Özgür basın emekçileri, Diyarbakır'da 8 gün gözaltında tutulan 22 basın emekçisinin serbest bırakılmasını istedi.
Kadıköy'de bir araya gelen basın emekçileri, iktidarın özgür basına dönük saldırılarına karşı hiçbir zaman boyun eğmeyeceklerini haykırdı.
Özgür basın emekçileri, Diyarbakır'da ev baskınlarıyla gözaltına alınan 22 basın emekçisinin serbest bırakılması için Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde toplandı. Çok sayıda basın emekçisinin katıldığı eyleme, çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü de destejk verdi.
Açıklamada, "Gözaltılar tutuklamalar bizi yıldıramaz", "#Susmayacağız", "Sansür yasasını tanımıyoruz", "Özgür basın susturulamaz", "Gerçeğin sesi kısılamaz", "Gözaltındaki gazeteciler serbest bırakılsın", "Mesleğimize sahip çıkacağız", "Gazetecilik suç değildir" dövizleri taşınan eylemde, "Gözaltındaki gazeteciler serbest bırakılsın, özgür basın susturulamaz" pankartı açıldı.
Gazetecilik yapmanın Türkiye'de suç sayıldığını dile getiren Kaya, "Bugün Türkiye'nin hapishanelerine bakın. 20 yıldır kaç gazeteci tutuklandı, kaç gazeteci sürgünde hepimiz çok iyi biliyoruz" dedi. Her türlü eylemde ilk barikatların basın emekçilerine kurulduğuna, gazetecilerin sürekli polis şiddeti ve gözaltı terörüne maruz kaldığına dikkat çeken Kaya, bunun sebebinin gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek olduğunu vurguladı. Gazetecilerin 8 gün boyu gözaltında tutarak haklarında suç üretmeye çalışıldığını ifade eden Kaya, özgür basın emekçilerinin hakikatı yazmaya, gerçeğin peşinden gitmeye devam edeceklerini, bu yolda özgür basının sonuna kadar yanında olduklarını vurguladı.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) adına konuşan Nişmiye Güler, meslektaşlarının gözaltı gerekçesi dahi öğrenilemezken ana akım medyanın gazetecileri hedef göstermesine tepki gösterdi. "Bu ülkede ilk hedef seçilen Kürt basını oluyor. Bizler de bugün burada tekrar söylüyoruz. Hakikatın sesi olmaya, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz" diyen Güler, özgür basın emekçileri olarak gözaltındaki arkadaşlarının sesi olmaya, onların kalemini, kamerasını taşımaya devam edeceklerini vurguladı.
GAYIP: GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
Ortak basın açıklamasını Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Pınar Gayıp okudu. Gayıp, bir toplumu baskı altına almanın ilk adımının özgür basını hedef almak olduğunu söyledi. Mevcut iktidarın özgür basının nefesini kesmek, halkın doğru haber alma hakkını engellemek için gazetecilere savaş açtığını kaydeden Gayıp, hemen her gün gazetecilere dönük yeni soruşturmalar, ev baskınları, gözaltı ve tehditler gerçekleştiğini dile getirdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan 20'si gazeteci 22 kişinin 8 gündür gözaltında olduğunu dikkat çeken Gayıp, "Gözaltındaki arkadaşlarımız tek kişilik hücrelerde tutuluyor, tuvalete dahi gitmeleri engelleniyor. Gazetecilik faaliyetleri bahane edilerek 8 gündür gözaltında tutulan meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın. Gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımızın yanındayız ve gazetecilik yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'KÜRT BASINININ DİRENİŞ GELENEĞİ SÜRÜYOR'
Kürt basınına yönelik yıllardır sistematik bir şekilde uygulanan baskılara tepki gösteren Gayıp, egemenlerin sıkıştığı zaman ilk olarak Kürt halkı ve basınına saldırdığını ifade etti. Gayıp, "Devletin saldırı geleneğine karşı Kürt basınının direniş geleneği; gerçekleri yazmaya devam ediyor" dedi.
İktidarın kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikalarının bir parçası olarak Jinnews'in bürosunu bastığını ve kadın basın emekçilerini gözaltına aldığını dile getiren Gayıp, kadın gazetecilerin tüm saldırılara karşı kadınların sesi olmaya devam edeceğini vurguladı.
Özgür basına dönük saldırıların giderek arttığına ve basın emekçilerinin yasalarla, yönetmeliklerle, gözaltılarla, tutuklamalarla, polis saldırılarıyla engellenmeye çalıştığını belirten Gayıp, şöyle devam etti: "Çeşitli genelgelerle birçok eylemde bizlerin görüntü alması yasaklanıyor, ekipmanlarımız yerlere atılarak, kırılarak çekim yapmamız engelleniyor. Ayrıca yine birçok eylemde polisin fiziki şiddetine maruz kalıyoruz. Sık sık haber sitelerimiz kapatılıyor, haberlerimiz engelleniyor. Bununla yetinmeyen devlet şimdi de 'Dezanformasyon Yasası'yla özgür basını, muhalif basını susturmak istiyor. Bizler buradan bir kez daha söylüyoruz ki baskılarınız, şiddetiniz, yasalarınız, genelgeleriniz gerçeğin haberini yapmamızı engelleyemeyecek."
'İKTİDARA BİAT ETMEYECEĞİZ'
Gayıp, bu saldırılarla bir yandan halkın haber alma hakkının engellendiğine, diğer yandan saraya biat eden gazeteciler yaratılmak istendiğine dikkat çekti. "Bizler özgür basın emekçileri olarak iktidarın gazetecileri olmayacağız. Her zaman gerçekleri yazmaya, kadınların, LGBTİ+'ların, öğrencilerin, işçilerin, halkların direnişini yaymaya, seslerini duyurmaya devam edeceğiz. Yaratılmak istenilen karanlığa her gün çomak sokmaya devam edeceğiz. Korkuları bundandır ve bizler bu korkularını gerçeğe çevireceğiz" diyen Gayıp, gözaltındaki meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.
Eylem boyunca, "Gazetecilik yapmak suç değil, onurdur", "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "Yaşasın basın dayanışması" ve "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı.