Didar Şensoy, Leman Fırtına, Avukatlar Nebi Barlas, Müyesser Baş, Kemal Yılmaz ve on civarında avukat ile üç otobüs dolusu tutuklu yakınının katılımı ile start aldı...
Ülkemiz cezaevlerinin ve tutsakların yanı sıra Metris cezaevi ailelerinin direnişlerinin de simgesi olan Didar Şensoy, Cezaevlerinde işkence ve baskılara karşı süren direnişe destek olmak için meclise dilekçe vermek üzere üç otobüs dolusu tutuklu mücadele arkadaşı ile beraber yola çıktı.
Yürüyüş, Sultanahmet’te yapılan basın açıklaması ile başladı. Cezaevlerindeki baskı, hak gaspları ve işkenceler dikkat çeken, tutsakların direnişini anlatan, tutsak yakınları olarakta bu direnişe destek olmak için yola çıktıklarını dile getirilen basın açıklaması Didar Şensoy, Leman Fırtına, Avukatlar Nebi Barlas, Müyesser Baş, Kemal Yılmaz ve on civarında avukat ile tutuklu yakınlarının katılımı ile start aldı.
Ankara Yürüşü için Sultanahmet'te basın açıklaması anından
Didar Şensoy ve tutsak yakınları yol boyunca baskı, gözetim, takip ve tacizlere ve Eskişehir’de polisin ablukaya alması ve bir gece tutulmalarına rağmen 01 Eylül 1987 günü TBMM’nin önüne geldiler.
Amaçları cezaevlerine yaşananları kamuoyuna duyurmak ve TBMM’ye dilekçe vermekti. Yapılan müdahaleler karşısında merdivenlerde oturarak ” İşkencelere son vermedikçe ve taleplerimizi kabul etmedikçe, buradan ancak ölümü kaldırabilirsiniz” dedi. Polisin şiddet kullanması sonucu fenalaşarak şeker komasına giren Didar Şensoy, meclisin önünde yaşamını yitirdi.
Didar Şensoy, TBMM önünde oturarak "taleplerimiz kabul edilmezse buradan ancak benim ölümükaldırısınız" dedi ve öyle de oldu.