Güncel

"Cocuklarımıza verdiğimiz eğitim, kusurlu, eşitsiz, ayrımcı, muhafazakar ve piyasacı"

Kocaeli Dayanışma Akademisi’nin ikinci dersi ‘Eğitim Paneli: 4+4+4, TEOG ve LYS/YGS’ oldu.

19 Ekim 2017 Saat: 14:48
"Cocuklarımıza verdiğimiz eğitim, kusurlu, eşitsiz, ayrımcı, muhafazakar ve piyasacı"
"Cocuklarımıza verdiğimiz eğitim, kusurlu, eşitsiz, ayrımcı, muhafazakar ve piyasacı"

Kocaeli Dayanışma Akademisi 2017/18 akademik yılının ikinci dersi panel şeklinde gerçekleşti. Panelin moderatörlüğünü Eğitim-Sen Şube Başkanı Hicran Turan yaparken, konuşmacılar ise Serap Duman, Veysel Kaplan ve Metin Temel oldu. Eğitim-Sen Kocaeli Şubesinde gerçekleşen derste Kocaeli Dayanışma Akademisi'nin (KODA) ikinci dersi çokça tartışılan eğitim sistemi üzerine oldu. 
BİR ÖĞRENCİ ORTALAMA 739 SINAVA GİRİYOR
Panelde ilk konuşan eğitimci Serap Duman, dini vakıflarla okulların protokoller imzalamasının sakıncalı olduğunu belirterek, "Bir çocuk 11-12 yaşına gelmeden dini eğitim almamalı. Dini olguları öğrenmek soyut olguları öğrenmeleri geliştirir. Eğer çocuklara dini eğitim veremeye kalkarsak onlara korku, kaygı, öğrenme kişilik bozukluklarının yaratılmasına sebep olabiliriz" dedi. TEOG ile ilgili ne olacağını kimsenin bilmediğini aktaran Duman, "Ama buna rağmen Derince'de bir okul kitap basıyor, yeni sınav sistemine öğrenci hazırladığını söylüyor. Maalesef çocuklarımıza verdiğimiz eğitim, kusurlu, eşitsiz, ayrımcı, muhafazakar ve piyasacı. Bizler; ırkçı, ayrımcı, dışlayıcı, cins ayrımcı olmayan, farklı kültürleri yok saymayan, sınav merkezli olmayan bir eğitim sistemi istiyoruz. Ülkede bir öğrenci ortalama 739 sınava giriyor. Bizler de öğrencilerimize ne diyeceğimizi şaşırıyoruz, sistem değişti ama yerine ne geldi bunu söyleyemiyoruz" ifadelerini kullandı. 
EN SOMUT TAHRİBAT OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE
Eğitim-Sen Eski Şube Başkanı Veysel Kaplan ise 1924 Tevhid-i Tedrisat kanunuyla tüm öğretim programlarının birleştirilerek milli eğitim bakanlığı bünyesinde toplanmasından günümüze kadar değişime uğrayan eğitim sistemlerini anlattı. 4+4+4 değişiminin ülkeye neler getirdiği üzerine veriler aktaran Kaplan, "Öğrenciler, veliler ve biz öğretmenler bu sistemden mağdur oldu. Eğitim vakıflara teslim eğilmiş durumda. 4+4+4'ün en somut tahribatı okul öncesi eğitimde oldu. 40 bin sınıf öğretmeni norm kadrosu durumuna geldi, bunlara alan değişikliği hakkı tanındı. Bunlar normal bir ülkede bir faciadır, velilerin ayağa kalkması gerekir" dedi. 
SÜREKLİ YALAN ÜRETEN BİR MEKANİZMA
Eğitimin başından beri demokratik olmadığını söyleyerek sözlerine başlayan eğitimci Metin Temel ise, "Mevcut olanı eleştirirken bir önceki iyiymiş gibi bir hava katıyoruz, öyle değil. Başından beri bu ülkede eğitim hiçbir zaman demokratik değildi. İnkar ve anadil eğitimin yokluğu üzerine kurulu bir sistem oldu her zaman. 'İhtiyaçlar nedir, nasıl bir sistem kurmalıyız' diye düşünmeden sistemler değiştiriliyor" dedi. Eğitimin en temel insani hak olduğunun altını çizen Temel, "Sürekli yalan üreten bir mekanizma ile karşı karşıyayız. Bu sorun ülkenin tamamının sorunu. 80 milyonun buna müdahil olması gerekiyor. Ne yapmalı, nasıl yapmalının cevabını ortak bir akılla bulmalıyız. Çünkü eğitim en temel insan hakkıdır. Bunun devlet tarafından kamusal olarak verilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. Panel, soru cevapların üzerinde yaşanan tartışmanın ardından son buldu. (Kaynak: Astagos Haber)

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız