Tüm Görsel Sanatlar Öğretmenleri, konunun uzmanları olarak, görsel sanatların insanlar üzerindeki etkilerini, ülkemizde verilen eğitimleri ayrıntılı açıklayıp, daha iyi bir görsel sanatlar eğitimi için yapılması gerekenleri sıraladılar.
Tüm Görsel Sanatlar Öğretmenleri, ilkokulda görsel sanatlar dersine, görsel sanatlar öğretmeninin girmesini, ayrıca ilkokuldan itibaren bir ders saati daha eklenmesini,Görsel Sanatlar/Resim dersinin ana sınıfından 12.sınıfa kadar haftada iki saate çıkarılmasını istiyorlar.
Bu taleplerini nedenleriyle ve ayrıntılı bir şekilde açıklayan Görsel Sanatlar Öğretmenleri, hem Milli Eğitim bakanlığı hem de örgenci, veli ve kamuoyundan destek istiyorlar.
Şu anki eğitim sisteminde ilköğretim kurumundan itibaren uygulamaları anlatan Görsel Sanatlar Öğretmenleri açıklamalarında şu görüşlere yer verdiler:
Biz Görsel Sanatlar/Resim öğretmeniyiz. Yani sanat eğitimcisiyiz. Yani görsel düşünme eğitimcisiyiz. Yani bu düşünce biçiminin, duygu ve düşüncelerin aktarılmasına olanak sağlayacak ikinci bir dili (görsel dili) öğretmeye çalışan eğitimcileriz. Yani sağlıklı, kültürlü, sorgulayan, çözüm ve fikir üreten, akıl yürüten, kendinin ve etrafında olup bitenlerin farkında olan, estetik beğeniye ve algıya sahip, hayal edebilen, başkalarının hayallerine saygı duyan, hoşgörülü, barışçıl, doğayı seven ve koruyan, bilimsel eğitimini yaratıcılıkla destekleyen, ufku geniş, güzel düşünen, güzele dönüştüren bireyler yetiştirmek için çabalayan öğretmenleriz.
HERŞEY YARIM KALMAKTADIR
Çabalayan diyoruz, çünkü her eğitim-öğretim yılının başından itibaren başlayan bir savaş sürecimiz var bizim. Kısıtlı zamanda (haftada sadece 40 dakikada) birçok olumlu davranış kazandırma ve kültürlendirme gibi bir misyonumuz var. Mucize yaratmaya çalışmak gibi değil mi sizce de? Ama biz her sene bu mucizeyi bu defa yaratacağız diyerek kendimizi kandırıyoruz. Çabalıyoruz ama tam olmuyor, eksik kalıyor, içimize sinmiyor. Halbuki bizim öğrencilerimize verecek, öğrencilerimizle paylaşacak daha çok bilgimiz var. Üstelik öğrencilerimiz de bunu talep ediyor, daha fazlasını istiyorlar. Onlar da biliyor güzel bir şeyin ucundan tuttuklarını ama yarım kaldığını, tam olmadığını...
40 DAKİKA SÜRE YETMEMEKTEDİR
Sorgulayan, çözüm ve fikir üreten, akıl yürüten, kendinin ve etrafında olup bitenlerin farkında olan, estetik beğeniye ve algıya sahip, hayal edebilen, başkalarının hayallerine saygı duyan, hoşgörülü, barışçıl, doğayı seven ve koruyan, bilimsel eğitimini yaratıcılıkla destekleyen, ufku geniş, güzel düşünen, güzele dönüştüren, üreten,sevgi dolu birey olmanın, yaşamı daha yaşanır kılacağını biliyor ama bunu nasıl yapacağını tam olarak bilemiyorlar. Neden, çünkü biz bunu ikinci 40 dakikalarda anlatacaktık. Ama ikinci bir 40 dakika şansımız yok! Bir sonraki haftaya denk gelen 40 dakikalık dersimizde ise, aynı hazır bulunurluk düzeyini yakalayamayacağımız gibi, başka bir konuda yarım bir farkındalık daha sağlamak zorundayız.
