Güncel

Demokrasi Kazanacak Platformu konuştu: Otoriter rejime karşı bir adım da Kadıköy’den atıyoruz

Bahadır Altan, Seçil, Koray Türkay, Cemre Can Aşlamacı, Bülent Yoldaş, önce Demokrasi Kazanacak Platformu, sonra Kadıköy Demokrasi Meclisi çalışmalarını GAZETE KARINCA'dan Özlem Ergun’a anlattılar…

21 Ağustos 2019 Saat: 15:22
Demokrasi Kazanacak Platformu konuştu: Otoriter rejime karşı bir adım da Kadıköy’den atıyoruz
Demokrasi Kazanacak Platformu konuştu: Otoriter rejime karşı bir adım da Kadıköy’den atıyoruz

STANBUL

Demokrasi Kazanacak Platformu'ndan (sırasıyla) Bahadır Altan, Seçil, Koray Türkay, Cemre Can Aşlamacı, Bülent Yoldaş, önce Demokrasi Kazanacak Platformu, sonra Kadıköy Demokrasi Meclisi olarak devam ettikleri çalışmalarını, kim olduklarını, nasıl bir araya geldiklerini, neyi amaçladıklarını, bir yüzü yasaklı İsraf Bildirilerini ve devam eden çalışmalarını GAZETE KARINCA'dan Özlem Ergun’a anlattılar…


http://gazetekarinca.com/2019/06/imamoglu-yine-kazanacak-onemli-olan-23-haziran-sonrasi-ozlem-ergun/


İşte ÖZLEM ERGUN ’un o haberinden bazı blümler…

YSK’nin ‘İstanbul seçimlerini tekrarlama’ kararının ardından, Kadıköylülerin bir araya gelerek oluşturduğu Demokrasi Kazanacak Platformu ile konuştuk. “Bizler YSK’nın AKP eliyle yaptığı ‘sandık darbesine’ karşı bir araya gelmiş insanlarız. AKP-MHP bloğunun inşa etmeye çalıştığı baskıcı- otoriter rejimi değiştirebilecek adımlardan birini de Kadıköy’den atıyoruz” diyorlar. İmamoğlu’nu zaten ‘seçilmiş/meşru’ belediye başkanı olarak görüyorlar ve işlerinin 23 Haziran’a kadar sürecek seçim atmosferinin oy vermek, verdirmek, saymak gibi ‘sandık işleriyle’ sınırlı olmadığını da ekliyorlar.

Gezi katılımcılarının 7 Haziran 2015 seçimlerinin hemen öncesinde kurduğu ‘Mahalle Meclisleri’ bugün ‘Demokrasi Kazanacak’ platformu adıyla bir kez daha meydanlarda.

Onları daha önce de 16 Nisan 2017’de rejimin oylanacağı ‘başkanlık referandumu’ zamanlarında ‘Hayır Platformu’ olarak görmüştük.

CHP ve HDP ile birlikte pek çok sosyalist yapının bir araya gelerek oluşturduğu platformun azımsanmayacak bir kısmını da hiçbir siyasi aidiyeti bulunmayan ‘bireysel’ katılımlar oluşturuyor.

Onları bir kez daha buluşturan ise, sonuncusu YSK’nin ‘İstanbul seçimlerini tekrar’ kararında somutlaşan siyasi iktidarın anti-demokratik, hukuksuz uygulamaları.

AKP dönemi israf faturası: 692 milyar, 306 bin lira

AKP’nin YSK eliyle yaptığı ‘sandık darbesiyle’ işi ‘kazanmadığım seçimi tanımam’ noktasına getirmesi, ‘bardağı taşıran son damla’ olduğunda 6 Mayıs akşamı ve sonraki günlerde Kadıköy’de sokağa çıkan binlerce kişi ‘Demokrasi Kazanacak’ platformunun da zeminini hazırlamış.

Şimdi; kadınlar, gençler, yaşlılar, öğrenciler, işçiler ve işsizler, Kürtler, Türkler, Ermeniler hepsi hep bir ağızdan olan biten bu ‘adaletsizliğe’ itiraz ediyor, etmekle de kalmıyor, AKP iktidarının artık hiçbir kılıfa sığamaz olmuş ‘yolsuzluklarını’ teşhir etmek için meydanlarda hazır bulunuyor.

25 Mayıs günü itibarıyla Kadıköy meydanında açtıkları stantlarında dağıttıkları  ‘AKP dönemi İBB israf faturası’ ile 692 milyon 306 bin liraya ulaşan ‘usulsüzlük’ ve ‘israf’ ile aslında neler yapılabileceğini anlatıyorlar.

Bir yüzü ‘yasaklı’ fatura

Faturanın arka yüzü ise İBB’nin AKP’ye yakınlığı ile bilinen vakıf ve derneklere aktarılan paraları konu ettiği için artık yasaklı.

Oysa ki; İBB’den aktarılan paralar vesilesiyle kamuoyunun gündeminden düşmeyen bu vakıflardan biri olan Okçular Vakfı ile ilgili olarak geçtiğimiz haftalarda muhalefet partilerinden birinin lideri “Bu kadar ok, Malazgirt meydan savaşında atılmadı” bile demişti.

