ERKAN SOYLU

Toplantıda başta dernek başkanı Mihriban Uğurlu, yönetim kurulu üyelerinin konuşmaları ve soru cevap bölümleri yer aldı.

300 kişilik salonun Türkiye'nin dört bir yanından gelen katılımcılar sebebiyle yetersiz kaldığı gözlemlendi. 

Emeklilikte Adalet Derneğı Başkanı Mihriban Uğurlu yaptığı konuşmada şu görüşlere yer verdi:

08/09/1999 tarihinden sadece 1 gün, 1 ay,1 yıl veya 10 yıl sonra sigortalı işe başlayan, bu ülkenin eşit anayasal eşitlik hakları elinden alınmak istenen milyonlarca çalışanlarıyız. Söz konusu tarih öncesinde; ya sigortasız çalıştık, ya vatani görevimizi yaptık, ya bu ülkeye hizmet etmek için tahsil hayatımıza devam ettik, ya staj yaptık ya da depremden ötürü girişlerimiz ertelendi.

➢ Yasa kapsamına alınan çalışanlarla aynı yaşlardayız ve 5.000 gün prim şartının çok üzerine prim günümüzü doldurduk.

YOLUMUZA EMİN ADIMLARLA DEVAM EDECEĞİZ

Bu işe başladığımızda ilk amacımız sosyal medyada sadece sesimizi duyurmaktı. Geldiğimiz aşamada aynı mağduriyeti hep beraber o kadar derinden hissettik ki, bir aile olduk. Bu sayede basamakları hızlıca çıkarak, Türkiye’ de bu amaç için kurulan ilk resmi dernek olduk. Sizlerden aldığımız bu güçle yolumuza daha emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz.

Şu anda yaşamakta olduğumuz, dini, vicdani ve hukuki olarak hiçbir çerçeveye sığdıramadığımız mağduriyetimizi sizlerle beraber tüm mecralarda duyurmaya devam edeceğiz.

08/091999 tarihinde çıkan 4447 saylı yasa ile emeklilik için gerekli olan emeklilik şartlarında bir düzenleme yapılarak kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşında emekli olma şartı ilave edilmiştir. Ancak, bu düzenleme anayasa mahkemesi tarafından, çok keskin bir geçişle yapıldığı gerekçesiyle kademelendirme sitemi getirilerek yeniden düzenlenmesi yönünde karara bağlanmıştır.

BİZ KİMİZ?

Durumumuzu kısaca şöyle özetlemem gerekirse; öncelikle kim olduğumuzu anlatarak söze başlamak isteriz.

Bu nedenlerle sigorta girişimiz 08/09/1999 tarihinden sonra yapıldı.

➢ Yasa ile kademelendirmenin kaldırılarak, farklı yasalara tabi olduğumuz gerekçesiyle ikinci sınıf vatandaş olarak görülmek istenmeyen bu ülkenin eşit vatandaşlık hakkına sahip çalışanlarıyız.

➢ Amacımız EYT koşullarında emekli olmak veya kapsama dahil olmak değil, sadece aramızda açılan 17E/20K yıl gibi bir uçurumun kademelendirme yapılarak adaletin yeniden sağlanmasıdır

➢ Biz asla EYT ‘li çalışanların düzenlemesine karşı çıkan bir oluşum içinde olmadık. Sadece aramızda açılacak olan 17E/20K yıl gibi bir sürenin insan ömrü için çok uzun ve çok adaletsiz bir zaman dilimi olduğunu düşünmekteyiz.

BU DÜENLEME EŞİT YURTTAŞLIK HAKKINA AYKIRIDIR

Aynı yaş grubunda olan, aynı işyerinde ve hatta aynı ailede bir gün farkla işe başlayan sigortalı çalışanlar arasında bir tarih baz alınarak yapılan düzenleme, ülkemizin çalışanları arasındaki adaleti, çalışma barışını ve eşit yurttaşlık ilkesini bozan bir düzenleme olmuştur.

BU DÜZENLEME 12 MİLYON ÇALIŞANI MAĞDUR EDEN DÜZENLEMEDİR

Vicdanı olarak içimize sindiremediğimiz bu düzenlenin, 12 milyon çalışanı mağdur eden, bir düzenleme olduğunu düşünmekteyiz. Yukarıda belirttiğimiz çekincelerimiz nedeniyle; kademeli bir geçiş olarak düzenlenmeyen bu yasanın bu toplum vicdanını da zedeleyeceği göz ardı edilmemelidir. Haklarımızın ve adaletin göz ardı edilerek, 12 milyon çalışan arkadaşımızın emeklerinin hiçe sayılmak istenmesi de göz önüne alınarak; daha adil ve daha vicdani olan kademeli bir geçişin sağlanabilmesi en büyük arzumuzdur. Geç gelen adalet adalet değildir.