Güncel

Cumartesi Anneleri: Bu davayla üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışıyorlar

5. duruşma öncesi yaşanan polis saldırısı ve işkenceli gözaltıyla, duruşmada yaşanan hukuksuzluklara ilişkin basın toplantısı düzenleyen Cumartesi Anneleri, “ adalet arayışımızı engellemeye çalışıyorlar"dedi.

25 Eylül 2022 Saat: 11:15
Cumartesi Anneleri: Bu davayla üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışıyorlar
Cumartesi Anneleri: Bu davayla üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışıyorlar

YÜKSEL UYGUN


5. duruşma öncesi yaşanan polis saldırısı ve işkenceli gözaltıyla, duruşmada yaşanan hukuksuzluklara ilişkin basın toplantısı düzenleyen Cumartesi Anneleri, “Ülkeyi yönetenler, Anayasa ve bağlayıcı uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sorumluluklarına rağmen; 25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana hak ve özgürlüklerimizi gasp eden; hukuka aykırı yasak, engelleme ve gözaltı uygulamaları ile adalet arayışımızı engellemeye, açılan soruşturma ve bu dava ile üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışmakta ve suç işlemektedir" dedi. 

Cumartesi Anneleri, 700. hafta eylemlerine yönelik polis saldırısında aralarında kayıp yakınlarının da olduğu 46 kişinin işkenceyle gözaltına alınmasına rağmen haklarında açılan davanın 5. duruşmada uğradıkları polis saldırısı ve işkenceli gözaltıya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi. 

Basın metnini okuyan Maside Ocak, her duruşma öncesi İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptıklarını ancak 5. duruşma öncesi yapacakları açıklamaya dair Kağıthane Kaymakamlığı'nın hukuka aykırı bir yasak kararı aldığını hatırlattı.

'8 SAAT ÖZGÜRLÜKLERİNDEN MAHRUM KALDILAR'
Ocak, “Duruşmaya ve öncesinde yapılacak basın açıklamasına katılmak için orada bulunanlara son dakikada bildirilen yasak kararı sonrası, etrafımız polis tarafından çembere alınarak, dağılmamız engellendi. Aralarında duruşmaya katılması gereken kayıp yakınları, cumartesi insanları ve avukatlarının da olduğu 16 hak savunucusu işkenceyle gözaltına alındı. Adliye önünde bulunanların tanık olduğu ve basına/sosyal medyaya yansıyan çok sayıda görüntülü/yazılı haberden görüleceği üzere kolluk kuvvetleri duruşmaya katılmak üzere bekleyenleri, ortada hiçbir hukuki gerekçe yokken ve anayasal haklarını ihlal ederek gözaltına alarak, yaklaşık 8 saat özgürlüklerinden mahrum bıraktı" diyerek yaşananları özetledi.

'YARGILAMANIN TARAFSIZLIĞI VE BAĞIMSIZLIĞINA GÖLGE DÜŞTÜ'
İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sırasında da bu hukuksuzluğun devam ettiğini belirten Ocak, “Duruşmaya yargıcın, 'eğer düzeni bozan bir durum olursa, kolluk güçlerinden gelen talep doğrultusunda, yargılamanın güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verebileceğini' belirten sözleri ile başlandı. Bu sözleri ile dava yargıcı, duruşma öncesi yapılacak basın açıklamasına hukuka aykırı olarak müdahale eden kolluğun yönlendirmesi ile hareket ettiğini kabul etmiş, yargılamanın tarafsızlığına ve bağımsızlığa gölge düşürülmüştür. Duruşma yargıcı yargılama sırasında da;  savunma avukatlarının salonda bulunan silahlı güvenlik mensuplarının çıkarılmasına yönelik talebini de reddedip; yargılananlar, tanıklar, avukatlar ve dinleyiciler üzerinde baskı yaratacak şekilde yargılama sonuna kadar güvenlik mensuplarının salonda beklemesine izin vererek, tutumunu devam ettirdi" ifadelerini kullandı.

'YARGIÇ, SAVUNMAYI KISITLAYICI DAVRANIŞLARLA DURUŞMAYI GERDİ'
Savunma avukatlarının; duruşma öncesi gözaltına alınanlar arasında, önceki celse hakkında zorla getirme ve duruşmaya gelmedikleri takdirde savunmadan vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiş sanıklar ve avukatlarının da bulunduğunu, bu kişilerin duruşmaya katılımı sağlanmadan duruşmaya devam edilemeyeceği, ayrıca duruşma salonuna gelebilenlerin de alanda uygulanan şiddetten olumsuz etkilendikleri göz önünde bulundurularak duruşmanın ertelenmesi taleplerini de reddeden yargıcın duruşma boyunca savunmayı kısıtlayıcı davranışları ile duruşmada gerilim yaşanmasına neden olduğunu dile getiren Ocak, "Hak ve özgürlüklerimizin güvencesi olması gereken yargının, hak ve özgürlüklerimizi tehdit aracına dönüştürülmesini kabul etmiyoruz. Ülkeyi yönetenler, Anayasa ve bağlayıcı uluslararası sözleşmelerden kaynaklı sorumluluklarına rağmen; 25 Ağustos 2018 tarihinden bu yana hak ve özgürlüklerimizi gasp eden; hukuka aykırı yasak, engelleme ve gözaltı uygulamaları ile adalet arayışımızı engellemeye, açılan soruşturma ve bu dava ile üzerimizde yargı baskısı oluşturmaya çalışmakta ve suç işlemektedir. 27 yıldır dediğimiz gibi; son kaybımız bulunana, son fail cezalandırılana kadar bu mücadele devam edecek. Kaç yıl geçerse geçsin, bedeli ne olursa olsun; kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 214 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" dedi. 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız