Etkinlikte yazar Serdar Korucu’nun "Cumartesi Anneleri - Galatasaray Meydanı'nda 1000 Hafta" kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi. Gözaltında kayıp Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun ve İHD adına Gönül Sonbahar'ın yer aldığı etkinliğin açılışında konuşan Serdar Korucu, kitabın yazım süreci ve gözaltında kayıplar konusundaki düşüncelerini paylaştı.

KAMUOYUNUN DUYARSIZLIĞI DEVAM EDİYOR!

Serdar Korucu, kitabın 1000. hafta için hazırlandığını belirterek, İnsan Hakları Derneği ve Cumartesi Anneleri'ne teşekkür etti. Konuşmasında, "Bugün en azından şiddetin ve gözaltına almaların durduğunu söylemek mümkün, ancak kamuoyunun duyarsızlığı hala sürüyor" dedi. Kürtçe bilmediği için bazı ailelerle iletişim kurmakta zorlandığını belirten Korucu, "Keşke Kürtçe bilseydim ya da bu çalışmayı Kürtçe bilen bir gazeteci yapmış olsaydı, bazı anlatılar çok daha geniş olurdu" dedi.

KADINLARIN SESİNE DAHA FAZLA YER VERDİM

Cumartesi Anneleri hareketinin kadınların öncülüğünde olduğuna vurgu yapan Korucu, "Bu kitapta, kadınların sesine daha fazla yer vermek istedik. Çünkü bu hareket, kadınların önde olduğu, mücadeleci bir hareket" şeklinde konuştu.

Konuşmasının sonunda kitabın yazım sürecinde yaşadığı deneyimlerin ve kayıp yakınlarının hikayelerini aktaran Korucu, "Bugün gözaltında kayıplar devam etmiyorsa, bugün yeni gözaltında kayıp yoksa bunu Cumartesi Anneleri’ne borçluyuz. Cumartesi Anneleri olmasaydı belki şu an burada olanlar arasındakilerden ya da buradakilerin yakınlarından gözaltında kayıp olabilirdi" dedi.

BESNA TOSUN: "BU MESELE SADECE KAYIP AİLELERİNİN DEĞİL, TÜM TOPLUMUN SORUNU"

Gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, kalabalık bir topluluğun önünde bir arada olmanın önemine vurgu yaptı ve bu tür etkinliklerin hatırlatıcı bir işlevi olduğunu belirtti. Tosun, "Bu meseleyi burada konuşmak önemli. Genelde bir algı var; 'Zaten biliyorlar, çok duyarlılar' diye ama ben böyle düşünmüyorum. Biz bile meseleyi ötelemiş, unutmuş ve kanıksamış olabiliriz, ben de tam buna itiraz ediyorum.Bu suçun bir daha tekrarlanmaması için hatırlamak yüzleşmek ve hesaplaşmak zorundayız" dedi.

Besna Tosun, Cumartesi Anneleri'ne 12 yaşında katıldığını ve babasının kaçırılmasının tanığı olduğunu belirterek, "Babam, gözaltında kaybedileceğini bilerek yaşadı ve bizi de bu duruma hazırladı" dedi. 29 yıldır Galatasaray'da Cumartesi Anneleri ile birlikte olduğunu ve 15 yıldır da Kayıplar Komisyonu'nda aktif olarak çalıştığını ifade eden Tosun, bu mücadeleyi bir vicdan meselesi olarak gördüğünü söyledi. Tosun, Serdar Korucu’nun kitabı üzerine yaptığı konuşmada, "Bu kitap benim için çok kıymetli çünkü bu mesele sadece bizim meselemiz değil. Gözaltında kaybetme suçunun mağdurları olarak değil, tüm toplumun hedef alındığı bir suç olarak görüyoruz. Bu yüzden bu mesele hepimizin meselesi" ifadelerini kullandı.

HIDIR ÖZTÜRK: "KIZIMIN BAŞINA GELENLERLE DÜNYAYI AĞLATTIM"

Gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk'ün babası Hıdır Öztürk, kızının yaşadığı işkenceleri anlatarak katılımcıları derin bir hüzne boğdu. Öztürk, konuşmasına "Kulakları kesilmiş, gözleri çıkartılmış, cesetleri parçalanmış bir kızın babası olarak karşınızdayım" sözleriyle başladı. 32 yıllık adalet arayışında yaşadığı hayal kırıklıklarını dile getiren Öztürk, "Bu kelimeleri her konuşmamda kullanıyorum çünkü dünyada böyle bir şeyle karşılaşılmamıştır" dedi.

Kızının başına gelenleri detaylarıyla anlatan Öztürk, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde derdimi anlatana kadar kapılar yüzüme kapandı. Kızımı kaçıranlar hakkında dava açmak bile mümkün olmadı. Ancak 2011'de Meclis'e gidebildim ve sesimi duyurabildim. Fakat bugüne kadar mahkemelerde bir sonuç çıkmadı" diye konuştu. Hıdır Öztürk, kızının başına gelenlerin sadece bireysel bir trajedi olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmesi gereken bir insan hakları sorunu olduğunu vurguladı.

Etkinlik, söyleşi sonrası imza etkinliği ile devam etti.