Süreyya Operası önünde açıklama yapan emek ve meslek örgütleri, emek mücadelesini yürütürken, son günlerde ortaya çıkan tüm kirli ilişkilerden hesap sorulması için her türlü baskıya rağmen mücadele edeceklerini söyledi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yaptı. "Baskı-sömürü-mafya düzenine teslim olmayacağız" yazılı pankartın açıldığı eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.
Açıklamaya, 15-16 Haziran Platfor'unda yer alan dernek,kurum ve partiler de geniş bir katılım sağladı.
KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Çayan Çalık basın metnin okudu. Türkiye’nin, sermaye-devlet-mafya sarmalında devam eden kirli ilişkilerin ortaya saçıldığı kritik bir dönemden geçtiğini belirten Çalık, "Karşı karşıya olduğumuz tablo basitçe besleme bir mafya liderinin ifşaları ve iddiaları değildir. Yıllardır devletin her kademesinde yakın ilişkileri olan, siyasal iktidara her kritik evrede destek vermiş ve bu sayede yıllarca dokunulmamış, hatta kendisine resmi koruma verilmiş bir suçlunun devlet adına işlenen birçok suça ortak olduğuna dair itiraflarıdır" dedi.
Susurluk süreci ve öncesine kadar birçok isme uzanan, uyuşturucu ticareti iddialarına, kamu gücünü, iktidar mensuplarının da içinde olduğu rant kavgasından pay elde etmek amacıyla kullanan, hukuk dışı mafya- devlet- sermaye ilişkilerine, tek adam rejiminde yargının ne hale getirildiğine toplum olarak tanık olduklarını dile getiren Çalık, "Adalete güvenin kalmadığı, seçme ve seçilme hakkı ile sınırlı demokrasinin bile işlemediği, halkın ifade özgürlüğü ve her türlü demokratik mücadele kanalları yok edilirken, mafyanın istediğini tehdit edip mitingler düzenleyebildiği bir ülkede, bu ilişkilerden medet umanlar dahil hiç kimsenin geleceği güvence altında değildir" ifadelerini kullandı.
Çalık, şöyle devam etti: "İktidar ilişkilerinden dışlandığı için intikam aldığı anlaşılan bir mafya itirafçısının beyanları, somut tanıklıklarımız ile beraber değerlendirildiğinde ortaya çıkan tablo endişe vericidir. Çocuklarımıza bırakmak istediğimiz gelecek bu değildir. Normal şartlarda ortaya atılan bu ciddi iddiaların araştırılması ve yargının bağımsız çalışabilmesi için gerekli adımlar atılması gerekirken, demokrasi ve adalet arayışı içinde olan demokrasi güçlerinin önü türlü bahanelerle kesilmektedir. Her türlü baskı politikalarını ve polisiye tedbirleri devreye sokan iktidarın gerçek yüzü bir kez daha açığa çıkmıştır. Bu karanlık tablodan sorumlu olanlar, bu çürümüşlüğün hesabını soramaz. Tarih önünde gerçek bir hesaplaşma, eşitlik, adalet ve demokrasi mücadelesiyle olacaktır. Emek ve meslek örgütleri olarak, bir yandan emeğin Türkiye’si için mücadeleyi büyütürken, diğer yandan son günlerde ortaya çıkan tüm kirli ilişkilerden hesap sorulması için, her türlü baskıya rağmen demokratik haklarımızı kullanmaktan vazgeçmeyeceğimizi, mücadeleyi yürüteceğimizi ilan ediyor, hükümeti istifaya çağırıyoruz."
Fotoğraflar: Kerim Eren