İnfaz düzenlemesine ilişkin DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, “Salgın öncesinden hazırlandığı bilinen bu tasarının salgın döneminde ve salgının gerekliliklerini dikkate almadan yasalaştırılma çabası en hafif tabiriyle fırsatçılıktır”
İnfaz düzenlemesine ilişkin ortak yazılı açıklama yapan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, “Salgın öncesinden hazırlandığı bilinen bu tasarının salgın döneminde ve salgının gerekliliklerini dikkate almadan yasalaştırılma çabası en hafif tabiriyle fırsatçılıktır” diye belirtti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Meclis’te görüşmeleri devam eden infaz yasası düzenlemesine ilişkin ortak yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, “Bir tedbir olarak gündeme getirilen bu yasa teklifi adaletsizdir ve gerçek bir tedbir olmaktan bütünüyle uzaktır” denildi.
‘HERKESİ KAPSAMASI ZORUNLUDUR’
Cezaevlerinin kalabalık ve hijyen, temizlik kurallarından uzak olduğu belirtilen açıklamada, “koronavirüs salgını nedeniyle ülkemiz cezaevlerinde, hastalar, yaşlılar ve risk grupları başta olmak üzere ayrımsız ve ayrıcalıksız olarak herkesi kapsayacak fiili tedbirlerin alınması ve yasal düzenlemelerin yapılması tıbben ve hukuken gerekli ve zorunludur” denildi.
‘İNFAZ YASASI SALGINLA İLİŞKİLİ DEĞİL’
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Terörle Mücadele Kanunu'ndaki 'terör' tanımının muğlaklığı nedeniyle hapishanelerde olan çok sayıda gazeteci, aydın, avukat, insan hakları savunucusu, sendikacı, siyasetçi kapsam dışındadır. Siyasi iktidarı eleştirmenin ‘terör’ kapsamına kolaylıkla girdiği bir ülkede, muhaliflere yönelik intikamcı bir tutumun salgın koşullarında dahi sürdürülmesi kabul edilemez” denildi.
Ortak açıklamada, “Risk grubunda olan, kronik hastalığı olan mahpusların tartışma konusu bile edilmemesinin adaletle de vicdanla da bağdaşır bir yanı yoktur” diye belirtilerek şunlar ifade edildi: “Son yılların en yaygın ve en ölümcül salgınının dünyayı ve ülkemizi kuşattığı bir atmosferde, tıbbi ve insani saiklerle getirilmediği anlaşılan ve belli gruplara af niteliğindeki bu infaz yasasının koronavirüs salgını ile bir ilişkisinin olmadığı açıktır. Salgın öncesinden hazırlandığı bilinen bu tasarının salgın döneminde ve salgının gerekliliklerini dikkate almadan yasalaştırılma çabası en hafif tabiriyle fırsatçılıktır.
Hukuksuz ve adaletsiz bir ‘özel af’ düzenlemesi yerine yapılması gereken, öncelikle ve hızla hapishanelerdeki insanların sağlığını koruyacak adil, hakkaniyetli önlemler almak, infaz yasasında da adalete ve eşitliğe uygun davranmak, hapishanelerdeki koronavirüs vakalarıyla ve varsa can kayıplarıyla ilgili şeffaf bilgi vermektir.
İktidarı hukukun temel ilkelerine ve devletin temel yükümlülüklerine uygun davranmaya davet ediyoruz.”