CİSST, 26 cezaevinden gelen şikayetleri yayınladıkları bir raporla kamuoyu ile paylaştı. Raporda, tutuklu ve hükümlülerin koğuşlardaki kalabalıktan dolayı sosyal mesafe kuralına uyamadıkları belirtildi.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) 20-25 Mart tarihleri arasında cezaevlerinden danışma hattına gelen şikâyetleri bir raporla yayınladı. CİSST, raporda cezaevleri ile tutukluların isimlerini gizli tutarken, 3’ü kapalı cezaevi olmak üzere 26 farklı cezaevinden şikayetler alındığını belirtti.
CEZAEVLERİNDE KOŞULLAR
Raporda cezaevlerinde kapasite sorununun uzun süredir devam etmekte olduğu ve bu sebeple birçok sorun yaşandığı belirtilirken, gelen şikayetlerde koğuşların kalabalık, yatakların birbirlerine yakın mesafede olduğu ve tutuklu ve hükümlülerin bu yakınlıkta uyumak zorunda kaldıkları, sosyal mesafe koyamadıkları, ortak alanlar ve yemekhanelerde ise çok fazla kişinin bir araya gelmek zorunda kaldığı vurgulandı.
Raporun detaylarına ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
“*Dezenfekte amaçlı bazı cezaevlerinde ilaçlama yapılırken bazılarında yapılmadığı,
*Koridorlara dezenfekte malzemesi koyan cezaevlerinin sayısının oldukça az olduğu,
*İnfaz koruma memurlarının bazı cezaevlerinde maske takarlarken bazı cezaevlerinde takmadıkları veya bir kısmının taktığı,
*İnfaz koruma memurlarının sayım dışında mahpuslara yaklaşmadığı ve bazı cezaevlerinde mahpuslara ayakta omuz omuza sayım yaptırıldığı,
*İnfaz koruma memurlarının bazı cezaevlerinde mahpusların yemeklerini kapıya bıraktığı, mahpusla temas etmediği,
*Birçok cezaevinde düzenli temizlik yapılmadığı,
*Dezenfektanların kantinde 10- 45 TL arasında değişen ücretlerle satıldığı,
*Yemekhanelerin yeterince temizlenmediği;
*Bazı cezaevi idareleri koğuşlara sabun dağıtırken bazı cezaevlerinde sabuna erişilmediği,
*Mahpuslara maske ve eldiven sağlanmadığı,
*Ücretsiz temizlik malzemesinin sağlanmadığı, ücretini ödeyemeyen, maddi durumu iyi olmayan mahpuslara da malzemenin sağlanmadığı,
*Birçok cezaevinde tuvaletlere dezenfektan konulmadığı,
*Banyoların kirli olduğu,
*Bazı cezaevlerinde her koğuşa 1 saat banyo izni verildiği, diğer vakitlerde banyoların kilitlendiği,
*Lavabo sayısının az olduğu,
*Suların sık sık kesildiği ve sıcak suyun sınırlı verildiği,
*Bazı cezaevlerinde çamaşırhanede çamaşırlarını ücret vererek yıkamaya devam ettiklerini, deterjan alamayan mahpusların olduğu,
*Bazı cezaevlerinde izinden dönen mahpusların karantinaya alındığı, bazı cezaevlerinde ise böyle bir önlemin başlarda alınmadığı mahpusların eski koğuşlarında kalmaya devam ettiği fakat şu anda karantina koğuşlarının aktif olarak kullanıldığı,
*Karantina koğuşları için görüş kabinleri ve atölyeler gibi alanların kullanıldığı,
*Birçok cezaevinde karantina koğuşunda kalan mahpusların ortak kullanım alanlarını ve yemekhaneleri diğer mahpuslarla birlikte kullandığını ve bu konuda gerekli özenin gösterilmediği,
*Birkaç cezaevinde karantina bölümünde kalan mahpusların diğer koğuşlarda kalan mahpuslarla iletişimlerinin kesildiği, kötü şartlarda tutulduğu, hastaneden dönen mahpusların da bu koğuşlara alındığı,
*Risk grubunda olan mahpuslar için hiçbir önlem alınmadığı, risk grubunda olanlar ve izinden gelen mahpusların aynı bölümde tutulduğu,
*Mahpusların bazı cezaevlerinde karantina koğuşunda yerde yattıkları, temizlik malzemesine ulaşamadıkları,
*Karantina koğuşlarının kalabalık olduğu ve sosyal mesafe imkanının olmadığı,
*Doktor kontrolünün olmadığı, yalnızca ateşlerinin ölçüldüğü,
*Ateşi 38.5’a çıkan mahpusların olduğu ve test yapılmadığı;
*Sağlık hakkına erişimde doktorun revire gelmediği, mahpusların revire çıkarılmadığı,
*Mahpusların revirden ilaç alamadığı,
*Hasta ve yaşlı mahpuslar için önlemler alınmadığı,
*Kalp hastası ve kronik hasta mahpuslar için önlemlerin alınmadığı, mahpusların önlemlerini kendileri aldığı,
*Beslenme konusunda ise yemeklerin kötü, sağlıksız olduğu, hijyenik olmadığı, ek gıdanın sağlanmadığı, vitaminin sağlanmadığı, kantindeki ürünlerin pahalı olduğu, limon, sarımsak, soğan gibi ürünlerin sınırlı sayıda geldiği belirtildi.”