Eğitim-Sen İzmir 2 No'lu Şube'nin, haksız ve hukuksuz OHAL KHK'leriyle gerçekleşen ihraçlara karşı 193. haftasında devam eden oturma eylemi Boğaziçi Üniversitesi'de kayyum rektörlere karşı başlatılan direnişin 1. yıl dönümüne atfedildi.
İZMİR
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir Şubesi'nin OHAL KHK'leriyle gerçekleşen ihraçlara karşı başlattığı oturma eylemi 193. haftasında.
'BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ DİRENİŞİNDEN ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇTİ' Türkiye'nin her yerinde “hayır” diyen emekçilerin sesinin gün geçtikçe daha da yükseldiğini belirten Akıncı, "Tıpkı Boğaziçi üniversitesi'nde 'kayyum rektöre hayır' diyen hocalarımız gibi. Hepimizin bildiği gibi 2 Ocak 2021 tarihinde üniversite bileşenlerinin iradesi yok sayılarak kayyum rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı 4 Ocak 2021 tarihinde eşi görülmemiş bir demokratik tepkiye dönüşen Boğaziçi direnişinin üzerinden bir yıl geçti" dedi.
Boğaziçi Üniversitesi'in sadece onurlu bir direnişe sahne olmadığını kaydeden Akıncı, siyasi tarihlerine damgasını vuran baskılar, yasaklar, keyfi ve hukuksuz uygulamalarında Boğaziçi Üniversitesi'ni abluka altına aldığının altını çizdi.
Kayyum Rektör Melih Bulu'nun yerine Mehmet Naci İnci'nin atandığını hatırlatan Akıncı, İnci'nin üniversite bileşenlerinin katıldığı “güven oylamasında” yüzde 95 oy oranıyla istenmeyen kişi ilan edildiğini belirtti. Akıncı, "Her fırsatta milli irade söylemine sarılanların, kendilerinin makbul görmediği durumlarda seçime, demokrasiye ve çoğulculuğa nasıl düşman kesildiklerini bir kez daha gösteren bu süreçte elbette hukuksuzca hedef alınanlar oldu. Ancak siyasi hesaplarla haksız ve hukuksuz biçimde işten atılan, ders vermesi engellenen akademisyenler; demokratik tepkilerini gösterdiği için 'terörist' ilan edilen, gözaltına alınan ve tutuklanan öğrenciler üniversitenin tüm bileşenlerinin daha fazla birbirine kenetlenmesine, daha coşkulu ve kararlı bir duruş sergilemesine yol açtı" ifadelerini kullandı.
Boğaziçi Üniversitesi'nin tüm bileşenlerini selamladıklarını söyleyen Akıncı, "Sizler saraylarınıza, altın varaklı ofislerinize, tüm liyakat ilkelerini çiğneyerek getirildiğiniz makam koltuklarının arkasına saklanmaya devam edin, biz buradayız, sokaklarda, alanlarda, iş yerlerinde, yaşamın her yerindeyiz. Aydınlık yarınları bizler kuracağız. İhraç arkadaşlarımız çalıştıkları kurumlarda savundukları değerleri savunmaya devam ediyor. Bizler arkadaşlarımız işlerine geri dönesiye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.