Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), üyelerine dönük polisin ajanlaştırma faaliyetlerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, ESP ve SGDF üyelerinin yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili Çiçek Otlu ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) de katıldı.

AKTAŞ: SALDIRILARIN SEBEBİ HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜÇLERDEN YOKSUN BIRAKILMA ÇABASI
Basın açıklamasını okuyan ESP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Deniz Aktaş, AKP-MHP iktidarının devrimci, demokrat, yurtsever güçlere yönelik sistematik gözaltı, tutuklama, ajanlaştırma saldırılarının uzun süredir devam ettiğini kaydetti. "Bu saldırıların en temel sebebi emekçi halkımızı, kadınları, gençleri örgütlü güçlerden yoksun bırakma çabasıdır. Faşist baskı ve zorun karşısında işçi sınıfı ve emekçilerin özgürlüğü için mücadele etmekten vazgeçmeyen, boyun eğmeyen ve direnen devrimciler gerçeği var" diyen Aktaş, emekçi halkın, kadınların, gençlerin insanca yaşam mücadelesinin yanında saf tutan kim varsa bu saldırıların odağında olduğunu söyledi.

ESP ve SGDF'ye dönük son 5 ay içerisinde düzenlenen sayısız operasyonla çok sayıda yoldaşlarının gözaltına alındığını ve tutuklandığını dile getiren Aktaş, gözaltında ajanlık ve işbirlikçilik dayatıldığını söyledi. Yoldaşlarının yaşamıyla, işiyle, okuluyla, ailesiyle tehdit edildiğini ifade eden Aktaş, "Haklı mücadelemizi kriminalize etmeye çalışarak bizleri teslim almaya çalışıyorlar. Hiç kimse unutmasın ki halkımızı açlıkla yoksullukla sınayanlar, işçi sınıfını azgınca sömürenler, kadınların yaşamlarına göz dikenler, gençliğin geleceğini çalanlar hesap verecek olanlardır. Haklı olan bizleriz ve bunu savunmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

'BU SALDIRILAR KORKULARININ İLANIDIR'
Son bir hafta içinde 10 ayrı yoldaşlarının polis tarafından aranarak mevcut dosyaları hakkında bilgilendirilecekleri, ceza almak istemiyorlarsa görüşmeye gelmeleri gerektiği söylendiğini aktaran Aktaş, yoldaşlarının ailelerinin de aranarak karakola çağırıldıklarını ifade etti.

Geçen haftalarda SGDF üyesi Kalender Polat'ın Marmara Kapalı Hapishanesine müdürlüğü tarafından MİT ile görüştürülmeye çalışıldığını hatırlatan Aktaş, hapishane müdürlüğünün açıktan suç işlemekten çekinmediğini, aksine duruma tepki gösteren devrimci tutsaklara soruşturma açtığını kaydetti.

Aktaş, şöyle devam etti: "Bu saldırılar düpedüz korkularının ilanıdır. Öyle korkuyorlar ki örgütlü güçlerden, her yolu deneyerek korku duvarları örmeye çalışıyorlar. Uzun yıllardır yapılan bu saldırılar karşısında hiç susmadık ve susmayacağız. Örgütlü mücadelemizi itibarsızlaştırmaya çalışarak örgütlü güçleri tasfiye etmeye çalışıyorlar. Gençliği umutsuzluk içinde kendilerine itaat eden biat eden hale getirmeye çalışıyorlar. Devrimcilik yapmaktan, değerlerimizi savunmaktan daha onurlu hiç bir şey yoktur. Devrim ve sosyalizm mücadelesini savunmak, örgütlü mücadeleyi seçmek bizler için onurdur. Hiçbir saldırı bizi engelleyemez. Biz kazanacağız."

ORTAÇ: POLİTİK MÜCADELEMİZ DAİMA MEŞRUDUR
SGDF üyesi Mazlum Ortaç, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün kendileri ve ailelerini arayarak zorla karakola getirmeye çalıştığını ifade etti. Son süreçte siyasi kırım operasyonlarıyla derneklerinin basıldığını, birçok yoldaşlarının gözaltına alınıp tutuklandığını kaydeden Ortaç, SGDF'nin politik mücadelesinin "terörizm" damgasıyla kriminalize edilmeye çalışıldığının altını çizdi.

"Bizim politik mücadelemiz daima meşrudur. Üniversitelerde gençliğin demokratik taleplerini savunmak suç değildir. Devrim şehitlerini anmak, 33'leri anmak suç değildir. Ajanlaştırma politikaları, gözaltı, tutuklamalar, kaçırma ve tehditler bize boyun eğdiremez. Gençliği devrim ve sosyalizm saflarına katılmaya, anti-faşist mücadeleyi büyütmeye ve faşizme karşı devrimci dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.

ÇAĞIRTEKİN: POLİSİN KEYFİ UYGULAMALARI SUÇ TEŞKİL EDİYOR
ÖHD üyesi avukat Vedat Çağırtekin, son zamanlarda yoğun bir şekilde polisin müvekkillerini haklarında soruşturma varmışçasına çağırarak ajanlık dayattığını söyledi. Bu uygulamanın hiçbir hukuki dayanağının olmadığının altını çizen Çağırtekin, karakola çağırmanın ancak bir kişi hakkında soruşturma açılması ve savcılık talimatıyla gerçekleşebileceğini belirtti.

Çağırtekin, şöyle devam etti: "Hiçbir soruşturma, savcılığın herhangi bir talimatı bulunmadan kolluk tarafından tamamen keyfi bir şekilde müvekkillerimiz emniyete çağırılıyor; ceza alacaklarından bahisle korkutulmaya çalışılıyor, ailelerine zarar geleceği şeklinde tehdit ediliyorlar. Kolluğun bu uygulamaları tamamen hukuka aykırıdır, suç teşkil etmektedir. Biz hukuk örgütleri olarak yine her zaman olduğumuz gibi müvekkillerimizin yanında, hukuka aykırı bu tutumları sergileyen kolluğun tam karşısında olmaya devam edeceğiz."

OTLU: KESİNLİKLE BOYUN EĞMEYECEĞİZ
Yeşil Sol Parti milletvekili Çiçek Otlu, AKP'nin halklara politik islamcı faşist rejimi ve ideallerinden vazgeçmeyi dayattığını söyledi. Öte yandan devrimcilerin işçilerin, kadınların, gençlerin, Kürtler ve Alevilerin hak mücadelesinde yer alarak onurlu bir mücadeleyi savunduğunu kaydeden Otlu, "Bizler hiçbir dönem ne AKP rejiminden yana olduk ne de patronlar sınıfından yana olduk. Ezilen halkların mücadelesini, kadınların, gençliğin, Kürt halkının mücadelesini savunmaya devam edeceğiz. Bunun bedelinin ne olduğunu biliyoruz. Çünkü 2015 yılında Suruç Katliamını yaşamış, hapishanelerde tasfiye edilmeye çalışılmış bir gelenekten geliyoruz. AKP rejiminin bütün baskıları karşısında direnmiş, boyun eğmemiş bir gelenek" dedi.

Yine boyun eğmeyeceklerini, yine teslim olmayacaklarını dile getiren Otlu, devrimcilikten de insanlıktan da vazgeçmeyeceklerini, polis baskısı karşısında kesinlikle boyun eğmeyeceklerini vurguladı.