Bugün Beşiktaş Kartal Heykelin de Kanun Hükmünde Kararname ile işlerine son verilen KHK'lı kamu emekçileri bir basın açıklaması yaptılar.
KESK İstanbul Şebeler Plaatformu tarafından her hafta bir ilçede yapılan açıklama kapsamında bu kez Beşiktaş’ta yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Bizler demokratik,laik bir ülkede,barış ve kardeşlik için de insanca bir yaşam mücadelesi veren Türkiye kamu emekçileri sendikal mücadelesinin yüz akı KESK'lileriz.
Bu gün AKP-MHP ittifakının anti-demokratik,tekçi,otoriter,faşizan ve emek karşıtı uygulamalarıyla ülkemizi ve halklarımızı sürükledikleri derin kaosu belirtmek için buradayız.
Halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığı,özgürlüklerinin kısıtlandığı,anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan hakların askıya alındığı,kadınların sokağa çıkmakta kaygı duyduğu,gençlerin gelecek umutlarının yok edildiği,beyin göçünün giderek çoğaldığı,kamu emekçilerinin hukuksuz ve keyfi olarak açığa alınıp işten atıldığı,gericiliğin toplumsal alanı kuşattığı bir ülkede yaşıyorsak sorumlusu 12 eylül ile ve sonrasın da 15 temmuz ile derinleşen ve kurumsallaştırılan sömürü düzeniyle beslenen AKP iktidarıdır.
Yönetici ve üyelerimizi KHK'larla haksızca,hukuksuzca ve kendileri gibi düşünmedikleri için tamamen keyfi olarak açığa aldılar,ihraç ettiler.Bütün bu zalimce uygulamalarının esas sebebi ise,tüm emek'çi kesimlerin hak ve özgürlüklerini sınırlayan düzenlemelere seyirci kalmayışımız dır.Anayasa ile yasalar ile başta uluslararası çalışma örgütü (İLO) sözleşmeleri olmak üzere ülkemizin imzaladığı uluslar arası sözleşme ve anlaşmalar la güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmamız işlerine gelmemektedir AKP iktidarı keyfi işten çıkartmakla insanları ekmekleriyle tehdit etmektedir.İnsanca çalışma koşulları talep eden işçileri önce gözaltı sonra tutuklayarak hak aramayı bir suç gibi göstermeye çalışırken,emekçilere köle gibi davranmaktadır.Tutuklu işçiler emekçiler ve sendikacılar derhal serbest bırakılmalı ve işçilerin insani olan talepleri yerine getirmelidir.
10 Ekim Ankara katliamın da 103 canımızı kaybettik.Katliamın 3.Yılında Kadıköy iskelesin de yüzlerce kişi birlikte ses olduk unutmadık.Unutmayacağız bile,bile bu katliama göz yumanlar dan sonrasında delilleri görmezden gelenlerden katliamı önemsizleştirenler den bunun hesabını soracağız.Elbetteki bu katliamın sorumluluğundan sonsuza kadar kaçamayacaklar.Suçlular er yada geç hesap verecek......
AKP'nin baskı ve susturma politikaları cumartesi annelerine karşı da her hafta devam etmektedir. Bir anne düşünün 708 haftadır çocuğunun sadece bir mezarı olsun diye kemiklerini istiyor.Uluslar arası sözleşmelere imza atan devletin Galatasaray meydanından yükselen çığlığı duyması gerekirken.Dünyanın an barışçıl eylemi olan cumartesi annelerinin hakikat.hafıza ve arayışına bile saldırarak bizlere gözdağı vermeye çalışıyor.
Biz KESK'liler olarak en barışçıl eylem olan cumartesi oturmalarına yapılan bu faşizan saldırıları kınıyor,bir an önce Galatasaray meydanının cumartesi annelerinin yanında olacağımızı söylüyorum.
Sözlerimizi tamamlarken haksız,hukuksuz bir şekilde ihraç edilen,açığa alınan kamu emekçileri olmak üzere emekten,demokrasiden barıştan insanca bir yaşamdan yana olan herkesi OHAL-KHK ile örülen savaş rejiminin faşizmine karşı emek,demokrasi ve barış mücadelesinde tek ses,tek yürek olmaya çağırıyoruz”.