgütlemek, bir direniş hattı kurmak; sosyal demokratların, devrimcilerin, yurtseverlerin, dolayısıyla CHP'nin tarihi görevi olmalıdır. Genel Başkanımızdan Partimizin her kademesinde görev yapan tüm üyelerinin de bu konuda sorumlu olduğu gibi aynı zamanda mazlum ulusların da özgürlük ve bağımsızlıkları konusunda duyarlı ve sorumlu olmalıdır.
CHP bulunduğu coğrafya nedeniyle klasik bir sosyal demokrat parti değildir. Kökleri Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne kadar gider. Halkçılık ve devrimcilik temel ilkesi olmalıdır. O halde bu ilkeleri tereddüde meydan vermeden açıkça savunmalıdır.
Halklar mozaiği olan bu kadim topraklarda yakın geçmişte ve günümüzde derin acılar yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Tüm bu acıların tekrarlanmaması, mevcut sorunların demokratik yollarla aşılması için gerekli hassasiyete ve duyarlılığa sahip olunmalıdır. Halklar arasındaki kardeşliğin, birlikteliğin geliştirilebileceği bir ortamın yaratılmasına zemin hazırlayacak demokrasi güçlerinin birliği Kürt sorunu başta olmak üzere bu kadim topraklarda Asurîlerin, Süryânilerin, Keldânilerin, Ezîdilerin ve diğer tüm halkların toplumsal sorunlarını demokratik bir zeminde çözümüne hizmet edecektir.