Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, son 18 yılda çiftçilere 310 milyar TL tarım desteği ödemesi yapıldığını, bu yıl da 22 milyar TL destek sağlayacaklarını açıkladı. Ancak Adana'daki çiftçiler, koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde hükümetin çiftçilere yeterli desteği vermediğini söyledi.  

2019'UN DESTEKLERİ VERİLMEDİ 

İktidarın tarım politikalarının çiftçiyi bitirdiğini söyleyen çiftçi Ahmet Arslan, zor durumda olduklarını belirtti. Hava şartlarından dolayı mahsullerin veriminde de ciddi anlamda bir düşüş yaşandığını dile getiren Arslan, “Bazı çiftçilere 3 litre üzerinden mazot desteği verdiler ama genel bir destek yok. Yeni destekler verdiklerini söylüyorlar ama daha 2019’un desteğini bile vermediler. Pamuktan mısıra desteklemeler daha verilmedi. Şuan borçlarla üretim yapıyoruz. İlaçları bile borçla alıyoruz. Mahsul olmasa nasıl öderiz bu borcu? Borcu borçla çeviriyoruz. Hükümetin bir politikası olmalı. Bu politikada gelirle giderin nasıl olduğu, devletin güvencesi altında olmalı. Devletin bir tarım politikası olup, çiftçiye erken desteği vermeli” diye seslendi.  

HÜKÜMETE TEPKİ 

Bahçesi olmasına rağmen buğday ve soğan ekemediğini aktaran çiftçi Gökalp Öztekin, maddi zorlukların yanı sıra dengesiz hava koşulları ve sert poyrazların mahsullere zarar verdiğini söyledi. Hükümetin, “çiftçiye destek verdik” açıklamalarına tepki gösteren Öztekin, “Mısır, pamuk, soya desteklemelerimizi vermediler. Sadece buğdaya verdiler ama zaten bizim ovamızda buğday eken az. Geçen yıl 45 dönüm bahçeden 7 ton limon sattık. Tamamen zarar ettik. Bu yılda aynısı olacak. Devletin destekleri arttırması gerekiyor” diye konuştu.  

BANKA KREDİSİYLE GÜBRE  

Üretim sürecine değinerek, banka kredisiyle gübre alabildiklerini dile getiren Öztekin, “Mazot, gübre çok pahalı. Teknik Ziraat’tan dönüme 6-7 kilo azot atarsanız yeterli diyorlar. Nasıl 6-7 kilo atalım? En az atan 50 kilo atıyor. Bankadan kredi alıp gidip gübre alıyoruz. Almasak tarım kredi kooperatifleri insanı boğuyor. Tarım krediler kooperatifleri, tamamen işi tefeciliğe çevirmişler. Müdüre, memura kâr payı veriyor oradan. Borçla üretim yapıyoruz. Benim yaşım 58 ve kendimi bildim bileli borcun içerisindeyim. Babamda borçlu öldü, dedemde borçlu öldü, bende borçlu öleceğim” diyerek, desteğin arttırılmasını istedi.