İLKÖĞRETİMDE GÖRSEL SANATLAR Şu anki eğitim sistemimizde Görsel Sanatlar/Resim dersinin uygulaması şu şekildedir:
İlköğretim kurumlarında, 5. sınıftan itibaren Branş öğretmeni haftada 1 saat derse girebilmektedir. (Bu arada öğrencinin 1, 2, 3 ve 4. sınıflarda gerileyen yaratıcı gücünü, yaratma cesaretini ve keyif alma düzeyini tekrar yükseltme çalışmaları oldukça zaman almaktadır.)
ORTAÖĞRETİMDE GÖRSEL SANATLAR
Ortaöğretim kurumlarında, öğrenci müzik ya da Resim dersi konusunda seçim yapmak zorunda bırakılıp, eğer sınıfı içerisinde yeterli sayı yakalanmaz ise, en istediği sanat dersini bile görememektedir ki; öğrenci aynı anda hem müzik hem de resme ilgi duyabilir. Bu durum zaten şu anki eğitim sistemimizde söz konusu bile değildir. Seçmeli haliyle bile, haftada sadece 2 ders saatiyle sınırlandırılması, ergenlik çağındaki öğrencimizin var olan enerjisini ve potansiyelini, olumsuz yerlerde kullanmasına yol açmaktadır.
ZİL SESİ İLE DUVARA ÇARPIYORUZ!
Peki biz haftada 1 ders saati olan dersimizde ne mi yapıyoruz? Neden mi yetmiyor 40 dakika? Hemen anlatalım… Biz bu 40 dakikanın içerisinde görsel sanatlar kültürünü, tarihini, duygusunu teorik olarak vermeye çalışırken, bunu farklı görsellerle de yansıtmaya çalışıyoruz. Ardından görsel sanatlar biçimlendirmesi üzerine teknik bilgiler veriyoruz. Bu teknik bilgileri uygulamalı olarak gösterip, sanatçı çalışmalarıyla bunu örneklendiriyoruz. Öğrencilerimiz meraklı, soru soruyor, tartışıyor, irdeliyor. Bu sorgulamadan mutlu oluyoruz ve cevaplamak istiyoruz hepsini. Bazen, yaratıcı drama yapıyoruz, bazen beyin fırtınası… Ama bir zil sesiyle duvara çarpıyoruz. Ama biz daha uygulama yapacaktık…?
Evet bu zil sesi bizim derdimiz. Çünkü 10 dakika sonra buluşalım ve uygulamaya geçelim diyemiyoruz. Derdimiz büyük anlayacağınız… Çocuklara, gençlere, topluma ilişkin sorumluluklarımız var bizim. Her öğrencimizi ressam yapmak için değil! Daha güzel bir dünya için…
GEREKTİĞİ YAŞTA EĞİTİM
Son günlerde ilkokullarda yapılacak bir ders planlaması değişikliğiyle beden eğitimi dersi, beden eğitimi ve oyun dersi olarak güncellenip, bilişim dersiyle birlikte ilkokullarda alanında uzman beden eğitimi ve bilişim öğretmenleri tarafından verilmesi düşünülmektedir. Eminiz ki bu değişiklik bu derslerde ki verimi arttırdığı gibi özellikle beden eğitimi dersinde spora yetenekli çocuklarımızın, tam da gerektiği yaşta geç kalınmadan keşfedilmesini sağlayacaktır. Biz bu güzel uygulamanın görsel sanatlar dersi ve müzik dersleri içinde hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Neden mi? Çünkü;
NE İSTİYORUZ?
Bunun gibi birçok nedenden dolayı; ilkokulda görsel sanatlar dersine, görsel sanatlar öğretmeninin girmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak; İstiyoruz, ilkokuldan itibaren bir ders saati daha istiyoruz. Görsel Sanatlar/Resim dersinin haftada iki saat olmasını istiyoruz. Üstelik anasınıfından 12.sınıfa kadar… Yukarıda sıraladığımız nedenlerden dolayı sizin de istemeniz gerektiğini düşünüyoruz.”