Ekoloji Birliği Rize’nin İkizdere-İşkence Vadisi’nde köylülerin taş ocağına karşı başlattıkları direnişe ilişkin açıklama yayımladı. "İkizdere Vadisi’nde taş ocağına karşı direnen köylülerin yanındayız" dedi.
Ekoloji Birliği Rize’nin İkizdere-İşkence Vadisi’nde köylülerin taş ocağına karşı başlattıkları direnişe ilişkin açıklama yayımladı. "İkizdere Vadisi’nde taş ocağına karşı direnen köylülerin yanındayız" başlığını taşıyan açıklamada "Gelin, İkizderelilerin çağrısına uyalım! İkizderelilerin seslerine ses olup, destek olalım" ifadeleri yer aldı.
Ekoloji Birliği Rize’nin İkizdere-İşkence Vadisi’nde köylülerin taş ocağına karşı başlattıkları direnişe ilişkin açıklama yayımladı. “İkizdere Vadisi’nde taş ocağına karşı direnen köylülerin yanındayız” başlığını taşıyan açıklamada “Gelin, İkizderelilerin çağrısına uyalım! İkizderelilerin seslerine ses olup, destek olalım” ifadeleri yer aldı.
Rize’nin İkizdere-İşkence Vadisi’nde Gürdere ve Cevizlik Köyleri yakınlarında açılmak istenen taş ocağına karşı köylüler 5 gündür direniyor. 23 Nisan’da sokağa çıkma yasağı varken kolluk kuvvetleri korumasında iş makinalarını getiren şirket vadisini savunan köylülerin direnci ile karşılaştı. Köylüler daha sonra bölgeye arı kovanları getirerek iş makinalarının çalışmasını engelledi. Kolluk kuvvetleri köylülere sokağa çıkma yasağına uymamaktan dolayı para cezası uyguladı.
Köylüler cezalara rağmen direnmeye devam etti. 25 Nisan Pazar günü, yolları kesilen köylüler orman içlerinden iş makinalarının yanına geldiler ve faaliyetin durmasını ve jandarmanın çekilmesini istediler. Jandarma çekilmediği gibi halkı korumak yerine “şirketin özel koruması” gibi davranmaya devam etti. Direnişin sürmesi üzerine jandarma köylülere ve kadınlara biber gazi ile müdahale etti ve bazı kadınlar yaralandı köylüler de gözaltına alındı. Aralarında İkizdere Dernekleri Federasyon Başkanı Ziya Yıldırım’ında olduğu köylüler daha sonra serbest bırakıldı.
“16 milyon ton taş alındıktan sonra İkizdere Vadisi’nin özelliği kalır mı?”
Cengiz Holding’in Rize’de yapmakta olduğu lojistik limanda sahil dolgusu için kullanılacağı anlaşılan, yakın bir tarihte Cumhurbaşkanı kararı ile acele kamulaştırılan bir alanda söz konusu şirket tarafından açılmak istenen taş ocağı, doğal sit alanı olan İkizdere-İşkence Vadisi’nde yer alıyor. Vadi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Termal ve Kış Turizmi Yeni Destinasyonu” olarak belirlenmiş. Yörede bir yandan da Bakanlık tarafından “örnek yayla” modeli uygulanacak. Örnek yaylaya ve doğal sit alanı ve turizm alanına taş ocağı izni vermek hangi zihniyetin ürünü? Daha fazla kar, daha fazla rant için İşkence Vadisi’nin ekosistemine zarar vermek nasıl bir akıl tutulması?
Pandemi koşullarında vatandaş can derdinde iken iktidar ülkemizin her yanında talan ve yıkım projelerine son sürat devam ediyor. İhaleler, ÇED süreçleri tüm itirazlarımıza rağmen aralıksız sürüyor. Sokağa çıkma yasağı ve pandemi tedbirleri bu gözü dönmüş şirketlere uygulanmıyor. Lebalep kongrelerin iyice tırmandırdığı ve her gün en az 300’ün üzerinde vatandaşımızın yaşamını yitirdiği pandemi koşullarında vatandaş canını tehlikeye atarak bu talan ve yıkım projelerine, kolluk kuvvetlerinin baskı ve zulmüne karşı alanlarda tüm gücü ile direniyor. Yoğun arıcılığın yapıldığı bölgede Köylüler “Biz çaylarımızı, bahçelerimizi kimseye vermeyiz, ninelerimiz, dedelerimiz, köyümüzü elleriyle yaptılar, bizim başka gidecek yerimiz yok.” diyor. Direniş alanından Türkiye’ye seslenen bir köylü ise “Bize hak vermeniz yeterli değil, bir şey yapın! Eğer bir şey yapılmazsa ve biz burayı kaybedersek, bu doğa yok olursa herkes kaybeder” diyor. Gelin, İkizderelilerin çağrısına uyalım! İkizderelilerin seslerine ses olup, destek olalım.