İstanbul, Güngören ilçesi, Tozkoparan Mahallesi ve halk arasında bilinen adıyla Küba Mahallesi'inde  vatandaşlar, riskli bölge ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamında evlerinin yıkılmak istenmesine karşı, kentsel dönüşüme değil, rantsal dönüşüme karşıyız, yerinde dönüşüm isteriz diye günlerdir direniş yapıyor. Vatandaşlar sözleşmesiz evleri terketmeyi kabul etmiyor. Güngören Belediyesi ise vatandaşların evlerini terk etmesi için  elektrik, su ve doğalgazlarını kesiyor. Vatandaşlar, mahallede nöbete başladı.

Vatandaşların evlerinden zorla atılmasının aynı zamanda bir insan hakkı ihlali olduğunu, herkesin konut hakkının en doğal hak olduğuna dikkat çeken Dostluk ve Kültür Derneği, baroların, hukuk örgütleri ile insan hakları kuruluşlarının olaya müdahil olmasını ve vatandaşların haklarının ihlal edilmesine karşı harekete geçmesi gerektiğini  dile getirerek, bu kurumlara çağrıda bulundu.

Dostluk ve Kültür Derneği tarafından yapılan  çağrıda şu görüşlere yer verildi:

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2013 yılından beri, rantsal dönüşüm kapsamında göz diktiği  Tozkoparan ve Küba mahallesini  riskli  bölge ilan etmek için çalışma sürdürüyordu. Halkın direnişi ve hukuki itirazlar nedeniyle günümüze kadar uzayan süreç  bölgenin riskli ilan edilmesiyle sonuçlandı.

Tozkoparan ve Küba Mahallesi’nde bir bölüm 21 Nisan 2020'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘riskli alan’ ilan edildi. Ve ardından da  Riskli Bölge ve Kentsel Dönüşüm adı altında, ancak gerçekte  rantsal dönüşüm için yurttaşlar  hiçbir sözleşme ve güvence olmadan apar topar evlerinden çıkartılmaya çalışılıyor. En temel insan hakkı olan konut hakkı zorla ellerinden alınıyor.

Şöyle ki,  2020 yılının Aralık ayında İstanbul Güngören Belediyesi, Tozkoparan ve Küba Mahallesi’nde  yaşayan yurttaşlara 30 gün içerisinde evlerini terk etmelerini bildirdi. Güngören Belediyesi Tozkoparan’da bulunan 900 hanenin halkına verilen süre içinde evlerini tahliye etmezlerse binalarda su, elektrik ve doğal gazın kesileceğini ilan etti.

HİÇBİR GÜVENCE VERİLMİYOR!

Emekçi insanların ikamet ettiği bu bölgede, en temel hak olan barınma hakkı ellerinden alınmak istenen,  yani  bölgeden atılmak istenen  ve bu nedenle evsiz kalacak olan yurttaşlar ise karara “Kentsel dönüşüme değil, rantsal dönüşüme karşıyız” diyerek tepki gösterdiler ve direnişe geçtiler. Bir süredir de çeşitli şekillerde direnişlerini sürdürmektedirler.

Bölge halkı, rantsal dönüşüme karşı olduklarını ilan ederken, yerinde dönüşüm istediklerini ve bunu da sözleşmeli ve hukuki olarak haklarının güvence altına alınarak yapılmasını istiyorlar.

Rantçılar kendi hazırladıkları ‘ Muvafakatname” adı altında  Yurttaşlardan evlerini terk etmeleri için imza istediler, kabul görmeyince  ardından sadece başlığını değiştirip adına ‘sözleşme’ diyerek imza istediler. Yurttaşlar  bunu da kabul etmediler.

Kısacası,  Güngören İlçesi’nin yeşil bir mahallesi olan Tozkoparan, betona boğulmak isteniyor, arazinin rantını gerçekleştirmek için insanlar mülksüzleştiriliyor ve yerlerinden ediliyorlar.

KONUT HAKKI EN TEMEL HAKLARDANDIR

Daha önce  yıkıma Küba mahallesi ile  başlamak istediler. Halkın direnişi karşısında bu kez, Tınaztepe bölgesinde 16 konutu yıkarak başladılar. Adeta parça parça vatandaşların evlerini ele geçirme operasyonları yürütülüyor.

23 Haziran’da ise, 800 konutlar denen bölge  çevik kuvvet  ile kuşatıldı. Halkın elektrik, su, doğal gaz gibi altyapıları belediye tarafından kesildi. Bunun üzerine direnişe geçen mahalleliye polisin müdahalede bulunduğu ve bu müdahale sonucunda kolu kırılan, yaralanan ve saldırı esnasında kalp krizi geçiren yurttaşlar oldu. Bu arada evlerin boşaltılması girişimi sırasında TOBİM tarafından vatandaşların cep telefonlarına söz konusu evlerin tapularının hazineye devredildiği bilgisinin mesajı gönderildi.

 Şimdi ise hedeflerinde Küba mahallesi ile Örnek Blokları denilen bölge var.

YURTTAŞLAR SOKAĞA ATILIYOR!

Sonuç olarak,

İstanbul Güngören ilçesine bağlı Tozkoparan ve Küba (Mehmet Nesih Özmen)  mahallesinde, kentsel dönüşüm adı altında, vatandaşlar en doğal hakları olan konut hakkı ellerinden zorla alınarak sokağa atılıyor.

Hem en temel insani haklardan olan konut hakkı ellerinden alınırken, kentsel dönüşüm adı altında rant elde etmek için seferberlik ilan edilmiş durumda.

Yurttaşların evlerini zorla ellerinden almak için , evlerini boşaltmaya zorlamak için  su, doğalgaz ve elektriklerin kesilmesi  insan haklarına, konut edinme hakkına  ve de  uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Rant uğruna yurttaşlara zulüm edilmektedir.

Halkın bu meşru direnişini desteklemek amacıyla, Barolar ve diğer hukuk kurumlarının, insan hakları kuruluşlarının, demokratik kitle örgütlerinin de derhal harekete geçmesi gerekmektedir. Bu amaçla bütün demokratik kitle örgütlerini ve sivil toplum kuruluşlarını göreve çağırıyoruz.Tozkoparan ve Küba mahallesinde halka karşı yapılan sömürü ve rant uğruna zulüm ve  işkencedir."