Dostluk ve Kültür Derneği, kıdem tazminatlarının yeniden gündeme getirilmesi karşısında basın açıklaması yaptı.
İSTANBUL
Dostluk ve Kültür Derneği, Kıdem tazminatlarına sermayenin iktidar eliyle yapmakistediği prasyona ilişkin yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
Sermayenin istekleri doğrultusunda, iktidar tarafından, işçi ve emekçilerin Kıdem Tazminatı düzenlemesi bir kez daha gündeme getirildi.
Tıpkı "İşsizlik Sigortası Fonu" kaynaklarının kullanımında olduğu gibi, iktidarın ve patronların sıcak para ihtiyacını karşılamak için kullanılması planlanan "Kıdem Tazminatı Fonu", her seferinde farklı ambalajlar içinde gündeme getirilmektedir. Bu girişimde asıl hedef, Kıdem Tazminatı’nın sağladığı sınırlı ‘iş güvencesi’ni yok etmek, geçtiğimiz yıllar içinde adeta ‘kuşa çevrilen’ işçi haklarının temel direğini devirmektir.
1936 yılında çıkarılan 3008 Sayılı İş Kanunu’yla yasalaşan Kıdem Tazminatı, 84 yıldır Türkiye’deki emekçilerin alın terinin bir parçasıdır. Karlarına kar katmak isteyen sermaye sınıfı, üzerlerinde ‘büyük bir yük oluşturduğu’ bahanesiyle neredeyse yarım yüzyıldır Kıdem Tazminatı'nın bir "fon" tarafından ödenmesini savunuyor.
Türkiye İşveren Konfederasyonu (TİSK) 30 gün üzerinden ödenen tazminatın 15 güne indirilmesini istiyor. İşçi ve emekçilerin direnci ile karşılaşan bu uygulama, son kez 2017’de gündeme gelmiş ve tepkilerin artması üzerine rafa kaldırılmıştı. Özellikle genç işsizliğin ve kadın işsizliğinin ürkütücü boyutlarda olduğu, her gün bir çok işçinin iş cinayetlerine kurban gittiği, açlık sınırının altındaki asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği bu pandemi sürecinde, iktidar ve patronlar, en temel kazanılmış hak olan ve işçilerin birikmiş emeklerinin parçası durumundaki kıdem tazminatlarına el uzatmayı tekrar gündemine aldı.
HA TES HA BES
Şöyle ki; iktidarın 2020-2022 dönemini kapsayan resmi Yeni Ekonomi Programı'nda yer alan ve adına Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) denilen bir sistemle emekçiler yeni bir cendereye alınmak isteniyor. Bu programda açıkça şöyle deniyor: “Ekonomimizin uluslararası sermaye hareketlerindeki oynaklığa dayalı kırılganlığını azaltacak, reel sektöre Türk lirası cinsinden ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) sosyal tarafların mutabakatı ile kurulacak ve sermaye piyasalarını derinleştirecek kapsamlı bir reform paketi devreye sokulacaktır.”
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, yine aynı programda, “Tasarrufları artırarak sermaye piyasaları için kaynak oluşturulacaktır” diye açıklanmaktadır.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) adı altında sunulan sistem, daha önce uygulamaya konulan ve 3. yılda çökmüş olan Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) yeni ambalajla sunulmasıdır. Çünkü, BES sistemine dahil edilen 17.7 milyon çalışanın büyük bir bölümü sistemden ayrılmıştır. Tutmayan ve sermayenin ihtiyacına yeterince cevap vermeyeceği anlaşılan bu sisteme şimdi “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” (TES) adı konulmuştur. İki uygulama arasında, özde bir fark yoktur.
AMAÇ SERMAYEYE UCUZ KREDİ
Kuşkusuz burada yapılmak istenen işçilerden ve kamu emekçilerinden yapılan kesintileri sermayeye ucuz kredi vb. adı altında aktarmaktır.
Sonuç olarak, Kıdem Tazminatı, emekçilerin yaşamı ve geleceği açısından önem taşıyan bir kazanımdır. Bu hak sermayenin ya da patronların bir lütfu değildir. Kıdem tazminatı işçi ve emekçilerin ücretinin bir parçasıdır. Uzun yıllara dayanan mücadele ve direnişlerin bir sonucudur.
KIDEM TAZMİNATI GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR
İktidarın Bireysel Emeklilik Sistemi İle Kıdem Tazminatı Fonu’nu tek çatı altında birleştirmeyi planladığı "Tamamlayıcı Emeklilik Fonu" hayata geçerse, hem yıllardır gündemde olan ‘Kıdem Tazminatı Fonu’ sorunu patronların lehine aşılmış olacak, hem de kamusal emeklilik sisteminin tasfiye süreci hızlanacaktır.
Oysa işçilerin gerçek ihtiyacı olan iş güvencesidir. Salgın döneminde yaşanan gelir kayıplarının ortadan kaldırılmasıdır. Salgın tehdidi altında can pazarında çalışmanın kontrol altına alınmasıdır. İşçilerin ihtiyacı makul bir yaşta emekli olabilmektir. Emekliliğinde insan onuruna yakışır bir ücrete sahip olabilmektir. İşçilerin ihtiyacı olan, iş mahkemelerindeki davaların yarısını oluşturan tazminatların ödenmemesi karşısında Kıdem Tazminatı’nın güvence altına alınmasıdır.
İşçi ve emekçilerin Kıdem Tazminatlarına sahip çıkma mücadelesinin, direnişlerinin yanındayız!"