Güncel

Cumartesi Anneleri 742.hafta: Açıklamalarımızı Galatasaray’da yapmak istiyoruz

Valiliğin Galatasaray Meydanı yasağını eleştiren Hanife Yıldız, kendisine “Kaldırın bunu buradan” diyen polislerin Çorlu tren faciasında yaşamını yitirenlerin ailelerine de aynı şekilde davranmasına dikkat çekti.

16 Haziran 2019 Saat: 08:39
Cumartesi Anneleri 742.hafta: Açıklamalarımızı Galatasaray’da yapmak istiyoruz
Cumartesi Anneleri 742.hafta: Açıklamalarımızı Galatasaray’da yapmak istiyoruz

EMRE ORMAN-

İSTANBUL-Cumartesi Anneleri 742. hafta oturumunda kayıp yakınları 1994 yılında Diyarbakır’da kahvehanede otururken Beyaz Toros’lu JİTEM üyeleri tarafından zorla gözaltına alınan ve ağır işkence görmüş cansız bedeni bir hafta sonra çöplükte bulunan Abdulkadir Çelikbilek için adalet talebiyle bir araya geldi.

Galatasaray Meydanı’ndaki eylem yasağı nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde yoğun polis ablukası altında buluşan kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını da taşıdı. 

Hanife Anne’den valiye: “Galatasaray’daki yasağı kaldır!” 

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, konuşmasında valiliğin Galatasaray’a ilişkin yasağına dikkat çekti. Kendilerine alanın yasaklanmasına rağmen Vali'nin isteğiyle Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapıldığını hatırlatan Yıldız, "Biz de diyoruz ki biz kendi alanımızda basın açıklaması yapmak istiyoruz" dedi.

Galatasaray Meydanı'nın kayıplar mücadelesi bakımından önemini hatırlatan Yıldız, valiye seslendi ve şöyle devam etti:

"Bu yasağı kaldır. Bizi polislerle karşı karşıya getirme. Benim içimi kanatan tekrardan acımı depreştiren, burada bana ‘Kaldırın bunu buradan’ diyenler aynısını tren kazasında insanları ölen ailelere de söyledi. Onları insan olmaya davet ediyorum.”  

742.hafta oturumunda basın açıklamasını Sebla Arcan okudu. Türkiye'de siyasi sorumluluk sahibi olanların anayasal görevlerini yerine getirmediklerine dikkat çeken Arcan, insan hakları ihlallerinin yarattığı cezasızlık kültürünün ve siyasallaşan hukuk sisteminin ihlallerin ve adaletsizliğin yaygınlaşmasına neden olmakta olduğuna işaret etti. Bu adaletsizlik ikliminde 742 haftadır "Adalet herkesi kapsamalıdır çünkü; adalet herkes içindir” diyerek buluştuklarını hatırlatan Arcan, “Adalete erişimin imkansızlaştığı bu topraklarda ahlaki sorumluluğumuzun gereği olarak adalet çağrımızda ısrar ediyoruz.” dedi.

Ne Olmuştu? 

38 yaşındaki Abdulkadir Çelikbilek Diyarbakır'da yaşıyordu. 14 Aralık 1994 tarihinde şehir merkezinde bulunan Esnaflar Kahvehanesine gitti. On dakika kadar sonra içinde dört sivil görevlinin bulunduğu beyaz bir Toros araba kahvehanenin önünde durdu. Araçtan inen silahlı iki kişi kahvehaneye girdi. Abdulkadir kahvehaneden ayrılınca onlar da çıktı ve kısa bir süre takip ettikten sonra Abdulkadir'i zorla Beyaz Toros’a bindirdiler.

Olaya tanık olan kişiler durumu Çelikbilek Ailesi'ne bildirdi. Ailenin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı; Çelikbilek'in gözaltına alındığı inkar edildi.

21 Aralık 1994 tarihinde Abdulkadir Çelikbilek'in ağır işkence görmüş bedeni Diyarbakır'daki Mardinkapı Mezarlığı'nın dışında bir çöp yığını içinde elleri arkadan bağlı halde bulundu.

JİTEM mensubu Abdulkadir Aygan olayın nasıl gerçekleştiğini detaylarıyla anlattı. Savcılık iddianamesinde de yer alan beyanında Aygan "Abdulkadir Çelikbilek'i kaçakçılık yapıyor ve örgüte finans sağlıyor suçlamasıyla Diyarbakır postanesi civarında toros arabaya bindirdik. Olayda ben, Kemal Emlük, uzman çavuş Abdulkadir Uğur, uzman çavuş Uğur Yüksel vardı. JİTEM'e götürdük. Buradaki sorgusunda üzerinden hiç para çıkmadı, yoksul bir adamdı, bizde de şüphe olmuştu; ama bir defa almıştık. JİTEM alınca sağ bırakmaz. Şehmuz kod adlı uzman çavuş Uğur Yüksel onu boğarak öldürdü. Beyaz Station arabanın arka kısmına Çelikbilek'in cesedi atıldı. JİTEM tim komutanı Tunay Yanardağ'da oradaydı. Ardından ceset Mardinkapı'daki Diyarbakır Mezarlığı duvarının yanına atıldı.” dedi.

Çelikbilek'in nasıl ve kimler tarafından gözaltına alındığı, işkenceyle sorgulanıp gözaltında katledildiği, suça iştirak eden JİTEM mensubu tarafından açıklanmasına rağmen bugüne kadar iç hukuktan bir sonuç alınamadı.

AİHM'e taşınan davada Mahkeme, Hükümet'in Abdulkadir Çelikbilek'in ölümüne ilişkin açıklamada bulunmadığını, polisler hakkında gerekli soruşturmaların yürütülmediğini ve dosyadaki bilgilerin AİHM'den gizlendiğini kaydetti. 3 1 Mayıs 2005 tarihinde AİHM; Hükümet'in, Abdulkadir Çelikbilek'in gözaltında ölümünden sorumlu olduğu ve yetkili makamların etkili bir soruşturma yürütmediği sonucuna vararak Türkiye'yi mahkum etti.

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Musa Anter ve JİTEM Ana Davası'nın 13 maktulünden biri de Abdulkadir Çelikbilek'tir.

 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız