Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan Bursa'da düzenlenen mitingde konuştu.Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
'16 YILDA BURSA'YA 44.5 KATRİLYONLUK YATIRIM YAPTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yıllık AK Parti iktidarında Bursa yapılan yatırımlara değinerek, "Türkiye'yi Bursa ile birlikte büyüttük. 2023 hedeflerimize de birlikte ulaşacağız. Biz öyle hizmetin projenin yatırımın sadece vaadini yapanlardan değiliz. Biz icraat ve yatırımlarımızla konuşuyoruz. Son 16 yılda Bursa'ya 44,5 katrilyon yatırım yaptık. Bunun içinde eğitimde 7 bin 886 adet yeni dersliği şehrimize kazandırdık. Bay Muharrem öğretmenmiş ya, öğrensin. Birkaç yıla kadar Bursa'ya, Nilüfer'e, Mustafa Kemal Paşa'ya toplamda 7 bin 250 kişilik yeni yurtlar açıyoruz. 43 bin seyirci kapasiteli stadı yaptık. O buraya ayrı yakıştı. Eski stadın yerine de inşallah 'Millet Bahçesi' yapıyoruz. Burası yeşil Bursa'nın güzel bir örneği olacak. Bir çok şehrimize tematik müzeler kazandıracağız. Bunlardan birisi de Bursa'ya olacak. Bursa'ya bir Türk İslam Eserleri Müzesi kazandıracağız" diye konuştu.
'BUNU BAY KEMAL'E SORAYIM MI ?'
Sağlıkta 24'ü hastane olmak üzere toplam 59 adet tesisi Bursa'ya kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, "Şimdi de Bursa'ya bir şehir hastanesi yapıyoruz. Yatak kapasitesi 1355 olan şehir hastanesini önümüzdeki yıl hizmete açıyoruz. Bunu ben Bay Kemal'e sorayım mı? SSK müdürlüğü yaptı ya. Bir gösterelim başarılı SSK müdürünü" ifadesini kullanarak CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu 'nun SSK'da Genel Müdürlük yaptığı yıllara ait bir videoyu vatandaşlara izletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, izlettiği videonun ardından ise "Hastane deyince akla ne gelir hijyen gelir. Bay Kemal'in genel müdür olduğu o hastanelerde hijyen yoktu. Bay Kemal siz busunuz" dedi.
'ÇIRAĞI DA USTASINA ÇEKMİŞ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul Bursa arası 2.5 saatten 1 saate iniyor. Bay Kemal, Bay Muharrem bunları biz yaptık sizlerin geçmişinde bunlar var mı ya? Hızlı tren hattı tamamlandığında Bursa Eskişehir arası 1 saat olacak. Bursa'ya yüksek hızlı tren garı yapacağız. Bursa'ya 18 baraj, 15 gölet yaptık. İznik Barajı'nın yapımına başladık. Uludağ ülkemizin en güzel milli parklarından biri. Uludağ'ı 4 mevsim turizmin yapılacağı merkez haline getireceğiz" dedi.
'BAY KEMAL SENİN EKONOMİ DERSİ ALMAN GEREK'
Erdoğan, "Kılıçdaroğlu çıkmış Malatya'da '7.4 büyüme, çiftçi kardeşim, esnaflar size bu yansıdı mı?' diyor. Bay Kemal, senin ekonomi dersi alman gerek. Bu derslikler, bu yurtlar, bu yollar bunlar neyle yapılıyor? Büyüyen ülke yapabilir, büyümeyen ülke bunları yapabilir mi? Ama anlamaz. Öbürü ustasına çekmiş, çırak. Büyüyen Türkiye olmasa bu yapılır mıydı?" diye konuştu.
