Uluslararası Yaşlılar Haftası sebebiyle Emekliler Dayanışması Sendikası ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi bir basın açıklaması yaparak; yaşlı haklarının geliştirilmesi ve yaşlılara yönelik hizmetlerin çeşitlendirilmesi gerektiğini belirttiler.
Emekliler Dayanışması Sendikası ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, 18-24 Mart tarihleri arası “Uluslararası Yaşlılar Haftası” vesilesiyle basın açıklaması yaparak, yaşlıların yaşadığı sorunları dile getirdiler.
İstanbul İHD şubesinde yapılan basın açıklamasında nüfusun her 100 kişisinden 10’unun 65 yaş üzerinde ve 24 milyon hanenin 6 milyonunda en az bir yaşlı bireyin varolduğuna dikkat çekilen açıklamada “yaşlı ayrımcılığının insan haklarını tehdit eder boyuta ulaştığı ve acil önlemlerin alınması gerektiği” vurgulandı. Açıklamada, uluslararası düzeydeki insan haklarına dair tüm sözleşmeler, T.C. Anayasası, sosyal güvenlik- sosyal yardım-sosyal hizmetlere ilişkin ve ilgili diğer konulardaki tüm yasal düzenlemeler ve 200’ de yürürlüğe giren “Türkiye’de Yaşlıların Durumu ve Yaşlanma Ulusal Eylem Planı” rağmen resmi ve özel kurumlar ve toplumsal algı bağlamında yaşlı haklarına yaklaşımda sorunların sürdüğü savunuldu.
Açıklamada yaşlıların ekonomik, sağlık, bakım hizmeti ve sosyal sorunları şu şekilde sıralandı:
“Kamu emeklilik statüsünün Sosyal Güvenlik Reformuyla yok edilerek kazanılmış haklarının geri alınması emekliliğin esnek güvencesiz kuralsız hale getirilmesi. Ekonomik güvencenin sağlık hakkının yok edilmesi, bakım hizmetlerine ulaşamaz olması. Kamu emekliliği yerine ikame edilen, yaşlılıkta güvence sağlamayan bireysel emeklilik sistemi gelecekte de yaşlıların yoksul ve güvensiz olmalarının zeminini hazırladı. Dul ve yetimlerin aylıkları kesildi, azaltıldı. Ülkemizde her üç yaşlıdan birinin kronik hastalığı var. Kronik hastalık tanısı konulan her üç kişiden birinde depresyon belirtileri görülüyor.”
Pandemi sürecindeki yaşlıların eve hapsedilmesinin de “yaşlanmaya karşı fobi yada nefret ve korku anlamına gelen gerontofobinin yaygınlaşmasını, yaşa bağlı kişisel bozulma ve ölüm korkusunu, yaş ayrımcılığını (ageism) ve yaşlılıkta insan haklarının göz ardı edilmesi” olduğuna vurgu yapılan açıklamada yaşlılığın bir hastalık olarak görülmesi eleştirildi.
Açıklamada, yaşlı haklarının geliştirilmesi, yaşlılara yönelik hizmetlerin çeşitlendirilmesi için insan hakları savunucuları, sendikalar meslek örgütleri siyasi partiler ve toplumun bütün kesimlerinin yaşlıların yok sayılmaması ve yaş ayrımcılığına karşı çıkma ve sorunlarının çözümü için duyarlı davranmaya davet edildi.