Grup Yorum üyeleri için yapılacak dayanışma etkinliğinin yasaklanmasına ilişkin yapılan toplantıda konuşan İzmir Müzisyenler Derneği’nden Mengirkaon, “ Onların sesini topluma ulaştıracağız” dedi.
Ölüm orucunda olan Grup Yorum üyeleri için yapılacak dayanışma etkinliğinin yasaklanmasına ilişkin yapılan toplantıda konuşan İzmir Müzisyenler Derneği’nden Murat Mengirkaon, “Baskı ve yasaklamalar sesimizi bastıramayacak. Onların sesini topluma ulaştıracağız” dedi.
İzmir’de, ölüm orucunda olan Grup Yorum üyeleri için düzenlenmesi planlanan “Sanata Özgürlük-Grup Yorum Yaşasın İstiyoruz” etkinliğine İzmir Valiliği tarafından yasak getirildi. Konseri organize eden demokratik kitle örgütleri, bugün etkinliğin olacağı yer olan Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yapmak istedi. Ancak Valilik açıklama yapmalarını da yasakladı. Kurumların açıklaması İzmir Barosu Konferans Salonu’nda gerçekleşti.
Açıklamaya demokratik kitle örgütlerinin yanı sıra İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Oyuncu ve TİP Milletvekili Barış Atay, Grup Yorum kurucularından Hilmi Yarayıcı ve birçok sanatçı da katıldı.
‘ONLARIN SESİNİ ULAŞTIRMAMIZ ENGELLENİYOR’
Açıklamayı İzmir Müzisyenler Derneği’nden (İMD) Murat Mengirkaon okudu. Grup Yorum üyelerinin durumuna dikkat çeken Mengirkaon, “Grup Yorum’un sesine ses olmamızdan, onların adil yargılanma ve özgürce sanatlarını icra etme taleplerini dillendirmemizden korkuldu. Bununla da yetinilmedi; bugün bu açıklamamızı sokakta yapmamız, onların seslerini, taleplerini İzmirlilere ulaştırmamız yeni bir yasak kararıyla engellendi” dedi.
‘DAYANIŞMAYI BÜYÜTELİM’
Toplumun tüm kesimlerini Grup Yorum üyeleri için ses olmaya çağrı yapan Mengirkoan, “Grup Yorum üyelerinin taleplerinin kabul edilmesi, açlık grevi ve ölüm oruçları süreçlerinin, ölümler yaşanmadan son bulması için, iktidarı aklıselim davranmaya davet etmiştik. Ancak yasak uygulamalarından görünen o ki, yeterli toplumsal baskı olmaksızın bu iktidar, aklıselim davranmayı tercih etmeyecek. Bu nedenle bütün toplumsal kesimleri, Grup Yorum’un taleplerini sahiplenmeye, seslerine ses olmaya, ölümlerin önüne geçilmesi, sanatın özgürleşmesi adına duyarlı olmaya, gereken toplumsal baskıyı oluşturmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
‘İZMİR BAROSU YASAKLARA DAVA AÇTI’
İzmir Barosu başkanı Özkan Yücel de, söz konusu yasak kararlarına karşı dava açtıklarını söyledi. Yücel, "Bu süreçler ilk kez yaşanmıyor, sonuna kadar bu süreci takip edeceğiz. İfade özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmak için İzmir barosu olarak üzerimize düşen ne varsa yapacağız. İzmir barosunun salonları özgürlükten demokrasiden insan haklarından yana. Yetkililere şunu söylüyoruz ülkeyi açık cezaevine çevirmek yerine özgürlükleri savunun. Bu tür yasaklamalar ülkeyi açık cezaevine dönüştürüyor buna karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
'GRUP YORUM HALKTIR, SUSTURULAMAZ'
Açıklamaya katılan Oyuncu ve TİP Milletvekili Barış Atay da, "Türkiye'de muhalif sanatla ilgilenen herkes bu tür yasaklamalara ve baskılarla ilk kez karşılaşmıyor. Özellikle Grup Yorum var olan her hükümet döneminde bu durumlarla, baskılara maruz kalmış ama hepsinden güçlü çıkmıştır. Ancak AKP ile birlikte her muhalif sanat dalı icracısı arkadaşlara karşı kişisel bir nefret başlamış ve bir ablukaya alınmıştır. Grup Yorumla ilişkili olan tüm dostlar da bu ülkede yaşanılamaz hale getirilmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKÜLERİ YAPANLAR GÜÇLÜDÜR’
Grup Yorum'un kurucularından Hilmi Yarayıcı ise, "Öyle bir dönemden geçiyoruz ki yıllar önce Grup Yorum'dayken bir türlü kurtulamadığımız faşizm politikaları üzerine yine mücadelemizi geliştirerek türkülerimizle ifade etmeye çalıştık bugün de aynı şeyi yapmaya çalışıyoruz. Halkla birlikte inat, azim ve tüm birikimle halkımızla türkülerimizi söyledik. Gelinen noktada iki arkadaşımız ölüm orucunda. Talepleri ise çok net, bundan daha doğal ne olabilir. Konserler yasaklanınca halkla buluşmalarını engelleyebileceklerini mi sanıyorlar? Dolayısıyla Grup Yorum üzerinden terörist ilan edilip her biri için ödül koyduklarında da ihbar ettim bir kez daha ihbar ediyorum, ben o arkadaşları cezaevi direnişlerinde, mahallelerde, özerk üniversite isteyen öğrencilerin yanında, memur eylemlerinde gördüm. Bir ulusun türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan çok daha güçlüdür ve hep böyle olacak" diye konuştu.