DİSK-AR'ın hazırladığı "Türkiye'de Emeklilerin Durumu ve EYT Gerçeği" raporuna göre; 13,2 milyon emekli ve hak sahibinin 7,9 milyonu asgari ücretin altında aylık ve gelirle yaşamaya çalışıyor.
DİSK, DİSK-AR'ın hazırladığı "Türkiye'de Emeklilerin Durumu ve EYT Gerçeği" başlıklı raporu İstanbul SGK İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirilecek basın açıklaması duyurdu.
Raporu DİSK Yönetim Kurulu adına Arzu Çerkezoğlu açıkladı. Çerkezoğlu, "Emekliler ve hak sahipleri ciddi bir yoksullukla ve sefalet düzeyinde bir gelirle yüz yüze. En düşük emekli aylık ve geliri alan 2,6 milyonluk yüzde 20'lik dilimin aylık harcanabilir geliri Temmuz 2020 itibariyle 763 TL'dir. 2,6 milyon emekli ve hak sahibi bu sefalet geliri ile yaşıyor" dedi.
13,2 milyon emekli ve hak sahibinin 7 milyon 900 bini, yani yaklaşık yüzde 60'ı asgari ücretin altında aylık ve gelire mahkûm edildiğini söyleyen Çerkezoğlu, "9 milyonu aşkın yaşlılık aylığı alan emekli ile 4 milyon civarında dul ve yetim aylığı alan hak sahipleri ciddi geçim sıkıntıları yaşıyor" diye belirtti.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun emeklilerin ve hak sahiplerinin aylık ve gelirlerinin ayrıntılarını açıklamadığını ifade eden Çerkezoğlu, "En düşük emekli aylık ve geliri alan 2,6 milyonluk yüzde 20'lik dilimin aylık harcanabilir geliri Temmuz 2020 itibariyle 763 TL'dir. Yanlış duymadınız. 2,6 milyon emekli ve hak sahibi bu sefalet geliri ile yaşıyor" diye kaydetti.
13,2 milyon emekli ve hak sahibinin 7 milyon 900 bininin, yani yaklaşık yüzde 60'ı asgari ücretin altında aylık ve gelirle yaşamaya çalıştığını vurgulayan Çerkezoğlu, "Bu utanç verici rakamlar yaygın bir emekli yoksulluğu yaratıyor" dedi.
SGK EMEKLİ AYLIĞI VE GELİRLERİNİ AÇIKLASIN
SGK'yı emekli aylık ve gelirlerine ilişkin gerçekleri açıklamaya çağıran Çerkezoğlu, "2002-2020 arasında ortalama emekli aylıkları asgari ücrete göre yüzde 25 geriledi. En düşük emekli aylığının 1.500 TL'ye yükseltildiği iddiası, hükümet tarafından uzun süre inkâr edilen bir gerçeği, aylıkların asgari ücretin çok altında olduğu gerçeğini gözler önüne serdi" diye konuştu.
AKP DÖNEMİNDE ÇALIŞAN EMEKLİLERİN ORANI YÜZDE 36,8'DEN 46,8'E YÜKSELDİ
Zorlu yaşam koşulları nedeniyle emeklilerin neredeyse yarısı ya çalışıyor veya iş aradığını söyleyen Çerkezoğlu, 2002 yılında 4,3 milyon emeklinin 1,6 milyonu çalışırken, 2020 Temmuz ayı itibariyle 9 milyon 89 bin emeklinin 4 milyon 255 bini çalışır durumda olduğunun altını çizdi. Çerkezoğlu, "Çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı AKP döneminde yüzde 36,8'den 46,8'e yükselmiştir" dedi.
Avrupa Birliği İstatistik Birimi (Eurostat) verilerine göre Türkiye emekliler arası gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke olduğunu hatırlatan Çerkezoğlu, "Türkiye'de en düşük emekli aylık ve geliri alan emeklilerin ilk dilimi ile en yüksek emekli aylık ve geliri alanlar arasındaki fark 7,5 kattır" diye belirtti.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin emeklilikte de sürdüğüne dikkat çeken Çerkezoğlu, kadınların emeklilik hakkı kazanmasının zorlaştığını söyledi. Çerkezoğlu, istihdam edilenlerin yüzde 32'si kadınlardan oluşurken, emeklilerin sadece yüzde 19'u kadın olduğununu vurguladı.
Çerkezoğlu, "Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ülkemizde büyük bir toplumsal sorundur. Emeklikte yaşa takılmak 1998 yılında işe giren ve o tarihte 2023 yılında emekli olma hakkına sahip bir işçinin, 1999 yılında çıkarılan bir yasa ile emekliliğinin 15 yıl sonraya, 2038 yılına ertelenmesidir" dedi.
