52 kişinin yargılandığı Gezi direnişi davasının üçüncü duruşması öncesi adliye önünde yapılan basın açıklamasında, davanın siyasi olduğuna ve Gezi'yi sahiplenmekten vazgeçilmeyeceğine vurgu yapıldı.
52 kişinin yargılandığı Gezi Parkı davasının üçüncü duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma öncesi Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
"Gezi umuttur, umut yargılanamaz" pankartının açıldığı açıklamaya, CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile Prof. Dr. Ayşe Buğra katıldı. Ayrıca Fransa, İtalya ve Belçika Başkonsolosu, Avrupa Birliği Elçi müsteşarı ABD ve Norveç konsolosluk temsilcilikleri, Hollanda'dan bir milletvekili ve İsveç Konsolosu da duruşmayı takip ediyor.
Duruşmaya tutuksuz sanıklar Can Atalay, Ayşe Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala ise duruşmaya katılmadı.
'BİZ TESLİM OLMAYACAĞIZ'
Davanın tutuksuz yargılanan sanıklarından Can Atalay, basın açıklaması öncesi ilk sözü aldı. Atalay, bu davanın yamalı bir yalan bohçası olduğunu, Gezi hakkında pek çok şey dile getirilirken direnişin konuşulmadığını söyledi. "Bu dava Gezi Direnişimizi anlamama, anlamamazlıktan gelme hali" diyen Atalay, davada yer alan iddianamenin siyasi olduğuna, ülke tarihinin en önemli toplumsal olaylarından biri olan Gezi direnişini karalamaya çalışan iktidarın tarih anlatısından ibaret olduğuna işaret etti.
Atalay, sözlerine şöyle devam etti: "Savcılığın temsil ettiği güçleri su gibi beyaz olan duru olan Gezi direnişimizi tarih karşısında karalamaya çalışıyor. Ve her gün siyasi iktidarın bu ülkede sıradan insanlara salladığı parmağın aynısını yapıyor savcılık. Savcılık makamı değil, onun temsil ettiği güçler bize 'Teslim olun' diyor. Asıl siz teslim olun. Biz teslim olmayacağız."
'GEZİ YARGILANAMAZ'
Basın açıklamasını, Taksim Dayanışması adına Akif Burak Atlar okudu. Atlar, Gezi direnişinin meşruluğu anayasal zeminlerde tescil edilmişken bugün yargı eliyle Gezi'nin kirletilmeye çalışıldığına işaret etti. "Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direniş tarihsel ve meşru gerçeği ısrarla çarpıtılmak isteniyor" diyen Atlar, Gezi direnişi nedeniyle açılan davaların derhal düşürülmesini talep etti.
Gezi direnişinde şehit düşenlerin isimlerinin sıralandığı açıklamada Atlar, sözlerine şöyle devam etti: "Şiddet sarmalını görüyoruz ve ısrarla özgürlük, insanca yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki Gezi'de yaşam alanlarımızı savunurken ne kadar haklıysak bugün barınma hakkını savunurken de o kadar haklıyız. Gezi'de özgürlükleri savunurken ne kadar haklıysak bugün Enes Kara'nın yaşama sevincini ve geleceğini çalan tarikat ve cemaat zorbalıklarının karanlığı karşısında aydınlığı savunurken o kadar haklıyız. Ülkemizin 80 kentinde Gezi'ye katılan milyonlarca yurttaşımız bugün haksızca yargılanmak isteniyor. Bu beyhude çabanıza izin vermeyeceğiz. Bu akıl dışı, hukuk dışı dava derhal geri çevrilmeli. Somut hiçbir delil olmadığı halde yıllardır siyasi tutsak olan Osman Kavala serbest bırakılmalı. Biliyoruz ve inanıyoruz ki Gezi umuttur, umut yargılanamaz."
DAVANIN TEK TUTUKLUSU OSMAN KAVALA
Osman Kavala'nın tek tutuklusu olduğu davada toplamda 52 kişinin, "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Anayasa'yı ihlal", "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme", "Darbeye teşebbüs", "Terör örgütü kurmak ve yönetmek", "Suç örgütü kurmak ve yönetmek", "Polise direnmek" ve "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.