Bizler hak savunucuları olarak gerçekleştirilen tüm hak ihlallerinin takipçisi olmaya ve bu ihlallerin son bulması için en yüksek sesimizle haykırmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu tarafından 20 Kasım Çocuk Hakları sözleşmesi'nin yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapıldı. Çocuk Hakları, İnsan Haklarıdır! başlıklı açıklamada şöyle denildi:
Çocuk Hakları Sözleşmesinin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 20 Kasım 1989’da benimsenmesi ve 193 ülke tarafından onaylanmasıyla, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmesi üzerinden 28 yıl, Türkiye’nin kabulünün üzerinden ise 22 yıl geçmiş bulunmaktadır. Yaşadığımız coğrafya dahil olmak üzere görüyoruz ki Çocuk Hakları sözleşmesini imzalayan taraf devletlerin birçoğu bu sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirmemektedir. Gerek dünyada gerek Türkiye’de yaşanan birçok çocuk hak ihlali bize bu durumu tüm açıklığı ile göstermektedir.
Yaşanan tüm bu çocuk hak ihlallerinin yanı sıra Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini dünya ülkelerinin kabul tarihinden sonra 2 Ekim 1995’de imzalarken en temel hakların başında gelen maddelerden; 17, 29, 30. maddeye çekince koyarak imzalaması da biz çocuk hakları savunucuları açısından kabul edilemezdir.
Çekince konulan bu maddeler çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürünü yaşatma ve kendi dilini özgürce kullanma haklarına sınırlılık getirmekle kalmayıp, bizzat devlet eliyle birçok hak ihlali gerçekleşmesine de neden olmaktadır. Görsel ve yazılı basına yansıyan haberler de bu iddiamızın gerçekliğini göstermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1995’te onaylamış olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ile çocuğun evrensel haklarını tüm yasa ve düzenlemelerin üzerinde tutacağını kabul ve taahhüt etmiş olmasına rağmen 28 yıldır bu sözleşmenin ilke ve hedeflerini gündemine almamıştır. Sözleşmede özetlenen haklar nerede olurlarsa olsunlar bütün çocuklar için geçerlidir. Devletler, çocukların haklarına eksiksiz biçimde saygı gösterilmesini sağlayacak önlemleri almakla yükümlüdürler. Fakat son dönemdeki olaylar gösteriyor ki, çocukların geliştirilmesi, katılımları bir yana devlet tarafından yaşam hakları bile korunamamakta, bizzat ihlal edilmektedir. Türkiye'nin çekince koyduğu 17. 29. Ve 30. Maddelerinin yanı sıra, kabul etmiş olduğu 19. Maddenin yükümlülükleri yerine getirmemektedir. Söz konusu 19. Maddede “Çocuk her türlü sömürü, kötü muamele, şiddet ve ihmale karşı korunur.”
Çocuk anne babasının, işverenin ve devletin üzerinde dilediği gibi tasarruf edebileceği bir nesne değildir! Çocuk Hakları Sözleşmesi, altına imza atan devletleri bağlayıp yükümlülük altına sokan bir hukuksal bağlılıktır. Yetkili makamların, bu hak ihlallerinin sorumlularının bulunması, yargılanmasını sağlaması ve yasaları uygulama gerekliliğini bir kez daha yineliyoruz.
Bizler hak savunucuları olarak gerçekleştirilen tüm hak ihlallerinin takipçisi olmaya ve bu ihlallerin son bulması için bulunduğumuz bütün alanlarda en yüksek sesimizle haykırmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.