Ölüm orucundaki arkadaşları İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in zorla tutulduğu hastanenin önünde açıklama yapan Grup Yorum üyeleri, herkese “Mustafa, Helin ve İbrahim'in sesi olalım” çağrısında bulundu.
NECDET ÖZSAYGIN
Grup Yorum üyeleri, ölüm orucundaki arkadaşları İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in tutulduğu İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi. “Grup Yorum ve Mustafa Koçak’ın talepleri kabul edilsin. Zorla müdahale cinayettir” pankartının açıldığı açıklamaya, Helin Bölek’in annesi Aygül Bilgi, İbrahim Gökçek’in babası Mehmet Gökçek, Tutuklu Aileleri Dayanışma Derneği (TAYAD) üyeleri ile Cumartesi Anneleri de katıldı.
‘BUNUN ADI TEDAVİ DEĞİL’
Basın açıklamasını okuyan Grup Yorum üyesi Dilan Ekin, ülkede milyonlarca kişinin adalete olan açlığının her geçen gün artarak büyüdüğünü belirtirken, adaletsizliğin açlıkla birlikte yoksulluk, sömürü, zulüm, işkence ve faşizmi en üst boyutlara taşıdığını vurguladı. Grup Yorum üzerindeki hukuksuz saldırı ve baskılar nedeniyle ölüm orucuna başlayan İbrahim ve Helin’in iradeleri dışında tedavi edilmeye çalışıldıklarını söyleyen Dilan, dayatılan hak ihlallerini anlattı.
Ekin, “Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan Mustafa Koçak'a dün zorla müdahale edildi. Mengene artığı doktorlar, serumla Mustafa'nın isteği ve iradesi dışında onu beslemeye çalıştılar. Bunun adına kimse tedavi diyemez. Bu yapılan düpedüz cinayettir, katletme çabasıdır. Son gelinen aşamada ne ailesi ne de avukatları ile görüştürülmüyor. Verilen tüm dilekçeleri kopyala yapıştır yöntemlerle ret cevabı veriliyor” dedi.
‘ZORLA MÜDAHALE ÇÖZÜM DEĞİL’
İbrahim’in 272, Helin’in ise 269 gündür ölüm orucunda olduğuna dikkat çeken Ekin, tek taleplerinin ise özgürce sanat yapmak olduğunu kaydetti. Ekin, şunları belirtti: “Tek istedikleri özgürce sanat yapmak. İbrahim basgitarını çalmak, Helin ise türkülerimizi yeniden ses vermek istiyor. Sorarım bir sanatçı için bundan doğal ne olabilir? Zorla müdahale asla bir çözüm değildir. Yapılacak olan tek şey taleplerimizin karşılanmasıdır. Taleplerimiz çok açık ve net. Kültür merkezimiz basmasın, konser yasakları kaldırılsın, terör listeleri kaldırılsın, tutsak olan arkadaşlarımız bırakılsın ve hakkımızda açılan tüm hukuksuz davalar düşürülsün. Bu noktada herkese çağrımızdır. İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nı arayalım ve soralım, hukuksuzluklarını anlatalım. Konser yapmanın, bu memleket bizim demenin suç olmadığını söyleyelim. Mustafa, Helin ve İbrahim'in sesi olalım!”
‘SİZDEN DUYARLILIK BEKLİYORLAR’
Açıklama sonrası konuşan İbrahim Gökçek’in babası Ahmet Gökçek ve Helin Bölek’in annesi Aygül Bilgi, çocuklarının son görüşmelerinde kendilerine söylediklerini aktardı.
Baba Gökçek, “İbrahim direnişini Direniş Evi’nde sürdürmek istiyor. Bu konuda herkesten duyarlılık bekliyor. Herkese sevgi ve selamlarını gönderdi” diye belirtti. Anne Aygül Bilgi ise “Koronavirüs salgını nedeniyle hasta ziyaretlerinin yapılmıyor. Onların istedikleri çocuklarımızın sesini kısabilmek, ama mümkün değil. Burada insanların kendilerini beklediğini ve almadan gitmeyeceklerini biliyorlar. Bize, size güveniyorlar. Kızımla görüştüğüm de bana size güvenim tamdır, beni onların elinden alacağınızı biliyorum dedi” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR SORUMLU TUTULACAK’
Daha sonra söz alan TAYAD üyesi Hasan Basri Yıldız da, Helin ve İbrahim’in AKP faşizmi tarafından hastanede zorla tutulduğunu belirterek, olası kötü sonuçlardan iktidarın sorumlu tutulacağı uyarısında bulundu.
Yıldız, “Ellerinde hiçbir hukuki dayanak yok. Tutuldukları hastanenin tuvaletlerinde sabun bile yok. Bugün AKP’nin elinde sadece zorbalık kalmıştır. Etrafımız onlarca polis arabası ile dolu, 24 saat bu araçlar çalışıyor. Helin ve İbrahim derhal serbest bırakılsın. AKP’yi buradan uyarıyoruz, Helin ve İbrahim’in başına gelecek en küçük bir şeyden sorumludurlar. İşkencenin telafisi de zaman aşımı da yoktur. Elbet bir gün bunların hesabını verecekler. Halk, aç ve yoksulken, iktidar kaynakları kendi sarayına akıtmayı sürdürmekte. Derhal ölüm orucundaki arkadaşlarımızı bıraksınlar” diye konuştu.
Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.