'BİZ ONLARA YIKIM EKİBİ DİYORUZ'
Erdoğan, "Muhalefetin kötü bir huyu var. Bunlar istiyor ki emek vermeden iktidar olsunlar. Vatan yansa ateşinde ısınacak kadar gözü dönmüş bir muhalefetimiz var. Bunun için biz bunlara yıkım ekibi diyoruz.Bu çolpa herifler milletimizin kazanımlarına göz dikmişler. Getir, göster makbuz ne oldu hepsi yalan. Yok böyle bir şey çünkü hayatın yalan" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mega endistri kurduklarını ve bunun Kılıçdaroğlu ile İnce'nin anlayamayacağını belirterek şöyle konuştu:
'BUNLAR KAYDA GİRİYOR, SONRA ARŞİVDE'
"Ama Bursa çok iyi anlar. Bursa da bu projenin içerisinde yer alıyor. Ne diyor 'gel bakalım buraya Muharrem' ifadesini kullanıp bu kez Muharrem İnce 'ye ait bir video izletti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnce'ye ait videoyu izlettikten sonra, "Evet doğru diyor. Bay Muharrem 24 Haziran'da sen birinci olamazsan çekip gidecek misin? Bunlar aynı ya, aynı. Bunlar kayda giriyor bunlar arşivde. Türkiye bunların aslından ne gördü ki, çakmasından onu görsün. Hık mık ediyor. Çık delikanlıca bırakırım de. Derdi cumhurbaşkanlığı değil, tek derdi CHP'ye dönüp orada mevzi tutmak. Ortaya dağıta dağıta ortada CHP bırakmadılar. Dün sakın ha Afrin'e girmeyin diyorlardı, bugün sakin ha Kandil'e girmeyin diyorlar. Bunlar biliyor çocuklarımız gelişirse, okursa bunların geçmişini öğrenir. Bay Muharrem, istersen çorba da verirler. Kıraathane demek okuma evi demek. Öğren. Kıraathane demek okuma evi demek. Kıraat arapça okuma, hane ev. Şimdi bunu Türkiye genelinde yaygınlaştıracağız. Derdimiz gençliğimizi buralara çekelim, 24 saat açık olsun. Aynen Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz gibi. Gelsin orada dersini çalışsın. Herhangi bir ücret de vermeyeceksin. Orada dersini çalışacaksın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör konusunda da Kılıçdaroğlu ile İnce'yi eleştirdirdi, mitinglerde bu konuya değinmediklerini söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:
"Geçen gün Afrin ve Kuzey Irak harekatlarının komutanı Metin Temel paşamızı apoletlerini sökmekle tehdit etmişti. Şimdi de askerimizin moraline kafayı takmış. Ben Malatya’daydım, mitingimizi yaptık. Akşam iftara gittik. Aynı masada oturuyoruz. Tabii Metin Temel Paşa protokolde. Çünkü 2. Ordu Komutanlığı orada, o da iftarda bizimle beraber ve konuşmamızı yapıyoruz, bu esnada öyle bir heyecan verici yer oldu ki o da alkışladı, salonun hepsi alkışladı. Şimdi bu alkış bay Muharrem’in moralini bozmuş. Bay Muharrem, yahu sen Afrin’e girme demedin mi? Peki bu ordu bu komutan Afrin’e girdi mi? Şu anda bunlar iç terörle mücadele ediyor mu? Yahu siz bugüne kadar terörle mücadeleye yönelik meydanlarda bir cümle kullandınız mı? Yahu siz zaten teröristlerle beraber yürüyorsunuz. Ankara’dan İstanbul’a terör örgütünün destekledikleriyle beraber yürümediniz mi, şimdi Allah aşkına bu CHP’ye terörle mücadelede biz güvenebilir miyiz? Bakın biz şu ana kadar sadece Afrin’de 4 bin 600’ü aşkın teröristi etkisiz hale getirdik. Devam ediyoruz, niye? Benim halkımın, benim milletimin huzuru için gereken neyse bunu yapacağız. Askerimiz Kandil’e ilerledikçe Muharrem’i efkar basıyor. Anlaşılan buna sadece Amerika’dan değil, Kandil’den de ‘bizi kurtar’ diye telefonlar geliyor. Cumhurbaşkanı adayı değil sanki telefon operatörü. Kılıçdaroğlu’nun Afrin’e girmeyin feryadlarını düşününce Muharrem İnce’nin efkarına şaşırmamak gerekiyor. Aslı neyse, çakması da o. Bu işler öyle mikrofonu eline alıp da, dinlemediği, dinlese de anlamadığı, anlasa da gönlüne sığdıramadığı işlerle güya kendince dalga geçmeye benzemez. Bu millet moralini sandıkta öyle bir bozar ki insan içine çıkmaya yüzün kalmaz. Milletimizden tek ricamız oylarınıza sahip çıkın, iradenize sahip çıkın, demokrasiye sahip çıkın, kimsenin ucuz ayak oyunlarıyla iradenizi yok saymasına fırsat tanımayın. Sakın öyle bayram tatiline gidip de dönmemezlik etmeyin. Tatilin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz."