Kadınların çoğu zaman erkeklerden daha düşük ücretlerle kötü koşullarda çalışmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çerkezoğlu, kadınların tüm baskılara karşı direnişin odağında olması gerektiğini ifade etti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim Kurulu’nda yapılan oylamada sendikanın ilk kadın başkanı seçilen Arzu Çerkezoğlu, bunun onur verici olduğunu söyledi.

“Aynı zamanda Kemal Türkler, Abdullah Baştürk emanetini taşımak son derece onur verici ve aynı zamanda büyük bir sorumluluktur” diyen Çerkezoğlu, bir kadın olarak bu sorumluluğu üstlenmenin daha da anlamlı olduğunu vurguladı.

MA’dan Sadiye Eser’e konuşan Çerkezoğlu, kendisine gelen tebriklerin hem güvenini hem de sorumluluğunu arttırdığını belirterek kadın işçilerin çalışma koşullarına dikkat çekti:

“Bugün Türkiye’nin 4 bir tarafında merdiven altı atölyelerden, tekstil atölyelerine, hastanelere, bankalara, alışveriş merkezlerine kadar her alanda işçi kadınlar son derce kötü koşullarda çalışılmaktadır. Bütün işçi kadınların, sendikal örgütlemede, mücadelede daha fazla yer alması, sendikalı olması ve sendikalar içerisinde etkin yer almasıyla ancak bu tarihsel anlam bütünleşecek ve karşılığını bulacaktır diye düşünüyorum.”

‘Kadınların örgütlenmesi tarihsel önem taşıyor’

Kadın işçilerin erkek işçilerden daha düşük ücretlerle ve çoğu zaman kayıt dışı çalıştırıldığını ifade eden Çerkezoğlu, kadınların bu tür uygulamalara maruz kaldığı bir dönemde kadın işçilerin örgütlenmesinin ve mücadeleye katılmasının son derece önemli ve tarihsel olduğunu vurguladı.

Türkiye’de ve tüm dünyada baskıcı rejimlere karşı mücadelede kadınların en önde olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, DİSK’in de 51 yıllık bir örgüt olarak kadın mücadelesini geleceğe taşımakla sorumlu olduklarını ifade etti.

‘Kadın işçilere yönelik politika izleyeceğiz’

Çerkezoğlu, bu süreçte özellikle kadın işçilere yönelik bir politika izleyeceklerini belirterek şunları söyledi:

“Tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerini kadınlardan başlayarak, işçi sınıfına yaygınlaştırdığı, yapılan her türlü yasal düzenlemelere kadınların hep ikinci sınıf işçi olarak ve bütünüyle toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren politikaların hayata geçildiği bir dönemde özellikle kadın işçilerin sendikalı olması, örgütlenmesi ve sendika içinde örgütlenmesi noktasında bütünlüklü bir program, politika yürüteceğiz. Bugüne kadar yapamadıklarımızı da gerçekleştiren, bugüne kadar yaptıklarımızdan daha iyisini daha ilerisini ve bugünün ihtiyaçları üzerinden şekillendiren politikayı birlikte mücadele ettiğim arkadaşlarımla hayata geçireceğiz.”

‘Kadınlar direnişin odağında olmak zorunda’

Kadın temsiliyeti açısında DİSK’in de istenilen düzeyde olmadığını söyleyerek özeleştiri de veren Çerkezoğlu, “Eğer tüm sermaye sınıfının hedefinde her alanda kadınlar varsa, direnişin ve örgütlenmenin odağında da kadınlar olmak zorunda” dedi.

Mevsimlik işçilerin durumuna da dikkat çeken Çerkezoğlu, ucuz ve güvencesiz işçilik ile milyonlarca işçinin  toprağından ayrıldığını belirterek özellikle Kürt kadın işçilerin bu politikaların kıskacında olduğunu söyledi.

İşçi sınıfına ve kadınlara çağrı

Örgütlülüğün önemini vurgulayan Çerkezoğlu, işçi sınıfına ve özelde kadınlara çağrıda bulundu:

“Baskın seçim süreci başta olmak üzere demokrasiye, emeğimize, geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bugün sendikalı olmayan ama çok olumsuz çalışma koşullarına maruz bırakılan özellikle kadınları ve çocuk işçiler bu anlamda tüm işçi sınıfını örgütlenmeye, DİSK çatısı altında sendikalı olmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”