Rusya dönüşü açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, kendisine yönelik sarfedilen 'Hain' ifadelerine çok sert çıktı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin, Rusya gezisi dönüşü Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Demirtaş’ın “Türkiye’nin Rus uçağını düşürülmesi yanlıştı” sözlerine, ‘tam bir rezalet, tam bir ihanettir”demişti. Demirtaş, Davutoğlu’nun bu sözlerine “Bizi hain ilan ettiler diye boynumuzu büküp diz mi çökelim” diye yanıt verdi.
Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Rusya ziyaretimiz uzun bir süredir planlanmış, uzun süredir hazırlığı yapılan bir ziyaretti. Türkiye’de aslında toplumun Rusya veya başka bir ülkeyle savaş istediği falan yok. Bu AKP hükümetinin verdiği yanlış kararın sonucunda oluşmuş bir gerilimdir. Bunun bir hata olduğunu bizden önce Cumhurbaşkanı ve Başbakan ifade etmişti. Önce, ‘Rusya tekrarlarsa yeniden vururuz’ demişler, sonra ‘Rus uçağı olsaydı bunu yapmazdık’ dediler. Bir müddet sonra da bütün suçu, günahı pilotun üstüne atmayı tercih ettiler.
Avrupa’da Paris’teki konferansta koridor koridor Putin ve Lavrov’la karşılaşıp bir görüntü verebilmek için çırpındılar. Halen Dışişleri Bakanı veya Cumhurbaşkanı, Rusya ile temas kurabilmek için bir telefon görüşmesi yapabilmek için çırpınıyor. Madem bu kadar doğru bir iş yaptınız, madem bunun arkasındasınız, o zaman ilkeli durun, dik durun. Çünkü yaptıkları hatanın farkındalar.”
“Rusya’nın uçağının düşürülmesinin, Türkiye’ye tek bir tane faydasını söylesinler, ben özür dileyeceğim. Milyonlarca insan şu anda mağdur olmuş durumda. Rusya’da iş yapan, ticaret yapan, ithalat-ihracat yapan, ihale almış olanlar, öğrenciler, çalışmaya giden işçiler, herkes mağdur olmuş durumda. Milyonlarca yurttaşımızı ilgilendiriyor bunlar.Hükümet ne yapıyor, kılını kıpırdatabiliyor mu? Hayır. Sadece kim yapabilir? Biz yapabiliyoruz. İçeride ve dışarıda, istikrarlı ve ilkeli barış politikası savunabildiğimiz için bunu yapabiliyoruz. Bizim öncelikli konumuz buydu.”
“Gittik görüştük, buradan da tekrar ediyorum; bu konudan mağdur olmuş öğrencilerimiz, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan işveren, işçi bize başvurabilir. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Öyle hamasetle, ‘Ülkeye ihanet ettiler, millete ihanet ettiler’ teraneleriyle kendi hatalarını örtemezler. Çaldığınız, çırptığınız, bu ülkeye ihanet ettiğinizin haddi hesabı yok, şimdi bunları örtmek için büyük laflar ederek, yarın öbür gün yutacakları büyük laflar ederek, bugün bizim üzerimizden kendi hatalarını kapatmaya çalışıyorlar.”
“Ben Sayın Davutoğlu’na şunu hatırlatmak istiyorum. Yarın bir gün yutacağın lafları bugün söyleme. İsrail ile ilgili ne diyordunuz, hangi noktaya geldiler. Rusya ile de öyle olabilir. Şunu bir listelesin Hükümet, Dışişleri Bakanlığı, biz hangi ülkelerle görüşebiliriz? Bu konuda sınır nedir? Komşularımızdan hangisi ile aramız iyi, gidip görüşebiliriz? Ermenistan’a gidebiliyor muyuz? İran’a, Bağdat’a, Şam’a gidebiliyor muyuz? Hangi komşumuzla iyi hukuk bıraktınız ki? “Dünyada aramızın bozuk olmadığı Katar, Suudi Arabistan kaldı. Hepsi ile gerilim yaşadık çok şükür, sizin bu başarılı dış politikanız sayesinde. Bizi hain ilan ettiler diye boynumuzu büküp diz mi çökelim. Hayır doğru birdir. Bu ülkenin birlikte kardeşçe özgürce yaşamasına inanan bir partiyiz bunun için çalışıyoruz.”