Arkadaşları ve ailesi bugün Sarısülük’ü Çorum Sungurlu Beylice Köyü’nde mezarı başında andı.
Gezi Direnişi sırasında 1 Haziran’da Ankara’da polis kurşunuyla vurulan Ethem Sarısülük 14 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti. Arkadaşları ve ailesi bugün Sarısülük’ü Çorum Sungurlu Beylice Köyü’nde mezarı başında andı.
Köy Mezarlığı’na yürüyüşün ardından mezar başında yaşamını yitiren devrimciler için saygı duruşunda bulunuldu.
İlk konuşmayı Alınteri temsilcisi yaptı. “Gezi Direnişi’nden ve Ethem Sarısülük’ü katledilmesinden beri altı yıl geçti. Gezi’de yaşamını yitirenlerin katillerine karşı cezasızlık politikası sürerken, bugün Gezi Direnişi’nde katılanlara ceza verilmeye çalışılıyor, davalar açılıyor. Gezi Direnişi yargılanamaz. İşçilerin sesini sanatıyla duyurmaya çalışanlar da yargılanıyorlar. Bunlardan biri de Alpay. En son Deniz Gezmiş ler, Yusuf Aslanlar, Hüseyin İnanlar için, Gezi’de katledilenler için yaptığı müzikler nedeni ile soruşturma açıldı. Alpay “Gezi’yi savunmak teröristlikse, teröristiz” diyerek sanatının arkasında durdu. Anmaya davet ettik. İş yoğunluğu nedeni ile katılmadığını, özellikle Sayfi Anne’ye çok selam söylediğini iletti.”
İnşaat-İş temsilcisi: “Ethem hem Sendikamız açısından, hem Türkiye işçi sınıfı açısından yiğit, militan, proleter bir devrimciydi. 10 Ekim Ankara Katliamı’nda kaybettiğimiz sendika kurucularından Ethem’in sendikaya kum taşıdığını, tuğla taşıdığını ve hayatı boyunca da taşıyacak olduğunu anlatırlardı. Biz Ethem’le beraber sendikal mücadelemizi yürütüyoruz 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren sendika kurucularımızla yürütüyoruz.”
Son olarak Ethem Sarısülük’ün avukatı Kazım Bayraktar konuşma yaptı. “Sınıflar mücadelesi tarihinde milyonlarca Ethem kaybettik. Birçoğunun ismini bilmeyiz. Bizim için isimsiz kahramanlar oldular. Bazıları çok daha şanslıdır. Tarihin tam dönüm noktasında halkların önüne düştüklerinde, ölümsüzleştiklerinde, isimlerini tarihe yazdırırlar. Gezi’de ölümsüzleşen yoldaşlarımız tarihe adlarını yazdırdılar. Çok şanslı ve çok onurlular. 2013 Türkiye egemen sınıfları içinde bir sarsılma yarattı. O günlerin hala etkili olduğunu, iktidar blokları tarafından nasıl sarsıcı olduğunu Gezi Davalarının iddianamelerine bakınca görüyoruz. Örgütsüz, kendiliğinden bir halk isyanıydı ve yeniden yaşanmasından korkuyorlar.”
Kaynak: Fersude