Birçok kentte sokağa çıkan Eğitim-Sen MESEM ve ÇEDES projelerinin iptalini istedi.
İktidarın sermaye odaklı politikaları doğrultusunda oluşturulan MESEM projeleri kapsamında stajyer altında çalıştırılan çocuklar iş cinayetlerine mahkum ediliyor. Dindar bir nesil yetiştirilme hedefiyle hazırlanan ÇEDES projeleriyle öğrenciler "manevi danışman" adı altında imam, vaiz ve Diyanet'e bağlı çalışanlarından eğitim alıyor. Birçok kentte sokağa çıkan Eğitim-Sen, MESEM ve ÇEDES projelerinin derhal iptalini istedi.
KOCAELİ
Kocaeli ÇEDES Karşıtı Laik Demokratik Eğitim Platformu tarafından, İzmit Uğur Mumcu Parkında ÇEDES’e ve MESEM’e karşı Öğrencilerimizi karanlığa ve sermayeye teslim etmeyeceğiz açıklaması yaptı.
Türkiye'de olduğu gibi Kocaeli'de de Eğitim-Sen üyeleri alanlardaydı. Eğitim-Sen üyeleri, Tarikat, cemaat, sermaye ablukasına karşı laik-bilimsel-demokratik-kamusal-anadilde eğitim mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini bir kere daha ilan ettiler. Açıklamada, ‘Öğrencilerimizi ÇEDES'in karanlığına, MESEM'in çarklarlarına teslim etmeyeceğiz!’denildi.
İSTANBUL
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, "Eğitimin dinselleştirilmesine, piyasalaştırılmasına ve çocuk işçiliğine hayır! ÇEDES ve MESEM projeleri iptal edilsin" pankartıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bugün (13 Mart) bir araya geldi. Yapılan açıklamada MESEM ve ÇEDES uygulamalarıyla eğitimin nitelik açısından dip noktaya geldiğini ifade eden Eğitim Sen, bu uygulamaların derhal sonlandırılmasını istedi.
Çocukların MESEM adı altında ağır işlerde çalıştırıldığını belirten Eğitim Sen, sadece son bir yıl içinde en az 8 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğini hatırlattı. MESEM'in iddia edildiği gibi staj üzerinden beceri kazandıran bir uygulama değil, patronlara kaynak aktarmak amacıyla oluşturulmuş bir teşvik sistemi olduğunu belirten Eğitim Sen, "MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir" dedi. Öğretmenler MESEM'in çocukları okuldan kopardığını, 12 yıllık zorunlu eğitim süresinin fiilen 8 yıla indirildiğinin altını çizdi.
Millİ Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğinde yürütülen ÇEDES projesinin laik eğitime ve laik yaşama meydan okuduğunu ifade eden Eğitim Sen, imamlar, vaizler ve Diyanet'e bağlı memurların "manevi danışman" olarak görevlendirildiğini ve yasadışı bir şekilde fiilen eğitim öğretim hizmeti verdiğinin altını çizdi. Her iki projenin de iptal edilmesini isteyen öğretmenler "Dersi öğretmen verir, ders okulda verilir" dedi.
ANKARA
MEB önünde yapılan açıklamada, "Çocukların geleceğinin MESEM ve ÇEDES uygulamaları üzerinden karartılmasına izin vermeyelim" pankartı açılırken, "Eğitimi tarikat ve cemaatlere teslim etmeyeceğiz" yazılı ve çeşitli karikatür çizimlerin olduğu dövizler taşındı. Bakanlığın öğretmenlere dağıttığı önlüklerin üzerine eğitimdeki sorunları yazan ve daha sonra bu önlükleri giyen sendika üyeleri "Okullarda imam istemiyoruz", "öğretmen ders verir, dersi öğretmen verir" sloganları attı. Ortak basın metnini KESK Dönem Sözcüsü Melek Aşır okudu.
Aşır, "Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen MESEM, ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacağımız bilinmelidir. Bu konuda eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu MESEM ve ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz" dedi.
MERSİN
Eğitim Sen Mersin Şubesi, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda sendika temsilcisi katıldı. Sendika üyeleri açıklamada "Öğrencilerimizi MESEM ile patronların sömürüsüne, ÇEDES ile de karanlığa teslim etmeyeceğiz" pankartı açıp sık sık, "Karanlığa teslim olmayacağız" ve "ÇEDES'e karşı laik eğitim" sloganları attı. Konuya dair açıklamayı Eğitim Sen Mersin Şubesi Mahmut Sümbül yaptı.
Sümbül, iktidarın uzun yıllardır eğitim alanlarını siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda piyasacı ve dinci bir kuşatmaya aldığını ifade etti. Sümbül, MESEM ve ÇEDES projelerinin uluslararası sözleşmelere ile temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu belirterek derhal durdurulması çağrısında bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın patronlara ucuz iş gücü sağlamak için gündeme getirdiği MESEM ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projelerine karşı Sümbül, öğrenci velilerine uyarılarda bulundu.
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.