Güncel

Cumartesi Anneleri 743.hafta: Kayıpların yaşı kadar zaman geçti, adalet sağlanmadı

Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda oturmalarına 44 haftadır izin verilmiyor…

22 Haziran 2019 Saat: 23:25
Cumartesi Anneleri 743.hafta: Kayıpların yaşı kadar zaman geçti, adalet sağlanmadı
Cumartesi Anneleri 743.hafta: Kayıpların yaşı kadar zaman geçti, adalet sağlanmadı

EMRE ORMAN

İSTANBUL-Siverek’te iki aile arasındaki çatışma sonrası yaşanan vahşet ile ilgili konuşan Şerif Taşkaya, 17 yıldır sonuç alınamayan mahkeme ile ilgili İzol ailesine seslenerek “Hatanız mahkemeye başvurmaktı. Urfa’da insanlar iktidarın verdiği yetkiyle öldürüldü” dedi.

Cumartesi Anneleri 743’üncü hafta oturumunda kayıp yakınları 1994 yılında Cizre’nin Cudi mahallesinde evine gelen silahlı kişilerce ‘ifadesinin alınacağı’ gerekçesiyle gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Ahmet Üstün’ün akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle bir araya geldi.

Galatasaray Meydanı’ndaki eylem yasağı nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen kayıp yakınları, gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını da taşıdı.

“Kaybedilenlerin yaşı kadar zaman geçti ama adalet sağlanmıyor”

Oturumda ilk olarak gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman’ın ağabeyi Feyyaz Yaman söz aldı. Kayıpların üzerinden kaybedilenlerin yaşı kadar zaman geçmesine rağmen adaletin sağlanması konusundaki aymazlığın, görevsizliğin ve umarsızlığın hala devam ettiğini kaydeden Yaman, bugün etnik ve siyasi ayrımlar üzerinden diyalog kuruyormuş gibi görünmeye çalışan siyasi söylemin halen komplo teorileriyle toplumdaki boşluğu doldurabileceği inancında olduğuna dikkat çekti. Galatasaray’daki arayışlarının, sözlerini dile getirme haklarının arkasında olduklarını vurgulayan Yaman şöyle devam etti:

“Kayıpların, yok edilenlerin hak ve adaletinin üzerindeki bu kara delik doldurulmadığı müddetçe bu toplumda birlik ve beraberliğin, hukukun, devlet yapısının inşa edilemeyeceğini bir kez daha hatırlatıyoruz”

 “Siverek’te siyasal iktidarın verdiği yetkiyle insanlar öldürülüyor”

 Gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya da söz aldı. Babası gözaltına alındığı zaman savcının ‘aşiret lideri izin verirse’ ya da ‘kontrgerilla izin verirse’ soruşturma açabileceğini söylediğini dile getiren Taşkaya, bugün gelinen noktada da Urfa’da öldürülen İzol ailesinin kendilerinin aile dostu olduğunu aktardı. Arazi anlaşmazlığı nedeniyle 17 yıldır iki ailenin arasında anlaşmazlık olduğunu hatırlatan Taşkaya, şunları kaydetti:

“Düşünün, 17 yıl… 17 yıl boyunca mahkeme diyor ki birbirinize düşman olun, bizden bir sonuç çıkmaz. Yani insanları birbirine düşman eden bir sonuç. Mesela Fırat’ın doğusunda 25-30 yıldır değişen bir şey olmadı. Ben de buradan İzol ailesine seslenmek istiyorum; hatanız, mahkemeye başvurmaktı. Urfa, siyasal iktidarla birlikte hareket eden tefecilerin, çetelerin elinde şu an. İnsanlar inim inim inliyor. Adalet diye bir şey kalmamış. Yargılamalardan sonuç çıkmıyor, insanlar birbirlerini öldürüyor. Siyasal iktidarın verdiği yetkiyle bunlar gerçekleşiyor.”

743’üncü haftada basın açıklamasını Cumartesi insanlarından Maside Ocak okudu. 743 haftadır gözaltında kaybedilenlerin akıbetleri hakkında zamanaşımına tabi olmayacak şekilde hakikati bilmeye haklarının olduğunu dile getiren Ocak, bu haklarının hiçbir koşulda yok sayılamayacağını, reddedilemeyeceğini belirterek “Çağdaş demokratik toplumda, yargı sistemine ve yargının ahlaki gücü ve dürüstlüğüne halkın güvenmesi esastır. Türkiye'de ise halkın güven duyacağı bir yargı sistemi mevcut değildir. Anayasa'nın güvencesindeki haklarını kullanmak üzere sokağa çıkan, hak ve adalet talep eden insanlar suçlanırken, yargılanırken, hapsedilirken; gözaltında kaybetme suçunun emir vericileri, azmettiricileri, failleri cezasızlıkla korunuyor. İktidarlar ve koltuk sahipleri değişse de bu karanlık gelenek hiç değişmiyor.” dedi.

Ne Olmuştu?

25 yaşındaki Ahmet Üstün Cizre'de yaşıyordu. 1994 yılının Nisan ayında gece saat 23.00 sularında, silahlı kişiler üç araçla Üstün Ailesi'nin Cudi Mahallesindeki evine geldi. "İfade verip serbest bırakılacak” diyerek Ahmet Üstün'ü gözaltına aldı.

Ertesi gün baba Mehmet Üstün tabura gidip oğlunu sordu. Taburdaki görevliler Ahmet'in ifadesinin alındığını, daha sonra mahkemeye çıkartılacağını söyledi.

Bunun üzerine Mehmet Üstün ikinci gün savcılığa gitti. Orada da oğlunun serbest bırakıldığı, evine gidip beklemesi söylendi. Ancak Ahmet Üstün bir daha evine gelemedi.

Baba Mehmet Üstün oğlundan haber almak için bölgede JİTEM’le birlikte çalışan birine ulaştı ve para karşılığında oğluyla ilgili bilgi almak istedi. Ödeme yaptığı kişi on gün sonra kendisine; Ahmet'in üç gün gözaltında tutulduktan sonra öldürüldüğü bilgisini verdi.

Ahmet Üstün'ün kayınpederi gözaltı işlemini gerçekleştiren ekipte yer alan JİTEM mensubu Abdulhakim Güven'e ulaştı. Güven ona damadından umudunu kesmesini ve onu beklememesini söyledi.

AP isimli tanık; "Üstün'ü Cizre Garnizon Komutanlığı'nda işkencede gördüm, onu işkenceye götürdüklerinde adını defalarca duydum. Ben yaşanan vahşete tanık oldum." diyerek yaşananları kamuoyu ile paylaştı.

Üstün ailesi 2000 yılında avukatları Tahir Elçi aracılığıyla tekrar savcılığa şikayette bulunup, JİTEM davası kapsamında ifade verdi.

Bugüne kadar maddi gerçeği açığa çıkartacak, failleri cezalandıracak bir yargısal faaliyet gerçekleşmedi. 25 yıldır Fadile Üstün'ün "Oğlumun öldüğünü biliyorum. Bir anne olarak oğluma kavuşmak, mezarının başında dua etmek istiyorum” talebi karşılıksız bırakıldı.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız