• İhsan Çeralan/Genel yayın Yönetmeni

Evrensel’in bu 21 yılının nasıl bir mücadele içinde geçtiğini gazetemizin okurları olarak sizler, en azından kendi döneminiz açısından yakından biliyorsunuz. Ama öte yandan bugün gazetemizin bu 21 yılına dair çeşitli değerlendirmeleri bugün gazetemizle birlikte alacağınız “Evrensel 22 Yaşında” ekimizde bulacaksınız.

Elbette Evrensel, onun muhabiri, dağıtıcısı, okurları da olan sizler, gazetemizin daha ilk sayısında manşetinden ortaya koyduğu “İşte Türkiye gerçeği” tablosuna baktığımızda da nasıl bir ülkede ve hangi zorluklarla mücadele ederek yolunda yürüyebileceğini biliyorduk.

Nitekim bu 21 yıl boyunca; bir yandan Muhabirimiz Metin Göktepe’nin açıkça katline varan şiddet ve sindirme girişimlerine, öte yandan ekonomik olarak kuşatma girişimleriyle mücadele ederek ilerledik.

BU KUŞATMA VE SİNDİRME GİRİŞİMİNİ DE PÜSKÜRTECEĞİZ

Bugüne kadar Evrensel olarak, okuyucularımızla, ilerici demokrat çevrelerle, emek mücadelesinin ön cephesinde yer alan işçi-emekçiler, mücadele içindeki sendikacılarla dayanışma ve destek taleplerimiz hep oldu. Bu destek ve dayanışma olmasaydı, Evrensel’in bugünlere gelmesi de mümkün olmazdı.

Ancak bugün bütün önceki dönemlere göre gerçekleri yazan basın ve elbette en başta da Evrensel, geçmişte görülmedik kapsamda bir saldırı altındadır. Bu saldırının nerelere vardığına dair değerlendirmeler “22. Yaş ekimiz”de var.

Ancak bugün içinden geçtiğimiz dönem, bütün önceki dönemlere göre Evrensel’in ekonomik ve siyasi baskılarla kuşatılmasında daha olağanüstü özellikler göstermektedir. Bu yüzden de örneğin bugüne kadar Evrensel, “Her okuyucumuz  iki gazete alsın” çağrısı yapmamıştır. Ama bugün içinden geçilen koşulların ağırlığı dayanışmamızın çıtasını buraya kadar çıkarmamızı gerektirmektedir. Ki, gazetemizin, çalışanlarıyla, okurlarıyla, ilerici demokrat güçler ve emek mücadelesi içindeki dayanaklarıyla çok yönlü saldırıyı püskürteceğinden şüphe duymamız için bir neden yok.

DAYANIŞMAMIZI YENİLEMEK VE İLERLETMEK İÇİN

Bugünün iktidar güçlerinin “tek parti tek lider rejimi” doğrultusunda attığı adımlarla yaratılan kuşatmanın yarılması için elbette Evrensel’in en baş dayanağı; okurlarının, Evrensel’in taleplerinin sözcülüğünü yaptığı sınıf ve toplumsal kesimlerle dayanışmasını yenilemek ve ilerletmek amacıyla bir kampanya başlatmaktır.

Bugün bu kampanyanın başlıca dayanaklarını şöyle belirleyebiliriz:

- Her okuyucumuzun bir süre için en az iki gazete alarak birini bir tanıdığına, bir yakınına vermesi,

- Gazetemizi, internet ya da dernek, sendika vb. gibi yerlerde okuyan ama onu satın almayanların da gazeteyi almalarını teşvik etmek, gazetenin satın alınmasının öneminin üstünden bir bilinç yenilemesi faaliyeti sürdürmek, bunda ısrarcı olmak,

- Emekçi semtlerinde, gençlik ve kadın çevreleri içinde  mümkün olan hizmet ve üretim birimlerinde... Evrensel okurlarından, mücadele içinde az çok yüz yüze gelmiş, onun önemini kendi yaşamı içinde hissetmiş kişilerin içinde yer aldığı, “Evrensel’le dayanışma”, “Evrensel okuma” gibi gruplar oluşturmak, bu gruplar içinde Evrensel’in okunmasının sürekli hale getirilip yaygınlaştırılması için çalışmak, dayanışmanın önemi, nedenleri, mücadeleyle bağlantısı, nasıl bir dayanışma yapılması üstünden tartışmalar yapmak,

- Evrensel’e haber yazılması, işçi-emekçi çevrelerinden, kadın ve gençlik çevrelerinden, mücadeleci sendikacılar, emek örgütü yöneticileri içinden özgün röportajlar yapılması, okuyucu mektupları yazılması konusunda hassasiyeti ve hevesin artırılması için çalışılması; her okuyucunun Evrensel’in aynı zamanda muhabiri ve dağıtıcısı olduğu bilincini yenileyecek girişimlerin yapılması, her Evrensel okurunun olduğu gibi işçilerin, emekçilerin, mücadeleci sendikacıların, emek örgütü çevrelerin, aydınların, demokrat çevrelerin, kadın ve gençlik mücadelesinin ön saflarında yer alan, Evrensel’in düzenli okuru olmasa da onu mücadele içindeki öneminin farkında olan herkesin sorumluluğudur.

Evrensel ve gerçekleri yazan basının susturulması girişimlerine karşı mücadele; basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğünün savunulması mücadelesi açısından belirleyici önemdedir. Bu da kuşkusuz Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinin başlıca ayaklarından birisidir. Bu yüzden de yukarıdaki girişimleri kendi başına değil bu mücadele ile bağlantılı olarak değerlendirmek hem kampanyamızın derinleştirilmesi hem de mücadelenin çeşitli yönlerini birleştirerek ilerlenmesi bakımından önemlidir.

Süreç ilerledikçe yeniden bu konuyu bu köşeden de tartışmaya devam edeceğiz.