Batı Almanya'da 1970 ve 80 yılları arasında kent gerilla eylemleriyle etkin olan devrimci Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun (RAF) eski militanlarından Inge Viett 9 Mayıs'ta Berlin'de yaşamını yitirdi.
Viett, 1980'de katıldığı RAF öncesinde yine Batı Almanya'daki militan örgütlerinden 2 Haziran Hareketi üyesiydi.
Inge Viett, 9 Mayıs günü Berlin'de yaşamını yitirdi. Viett RAF saflarında mücadele etmeden önce 2 Haziran Hareketi üyesiydi.
Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) eski militanlarından Viett, Kuzey Afrika'ya yaptığı gezide gözlemlediği yoksulluk ve zenginlik arasındaki uçurum ve 1968'deki siyasi iklim içerisinde politikleşti. Almanya'daki sokak eylemleri içerisinde en önde duran ve en militan kadınlar arasında yerini alan Viett, katıldığı eylemlerden birinde taş atarken sivil polislerce gözaltına alınmıştı.
Devlet bakımı altındaki çocukluğunda cinsel saldırıya maruz kalan Viett, cins eşitsizliğini hedef alan eylemlere de katıldı. 1971'de gelinlik ve seks ticareti dükkanlarının vitrinlerini kırarken, "Siyah gelin geliyor" yazılamaları yaptı, alışveriş merkezlerindeki güzellik yarışmalarını hedef aldı.
Milis hayatına 2 Haziran Hareketi'ne katılarak başladı. Ocak 1972'de İrlanda'nın Derry kentinde Kanlı Pazar olarak tarihe geçen katliamın ardından 2 Haziran Hareketi, British Officers Casino adlı mekana bombalı saldırı düzenledi. Viett, 1972'de tutuklandı, ancak aynı yıl hapishaneden özgürlük yolculuğu başlattı. Beyrut'ta silahlı eğitim aldı. Almanya'da yaptıkları çeşitli eylemlerin ardından 2 Haziran Hareketi'nde RAF ile birleşme tartışması başladı. Birçok üyesi tutsak olan 2 Haziran Hareketi'nin kendisini 2 Haziran 1978'de feshetmesi üzerine Inge Viett ve çok sayıda militan RAF'a katıldı.
Silahlı mücadelenin gerekliliğini savunan Viett, 1982'de Batı Almanya'dan Doğu Almanya'ya sığınan ve Devlet Güvenlik Bakanlığı da dahil olmak üzere devlet yetkililerinden destek alan 10 eski RAF üyesinden birisiydi. Doğu Almanya'da çeşitli alanlarda toplumsal çalışmalara katıldı. Doğu Almanya'nın yıkılması ve Federal Almanya olarak birleşmenin ardından federal hükümet, Viett'i cinayete teşebbüsten suçlu bularak 13 yıl hapis cezasına çarptırdı. 1997'nin başlarında tahliye edildi, tutsaklık dönemindeki hayatını ve kent gerillası deneyimini inceleyen kitaplar yayınladı.
Viett, hayatta kalan ve silahlı mücadele gerekliliğini savunan son RAF üyelerinden biriydi. Tutsaklığının ardından siyasi çalışmalarına devam etti. 2007 yılında Junge Welt gazetesine yazdığı bir makalede RAF'la ilgili şunları belirtmişti: "Politik-askeri mücadele kapitalizme karşı duruşun yerinde bir ifadesiydi." Viett, RAF'ın silahlı eylemlerini "aşağıdan sınıf mücadelesi" olarak tarif ediyordu.
8 Ocak 2011'de Berlin'deki Uluslararası Rosa Luxemburg Konferansı'nda düzenlenen bir panelde "gizli yapılara sahip devrimci bir komünist örgüt" kurulması çağrısında bulundu ve Alman devletine yönelik düzenlenen militan eylemleri savundu. Bu vesileyle yeniden yargılanan ve para cezaları alan Viett, devrimci geleneğine yaşamının sonuna kadar sahip çıktı.