Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Berlin'de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldi. İkili daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, basın özgürlüğü ve hukuk devleti konusunda eleştiriler yöneltirken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, Türkiye’nin reform yoluna girdiğini iddia etti ve gazeteci Dündar için “ajan” tanımlaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel, görüşmeleri sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. İlk olarak konuşan Alman Başbakanı Merkel, son yıllarda iki ülke arasında köklü karşıtlıkların yaşandığını belirterek, “Basın özgürlüğü ve hukuk devleti gibi konular olmuştur” dedi.
Bazı somut durumların çözüme kavuşmasının kendilerini mutlu ettiğin belirten Merkel, “Halen Alman vatandaşı olarak tutuklu olan bir takım insanlar var. Bu konuda da bir çözüm bulunması için katkıda bulunmaya çalışıyorum. Yarın tekrar görüşmemiz olacak. Bu konuları da ele alacağız” diye konuştu. Merkel, "İstikrarlı bir Türkiye, ekonomik büyüme kaydeden bir Türkiye istiyoruz; ekonomik iş birliği konusunu ele aldık" dedi.
EKİM’DE DÖRTLÜ İDLİB ZİRVESİ
Evrensel Dış haberler Servisi'nin haberine göre, İdlib konusunu da görüştüklerini belirten Merkel, “Orada kırılgan bir durum var” ifadesinde bulundu. Merkel, Ekim ayının ortalarında, Türkiye, Rusya ve Fransa başkanlarıyla dörtlü bir zirve yapmayı planladıklarını belirterek, “Belli yükümlülüklerimiz var. AB’nin özellikle mülteci projeleri için kaynakların bürokratik olmayan şekilde akmasını sağlamak istiyoruz” diye belirtti.
“Terörle mücadele konusunda işbirliğimizi daha da iyileştirmek istiyoruz” diyen Merkel, Türkiye ve Almanya içişleri bakanlarının işbirliğini canlandırmak istediklerini belirtti.
ERDOĞAN: REFORM YOLUNA GİRDİK
Ardından söz alan Erdoğan, Almanya’nın ekonomi ve enerji bakanı, Ekim ayında kalabalık bir iş heyetiyle Türkiye’yi ziyaret edeceğini söyledi. Erdoğan, Merkel ile görüşme için, “Bir süredir çalışmayan mekanizmaları işler kılma noktasında fikir birliğine vardık. Kendileriyle yarın sabah bir araya gelerek etraflıca bu konuları görüşme fırsatı bulacağız” dedi.
Erdoğan, OHAL kaldırıldığını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle beraber ülkemiz yeniden reform yoluna girmiştir” iddiasında bulundu.
Erdoğan, ekonomideki gelişmeler dair de, “Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için, kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya ile ortak bir tutum içerisindeyiz. Ticari yaptırımların siyasi hedeflerde kullanılması, uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Türk ekonomisinin sağlam temeller üzerinde kurulu olduğunu Merkel’e ifade ettim. Dönemsel dalgalanmaların tedbirler sayesinde sınırlı kaldığını ifade etmek isterim” diye konuştu.
Gazetecilerden gelen sorulardan biri de Türkiye'de tutuklu olanlarla ilgiliydi. Türkiye’de tutuklu 74 yaşındaki Enver Altaylı sorusuna Merkel, şu yanıtı verdi: “Belki tekrar bu somut vakalara dönebilirim. Mesela bazı vakalarda iddianamenin çok uzun süre hazırlanmamış olmasını konuştuk. Çok muğlak bir durum ortaya çıkıyor. Yargının bağımsızlığına karşı saygımız sonsuzdur ama bazı süreçlerin farklı olmasını dilerdik. Darbe konusuna gelince, şiddetle kınıyoruz. Çok net ifade ettik. Bizzat Türkiye'ye ziyarete geldim. TBMM'ye gittim. Hepsi bu darbe girişimiyle bağlantılıydı. Şimdi biz bu alanda daha çok bilgi edinmek için temaslarımızı sürdürüyoruz. Ama bu Gülen hareketini PKK'yla aynı seviyede değerlendirme durumunda değiliz, daha çok bilgiye ihtiyacımız var.”
Konuyla ilgili Erdoğan ise şunları söyledi: “Ne ben, Almanya'nın hukuk sistemini eleştirme hakkına sahibim ne de siz Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz. Çünkü yargılar bağımsızdır, verdikleri karara saygı duyulur. Kendi ülkemde bile beğenmediğim kararlar olmuştur ama uymak durumunda kalmışızdır. Saygı duyarım, duymam o ayrı bir konu. Türk yargı sisteminin Alman vatandaşları hakkında tutuksuzluk kararını aldığı kişiler olmuştur. Tutuksuz yargılama kararı verdiği olmuştur ve serbest bırakmıştır. İsim verdiniz, Enver Altaylı. Acaba geçmişinde bu kişinin neler olduğunu bilir misiniz diye sorsam. İstihbarat sistemi içinde dolaylı yer aldığını söylesem acaba bilir misiniz? Türk yargısı niçin acaba bu kişiyi tutuklamış. Biz yargıya saygı duymak durumundayız.”
CAN DÜNDAR SORUSU
Açıklamaların ardından soru-cevap kısmına geçildi. Bir gazetecinin akreditasyonu olduğu halde “Erdoğan beni bahane edip toplantıyı iptal edecek” diyerek, basın toplantısına katılmayan gazeteci Can Dündar hakkında soru yöneltti.
Dündar hakkında Erdoğan ile fikir ayrılığını olduğunu söyleyen Merkel, “Dündar konusunda belli ihtilafların olduğu açıkça ortada. Kendisi karar verdi katılmamaya çok net bir şekilde. Yanlış anlama olmasın diye söylüyorum. Akreditasyon için belli bir hukuki zemin vardı. Kimin soru sorma hakkı var, yok diye ikiye bölünmüşlük yok. Çok sayıda gazeteci var. Kendisi katılmama kararı vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanı ve benim görüşlerimin farklı olduğunu kabul edebilirim. Süreklilik taşıyan bir süreç içindeyiz ve geçtiğimiz günlerde çözüme ulaştırabildiğimiz vakalar da oldu. Büyük ilerleme vardır diyorum” dedi.
Erdoğan ise, gazeteci Dündar için, “Bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa eden bir kişi olduğunu ve 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini biliyorsunuzdur. Bir boşluğu fırsat bilerek, kaçarak Almanya’ya gelmiştir. Şu anda bir kişi Türk yargısına göre bir mahkumdur. Devletin sırlarını ifşa etmiştir. Bir diğer konu bizim Almanya ile suçluların iadesi anlaşmamız vardır. Bizim böyle bir suçlunun iadesini istemek en doğal hakkımızdır. Aynı durum Almanya için de geçerli olabilir. Biz de böyle birisi olsa burada yargılanmış mahkum olsa, böyle bir şey benim başıma gelse, ben veririm.”
GAZETECİ SALONDAN ÇIKARILDI
Erdoğan ve Merkel’in basın toplantısı sırasında üzerinde “Gazetecilere Özgürlük” tişörtü bulunan Avrupa Postası Genel Yayın Yönetmeni Adil Yiğit görevliler tarafından kolundan tutularak salondan çıkarılması dikkat çek