4 milyon 600 bin kişinin EYT mağduru olduğunu hatırlatan Çerkezoğlu, "Bugün yaşa takılmasa emekli olabileceklerin sayısının ise 750 bin ile 1 milyon civarında olduğu ifade edilmektedir" diye kaydetti.
EYT SORUNU 2 MİLYAR TL İLAVE ÖDEME İLE ÇÖZÜLEBİLİR
EYT sorununun çözümünün SGK için aylık ortalama 2 milyar TL civarında ilave bir ödeme anlamına geldiğini belirten Çerkezoğlu, "Bunun anlamı SGK'nın ödeyeceği emekli aylıklarının yaklaşık yüzde 6-7 civarında artmasıdır. Ve bu kaynağı yaratmak hiç de zor değildir. Tahsil edilemeyen SGK primlerinin tahsil edilmesi, kayıt dışı çalışanların sigortalı çalıştırılması, sermaye çevrelerine tanınan vergi ve prim teşviklerinin bir kısmının EYT için ayrılması, bu toplumsal sorunu çözmeye fazlasıyla yetecektir" dedi.
EYT sorununun çözümü için ayda 2 milyar TL civarında ödemeyi çok gören iktidarın, 2010-2020 arasında bütçeden patronlara sadece SGK prim desteği için 154 milyar TL'yi aşkın kaynak aktarıldığına dikkat çeken Çerkezoğlu, iktidarın her koşulda tercihini patronlardan yana kullandığını söyledi.
KIDEM TAZMİNATI OTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR
AKP tarafından 16 Ekim 2020'de meclise sunulan "İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"nin 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanları, başta kıdem tazminatı olmak üzere temel haklardan mahrum ederek çalıştırmanın yolunu açtığını ifade eden Çerkezoğlu, "Zamanında çeşitli isimler altında gasp edilmeye çalışılan, ancak işçi sınıfının mücadelesiyle savunulan kıdem tazminatı bu kez parça parça ortadan kaldırılmak istenmektedir" dedi.
Çerkezoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için belirli süreli sözleşmelerin koşulsuz olarak yapılabilmesine olanak tanıyan teklif bu yaş gruplarına keyfi olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasının önünü açıyor. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmak geçici işçi olarak çalışmak demektir. Bu çalışma biçimi işçi açısından büyük hak kayıpları yaratır. Belirli süreli sözleşme ile çalıştırılan işçiler kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamazlar. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar iş güvencesi hükümlerinden yararlanamazlar.
"Bu teklif her şeyden önce yaşa bağlı ayrımcılıktır. Sırf belli yaş gruplarında oldukları için milyonlarca işçiyi temel haklarından yoksun bırakmak Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir.
"Bu teklif en çok EYT kapsamında olan işçilere olumsuz yansıyacak. Bilindiği gibi EYT'liler çalışma yılı ve pirim gün sayısı doldurup yaş koşulu nedeniyle bekleyen işçilerden oluşuyor. Bu çalışanlar genellikle 50 yaş üzeri işçilerden oluşuyor. Bu teklif yasalaşırsa EYT'liler belirli süreli sözleşme ile çalışmaya zorlanacak ve daha güvencesiz koşullarda çalışmış olacaklar.
25 YAŞ ALTI VE 50 YAŞ ÜSTÜ İŞÇİLERİN HAKLARI GASP EDİLİYOR
"Kısacası Hükümet EYT sorununu çözmek yerine EYT'liler için, başta kıdem tazminatı hakkı olmak üzere yeni hak kayıplarına yol açacak bir düzenlemeyi gündeme getiriyor. Kıdem tazminatını ortadan kaldırmak için bu niyeti türlü türlü ambalajlara soktular. Fon dediler, Bireysel Emeklilik Sistemine entegre edeceğiz dediler ancak yine de işçi sınıfına bu acı ilacı yutturamadılar. Bu kez de işçi sınıfını yaşa göre bölerek, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin haklarını gasp etmeye çalışıyorlar.
"Biz biliyoruz ki, kıdem tazminatı hakkı bize çocuklarımızın emanetidir ve çocuklarımızın bu hakkını savunmak tüm işçi sınıfının görevidir. Evet tüm işçilerin 25 yaş altında çalışacak çocukları olacak ve bugünün genç işçileri de bir gün 50 yaşına gelecek. Buradan bir kez daha iktidarı uyarıyoruz: Ne çocuklarımızın emanetinin ne de geleceğimizin gasp edilmesine sessiz kalmayız. Genç ve ileri yaştaki işçilerin korunması gerekirken ayrımcılığa maruz bırakılması, haksızlıktır, hukuksuzluktur, vicdansızlıktır! Bizler DİSK olarak emeklilik hakkımız için, kıdem tazminatı hakkımız için, çocuklarımız ve geleceğimiz için mücadeleye devam edeceğiz."
Etha