Güncel

Çınar Özdemir'den 'Anlaşılmak İster İnsan' I Turgutlu'da kitabını imzalayacak

Şair Çınar Özdemir, Liman Yayınevi tarafından çıkarılan ANLAŞILMAK İSTER İNSAN kitabını Manisa, Turgutlu’da okuyucularıyla buluşturacak. Özdemir, kitabını 10 Ağustos Çarşamba günü Turgutlu Öğretmenevi’nde saat 19.00’da imzalayacak.

9 Ağustos 2022 Saat: 13:42
Çınar Özdemirden Anlaşılmak İster İnsan I Turgutluda kitabını imzalayacak
Çınar Özdemir'den 'Anlaşılmak İster İnsan' I Turgutlu'da kitabını imzalayacak

Çınar Özdemir  kitabının önsözünde düşünce ve duygularını şöyledile getiriyor:

Hiçbir zaman itibar etmedim duyduklarıma, şablonculuğa, klişeye, kendimi onaylatmak için göze girmeye. Okuduklarımdan başladım ilkin; gördüm ki, kitaplar insana kanat takmaz, düşlerinin ağırlıklarından kurtulmasını sağlar sadece. Sonra da gözle, sözle, yürekle dokunduklarımdan; eylemlerimden kendimi rafine etmeyi öğrendiğimde başladı asıl öğrenmelerim. Bir öğretmenle öğrencilerinin eşitlendiği bir sınıfta dünya her gün yeniden kurulmalıydı oysa.

İlk olarak boğulmamayı öğrendim, sonra da kıyıya nasıl çıkılabileceğini; bununla yetinmenin sıradanlığını fark edip hayatın akışında azgın dalgalarla alabora olup batmadan başkalarını kendisiyle birlikte taşıyabilen sandal olmayı. Sularla boğuşa boğuşa, göğüs göğse çarpışarak ilerleyebilmek için, başımın üstünden kovanından salıverilmiş arılar gibi uğuldayarak geçen kurşunların ve sözcüklerin alaşımını birlikte eritip elde ettiğim anlam denen cevherden ördüğüm yalnızlıktan öğrendim asıl öğreneceklerimi.

Gördüm ki; bazı can çekiştiren acılar, ayrık otu gibi, bir köşede sessiz ya da gürültülü yaşanan zevklerden ve yalıtılmış yalnızlıktan türemekteydi. Kim ki; düşkün bir yaşama doğmakla sakatlanmamışsa, yaşama içgüdüsünden var ettiği uslan maz arayış isteğiyle öne atılarak ödüllendirmiştir, her şeyi geride bırakıp dağlara çekilen yalnızlık ödülüyle kendini. Her kutlamada zulüm, her yasta gizlenmiş yaşama sevinci, her yasada acı çektirme isteği... Geride bıraktım. 

Nereye gittiysem sırtını ahlaka dayamışların açık sözlülüklerinden nice alçaklıkların türediğini gördüm. Böylece parçalandı ahlak ve saçıldı ortalığa öze gizlenmiş dürüstlüğün cam kırıkları.

Gözü pekçe cesaretin silahlarını kuşanmışların atılganlıkları onları eğer ölüme götürmemişse, nice zaman sonra ihanetin kapısında o kimselerin kendilerine nasıl nöbet yazdırmak için sıraya girdiklerini gördüm. Eylemin amaca yöneldiği anda gerçekleşen ölümdür, eylemcinin yücelmesini sağlayan. Sırf bu sebeplerden dolayı yalındır yalnızlığım.

Yaşam ve yok oluşun savaş ikliminde, bir başıma tırmandığım kendi zirvemden, acılarda bir doygunluk noktasına çoktan ulaşıldığının tek geçerli kanıtı olan ve başka da gösterebileceği kanıtı bulunmayan bir savaşçının, ancak kendi içinde yankılanan "Yeteeeer!..." çığlığının kanatlarıyla usul usul irtifa kaybedip, bunun kişinin kendisine şiddetle yetmediğinin seslenişi olduğunu bilerek konacak bir engin aradım.

Uçabilmek için soğuk yükseltiler kadar meltemler esen yeşil enginlere de ihtiyaç duyar oldum yalnızlığımda. Bu yalnızlıkta bile birbirlerine zıt yönlerde ilerleyen iki saatin tik tak seslerini vuruyordu çelişki. Her ikisinin de sesine kulak vererek savaştım kendimle. Ve bu savaşta şiire dönüştürüp dışarıya döktüklerim yansa da sadece burada okuyacaklarınızdır geride kalanlar. 

Açıklama yok.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız