Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Tosun ve Yıldız, İHD’den Arcan ve Diyarbakır'dan kayıp yakınları HDP ve CHP’nin grup toplantılarına katıldı. Tosun, adalet taleplerini ilettiklerini aktardı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Hanım Tosun ve Hanife Yıldız ile İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplar Komisyonu’ndan Sebla Arcan yeni dönem açılışta Meclis’teydi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) grup toplantılarına katılan hak savunucuları, siyasetçilerle de görüşmeler gerçekleştirdi.
"Görüşmelerde adalet talebimizi ilettik"
HDP ve CHP heyetleri ile yaptıkları görüşmelerin ardından, Saadet Partisi ile görüşmeyi beklerken bianet’ten Ayça Söylemez'e konuşan Hanım Tosun, bugünkü görüşmelerinde de adalet taleplerini ilettiklerini, yetkililerin eylemlerini engellemesiyle ilgili görüştüklerini aktardı.
Hanım Tosun, HDP Eş Genel Başkanı Buldan’ın zaten kendileriyle yıllardır bir arada olduğunu belirterek, diğer siyasetçilerden de kendilerini yalnız bırakmamalarını istediklerini anlattı.
“Görüştüğümüz herkese aynı şeyi söyledik, adalet mücadelemizi sürdüreceğimizi belirttik, taleplerimizi ilettik. Bunun, bizim sessiz, haklı ve meşru eylemimiz olduğunu söyledik.Talebimizin, 23 yıldır aynı olduğunu söyledik: Kayıplar bulunsun, failler yargılansın. 23 yıl orada oturduk, 23 yıl aynı şeyi söyledik. Neden şimdi bize saldırdılar? Siyasetçilerden yetkililerle bu konuyu görüşmelerini de talep ettik.”
“Hak ve hukuk aramak dışında amacımız yok”
Tosun, taleplerinin gayet açık olduğunu ve sürekli bunu meydanlarda haykırdıklarını söyledi:
“İçişleri Bakanının söylediği gibi bir gizli ajandamız yok, zaten taleplerimiz açık, meydanlarda haykırıyoruz. Hak ve hukuk aramak dışında amacımız yok, arkamızda bir örgüt, siyasi yok. Ben bir kayıp yakını olarak 23 senedir şu sıkıntıyı çektim: Benim çocuklarım babasız kalmış, bundan sonra kimsenin çocuğu babasız kalmasın diye o meydanlarda oldum. Belki ben o mücadeleyi vermeseydim daha onlarca insan kaybolacaktı, belki biz o meydanda oturduğumuz için kayıplar önlendi.Taleplerimizin de bundan ibaret olduğunu, adaletin peşinde olduğumuzu ilettik. Haklı olduğumuzu, bu ülkede adaletin herkese lazım olduğunu belirttik.”
700. Haftadan beri engelleniyorlar
Grup toplantılarında da Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın eylemlerinin engellenmesi konu edildi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Cumartesi Annelerine en meşru ve en masum eylemleri nedeniyle saldırılıyor” derken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Cumartesi Annelerinin arayışlarını, haklarını, adaletlerini hep birlikte savunuyoruz” diye konuştu.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın eylemleri, 25 Ağustos’taki 700. Hafta eyleminden beri polis tarafından engelleniyor. İlk hafta gözaltı ve biber gazıyla karşılanan basın açıklaması artık, İHD’nin İstanbul’daki binasının önünde, polis ablukası altında yapılabiliyor.
“Yol arkadaşlarım, birlikte oturduğumuz, birlikte ağladığımız…”
HDP Eş Genel Başkanı Buldan, bugünkü grup toplantısı konuşmasında konuyla ilgili şunları söyledi:
“Sevgili Cumartesi Anneleri aramızda. Benim yol arkadaşlarım, birlikte Galatasaray Lisesi önünde oturduğumuz, birlikte ağladığımız… Hem Diyarbakır'dan hem İstanbul’dan gelen sevgili Cumartesi Anneleri, başımız gözümüz üstüne geldiniz. Çeyrek asırdır kayıp yakınlarını hep birlikte aradık. Cumartesi Anneleri bu ülkenin toplumsal hafızasıdır. Onlara yaklaşım demokrasiye, hak ve adalete yaklaşımdır. Ve insanlık onuruna bir yaklaşımdır. 2013’te toplumsal barış yollarının araştırılması için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunda da ifade edildiği gibi AKP kayıplara ilişkin suçları kabul etmiş ve bizzat kayıp yakınları ile görüşmüştür. Kayıpların takipçisi olacağının sözünü vermiştir. Ama gelinen noktada AKP kayıp yakınlarının değil faili meçhulleri gerçekleştirenlerin yanında olmuştur. Cumartesi Annelerine en meşru ve en masum eylemleri nedeniyle saldırılıyor. Bu hangi vicdana, hangi adalete sığar, hangi gönülde yer alır bunu sormak isteriz? Devletin, iktidarın görevi kayıpları bulmaktır. Kayıp yakınlarını susturmak değildir. Cumartesi Anneleri’ne yaklaşım siyasi iktidarın kimlerle kol kola olduğunun açık göstergesidir. Saray yönetimi özellikle Çiller ve Ağar çizgisi ile buluşmuştur. 24 Haziran seçimlerinde, miting meydanlarında yanına Çiller ve Ağar’ı alarak Susurluk geleneğine sahip çıktığını bizlere göstermiştir. Şimdi de bunun gereğini yapıyorlar. Cumartesi Annelerinin direnişine sahip çıkmak onların yanında olmak bir onur, insanlık ve vicdan görevidir. Biz her koşulda annelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Birileri kayıpların üzerini örtmeye çalışsa da biz bu gerçeklerin karanlıkta kalmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin karanlık geçmişiyle yüzleşmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir ülke kendi geçmişi ile yüzleşmeden asla aydınlığa varamaz. Er geç bu ülke de kendi geçmişi ile yüzleşecek.”
“Anayasal haklarını her zaman kullanabilirler”
Kılıçdaroğlu da grup toplantısında şöyle seslendi:
Cumartesi Annelerinin arayışlarını, haklarını, adaletlerini hep birlikte savunuyoruz. Demokrasi hepimiz için gerekli bir kavramdır. İnsanlar şiddete başvurmamak kaydıyla Anayasal haklarını her zaman kullanabilir, kimseden izin almalarına gerek yoktur. Cumartesi Anneleri aramızda... 1995 yılından bu yana diyorlar ki, çocuklarımızın mezarı nerede? ‘En azından bayramlarda gidelim. Çocuklarımızın bir yeri olsun’ diyorlar. Ne yapıyorlar? Galatasaray meydanda oturup evlerine gidiyorlar. Taşkınlık yapılıyor mu? Hayır. Cam çerçeve kırılıyor mu? Hayır. Bir anne bunları yapamaz zaten.” (AS)