Cemil Kırbayır 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye “oğlunuz firar etti"denildi. Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye
AÇIKLAMANIN VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ!
12 Eylül cuntasının ilk kayıplarından biri Cemil Kırbayır dosyası zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmak isteniyor.
Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyü’ndeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.
Ailesi 25 gün boyunca gözaltı merkezine giderek Cemil’in ihtiyaçlarını karşıladı, ondan yazılı “ gönderdikleriniz bana ulaştı” diyen mesajlar aldı. Ancak 8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye “oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya gelmeyin” denildi.
Baba İsmail Kırbayır ve Türkiye Barolar Birliği’nin ilgili kurumlara yaptığı suç duyuruları sonuçsuz kaldı. Cemil’den bir daha haber alınamadı.
05 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda görüşen Cumartesi Anneleri’nden 103 yaşındaki Berfo Kırbayır, görüşmede Erdoğan’a yaşadıklarını anlattı ve “ben ölmeden bana oğlumu bul” dedi.
Görüşmeden çok etkilenen Erdoğan, “gerekli tüm imkanları sağlayacağım, Cemil Kırbayır’ı mutlaka bulun” diyerek bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını sağladı.
Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığındaÇorum Milletvekili MuratYıldırım, İzmir Milletvekili, Erdal Kalkan, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal’dan oluşan Komisyon çalışmalarına Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Firik, Adalet Müfettişi Mecit Gürsoy ve Komisyon Uzmanı Kenan Altaş eşlik etti.
Komisyon, yürüttüğü çalışma sonucunda döneme ait belgelere ulaştı. Cemil Kırbayır’ı sorguda gören çok sayıda tanıkla, sorgulamayı yapan emniyet ve MİT mensuplarıyla görüştü. Titiz bir çalışma sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı.
Raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı kayıt altına alındı. Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Ancak iktidar, bu insanlığa karşı suçla yüzleşme, hesaplaşma cesaretini gösteremedi. On yıl sürüncemede bıraktığı dosyayı araçsallaştırdığı yargı eliyle kapatmayı tercih etti. Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Yargıtay “kanun yararına bozma” kararı vererek, dosyanın zamanaşımı gerekçesiyle kapatılmasının önünü açarak Kars Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Mayıs ayı içinde dosyayı karara bağlayacağını açıklayan Kars Cumhuriyet Başsavcılığı hukuk normları içinde hareket etmezse Kırbayır dosyası tanıklara rağmen, itiraflara rağmen, TBMM tespitlerine rağmen cezasız bırakılmış olacak. Suçun fail ve sorumluları yargı süreçlerine tabi tutulmamış, cezalandırılmamış olacak. Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nı, evrensel hukuk normlarına uygun davranmaya ve adalete giden yolu açmaya çağırıyoruz.
“Oğlum gelirse” diye kapısını hep açık tutan Berfo Ana’nın bize mirası, yargı kararı ne olursa olsun kayıplarımızı aramaya devam etmektir. O mirasa sahip çıkacağız. Kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz!
Kaç yıl geçerse geçsin; Cemil Kırbayır için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 144 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.