Bir yüzü ‘serbest’ bir yüzü ‘yasaklı’ faturaları, gülen yüzleri, güçlerini haklılıklarından alan kararlılıkları ile her gün saat 17:00 – 20:00 arasında Kadıköy vapur iskelesinde Kadıköylüleri ve yolu Kadıköy’den geçenleri karşılayan ‘Demokrasi Kazanacak’ platformunun katılımcıları ile, örgütlülüğü bir ihtiyaç ve zorunluluk haline getiren iktidar politikalarını ve AKP’nin ayrıştırıcı politikalarının karşısında konumlanmış politik figür olarak Ekrem İmamoğlu’nu konuştuk.

31 Mart yerel seçimlerinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve YSK’nin ‘İstanbul seçimlerini tekrarlama’ kararı ile mazbatası elinden alınan İmamoğlu için “Bizim için seçilmiş başkan İmamoğlu’dur” diyorlar ve işlerinin 23 Haziran’a kadar yaşanacak seçim atmosferinin oy vermek, verdirmek, saymak gibi ‘sandık işleriyle’ sınırlı olmadığını da ekliyorlar.

Aşlamacı: Sadece oyumuz değil, yaşamlarımız da çalınıyor

Platformun katılımcılarından olan 29 yaşındaki psikolog Cemre Can Aşlamacı, “Örgütlenmek özgürleştirir” diyor ve ‘nasıl’ıyla birlikte platformun hangi ihtiyaçların sonucunda tekrar bir araya geldiğini anlatıyor:

“Gücümüzün farkına varmak ancak örgütlenmek ile mümkün ve ‘korku duvarı’ denilen şeyi aşmak da ancak örgütlülükle… İnsanlar bir araya geldiğinde ortaya çıkan müthiş bir güç var. Bunu ‘Gezi’de de görmüştük zaten. ‘Her şey mi bu kadar adaletsiz olur?’ diyorsunuz ama adaletsizliği iliklerine kadar yaşamış bir toplum var. Saldırılar çok boyutlu. Denetim-baskı-aşağılanma her şey var bu sistemde.“Sadece oyumuz değil yaşamlarımız da çalınıyor. Şu anki iktidarın kör baskı ve şiddet dışında tutunabileceği bir şey kalmadı. Karşısında gelişen bir halk hareketi ve halkın talepleri var. Görüyoruz ki, bu yağma-rant düzeni bizlere ‘geleceksizlikten’ başka bir şey sunamıyor.”

‘Herhangi bir yerde, herhangi bir kurtarıcı yok’

“Bize sunulanın dışında bir seçenek daha var. Şimdi buradan geleceğimizi yeniden kurabilecek ‘ortak bir çözüm’ bulmak zorundayız” diyen Aşlamacı, pek çok siyasi anlayışın ‘kurtarıcı’ fikriyatıyla pazarladığı ‘tek adam’ yönetimlerini de eleştiriyor.

Aşlamacı, “Siyasi partiler bize ‘kurtarıcılar’ sunuyor. ‘Şuna oy ver kurtul, buna oy ver artık seni o yönetsin’ gibi… Biz herhangi bir yerde herhangi bir kurtarıcı olmadığını biliyoruz” diyor.

‘Ayna ayna söyle bana…’

‘Demokrasi Kazanacak’ platformunun bu anlayışının meydanda cisimleşmiş hali ise üzerinde “Ayna ayna söyle bana, İstanbul kiminle kazanacak?” yazan düzenek. Fikrin sahibi ise iki yıla yakın zamandır cezaevinde tutulan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş.

Hayatın diğer alanlarıyla birlikte toplumsal mücadele pratiği içinde kadınların erkeklerden farkını da ortaya koyan Aşlamacı, kadınların çok daha ‘gözü kara’, ‘mücadeleci’ ve ‘kararlı’ olduklarını da ekliyor:

“Baskıyı, aşağılanmayı en yoğun hisseden, ‘ikinci cins’ kabul edilen kadınların itirazı da daha güçlü ve net oluyor. Bütün toplumsal mücadelelerde kadınların önde olduğunu, görev aldıklarını ve sayılarının da giderek arttığını görüyoruz. Kadınların da kaygıları var ama erkeklerden farklı olarak kaygılarının üzerine gidebiliyorlar. Sistemin tutucu taraflarıyla dertleri var. Çocukluklarından beri baskıya maruz kalmış kadınlar, bununla hesaplaşabileceklerini gördükleri yerde o topa giriyor.”

Seçil: Artık insanlar kaderine razı değil

Altan: İmamoğlu’nu kendi adayımız gibi destekliyoruz, ancak…       

Yoldaş: Otoriter rejime karşı bir adım da Kadıköy’den atıyoruz

Türkay: CHP ve HDP seçmeni ortak çalışma alanları bulabilmeli

İşte ÖZLEM ERGUN ’un o haberi için TIKLAYINIZ

http://gazetekarinca.com/2019/06/imamoglu-yine-kazanacak-onemli-olan-23-haziran-sonrasi-ozlem-ergun/

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız