Ölüm orucu direnişindeki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'a yönelik uygulananların işkence olduğunu kaydeden insan hakkı savunucuları, devletin kimse talep etmese dahi görevinin adaleti sağlamak olduğunu kaydetti.
Sağlık emekçileri ise zorla müdahalenin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), ölüm orucu direnişindeki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.
AV. AYTAÇ: DELİL OLMADAN YÜZLERCE YILI AŞKIN CEZAYA ÇARPTIRILDILAR
"Adalet sağlansın, Ebru ve Aytaç yaşasın" yazılı pankartın açıldığı eylemde avukatların fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan Avukat Kemal Aytaç, meslektaşlarının hiç hak etmedikleri bir ceza ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Hukuk, adalet ve hak adına tam bir kepazeliğin yaşandığını belirten Aytaç, "Hiçbir ciddi delil, belge olmaksızın yüzlerce yılı aşkın cezaya çarptırıldılar" dedi. Aytaç, Timtik ve Ünsal'ın derhal tahliyesini istedi.
YOLERİ: TALEP EDİLMESE DE DEVLET ADALETİ SAĞLAMAK ZORUNDA
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Türkiye'de yargılanma ihlallerinin çok olduğuna dikkat çekti. Bu taleplerin devlet tarafından yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizen Yoleri, "Hiç kimse talep etmese bile devlet adil yargılanmayı, adaleti sağlamak zorunda" ifadelerini kullandı.
Timtik ve Ünsal'ın adil yargılanma hakkı için ölüm orucu direnişinde olduğunu hatırlatan Yoleri, çok sayıda kişinin bu talep için açlık grevi yaptığını belirtti. Yoleri, "Bu ülkede pek çok hak ihlali yaşanıyor. Bu sorunların çözülmesi siyasi iktidarda" diye konuştu.
'DEVLET ADİL YARGILAMA VE YAŞAM HAKKINI KORUMAKLA GÖREVLİ'
ATK'nin "Hapishane kalamaz" raporuna rağmen meslektaşlarının tahliye edilmediğini ve zorla müdahale tehdidinin bir işkence olduğunun altını çizen Yoleri, "Bizler, hem Ebru'nun hem de Aytaç'ın sadece adil yargılanma açısından değil yaşam hakları bakımından da devletin artık ihlal etmemesi gerektiğini belirtiyoruz. Devlet iki kere daha fazla bu meseleyi düşünmek zorunda. Çünkü hem adil yargılanma hakkı hem de yaşam hakkını korumak görevi" diye kaydetti.
EFE: ONLARA YAPILAN ZULÜM İŞKENCEDİR
TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe de bulundukları koşullarda başka bir yöntem olmadığı için avukatların bedenlerini açlığa yaptırdığını dile getirdi. Efe, "En temel ihtiyaçlarının, sıcak su, bardak gibi ihtiyaçların karşılanmaması, onlara yapılan zulüm işkencedir" dedi.
Efe, insan hakkı savunucuları olarak taleplerini söyle sıraladı: "Onların sesinin duyulmasını istiyoruz, derhal tahliye edilmelerini, adil yargılanma hakkının ikame edilmesini istiyoruz."
GÜZEL: ZORLA İYİLEŞTİRME KAVRAMI KABUL EDİLEMEZ
SES Anadolu Şube Eş Başkanı Erdal Güzel ise son yıllarda yapılan açlık grevlerini hatırlattı. "Sağlıkçıların temel yaklaşımı, insanların en sağlıklı şekilde yaşamasıdır" diyen Güzel, Timtik ve Ünsal'ın sağlıkları kötü olsa da hasta değil direnişçi olduklarını belirtti. Güzel, "Bu arkadaşlarımız yeniden yargılansın ve kendi iradesiyle sağlık hizmetleri alsınlar. Zorla iyileştirme kavramı bizim etik olarak kabul etmediğimiz bir yaklaşımdır" diye vurguladı.
Eylem, "Ebru, Aytaç onurumuzdur" sloganıyla sona erdi.