Güncel

Gülmen ve Özakça davası: Özakça görünmesin diye önüne set

Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın yargılandığı davanın ikinci duruşması görülüyor.

28 Eylül 2017 Saat: 13:28
Gülmen ve Özakça davası: Özakça görünmesin diye önüne set
Gülmen ve Özakça davası: Özakça görünmesin diye önüne set

Birkan BULUT-Evrensel Ankara

Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, "Örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Sincan Cezaevi ;Kampüsündeki duruşma salonunda başladı. Duruşma salonuna 2 gün önce Sincan Cezaevi Hastanesi'nden zorla Ankara Numune Hastanesi'nin yoğun bakım servisine götürülen Nuriye Gülmen getirilmezken, Semih Özakça ise getirildi. Jandarmalar izleyicilerin göremeyeceği şekilde Semih Özakça'nın arkadasında ayakta durdu.

JANDARMALAR ÖZAKÇA'NIN GÖRÜLMEMESİ İÇİN ÖNÜNE SET OLDU

İşlerinden ihraç edildikten sonra başlattıkları açlık grevi eylemlerinin 204'üncü gününe giren akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsünde bulunan duruşma salonunda başladı. Gülmen, 2 gün önce tutulduğu Sincan Cezaevi Hastanesi'nden zorla Ankara Numune Hastanesi'nin yoğun bakım servisine kaldırılmıştı. Duruşmaya Gülmen katılamadı, Özakça ise getirildi. Semih Özakça salona yürüyerek geldi. Jandarmalar izleyicilerin göremeyeceği şekilde Semih Özakça'nın arkadasında ayakta durdu. "Arkadaşımı görmek istiyorum," diyen Acun Karadağ'a jandarmalar engel oldu. Acun Karadağ, "Lanet olsun böyle iktidara. Ne hale getirmişsiniz çocuğu" diyerek tepki gösterdi.

HASTANE NURİYE GÜLMEN'İN DURUŞMAYA GETİRİLMESİNE 'TIBBEN UYGUN DEĞİL' YANITI VERDİ

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nuriye Gülmen'in duruşmaya katılması talebine ilişkin “tıbben uygun olmadığı” şeklinde yanıt verdi. Hakim mahkemenin yazdığı birçok müzekkereye kurumlar tarafından yanıt verilmediğini aktardı. Avukat Murat Yılmaz buna itiraz ederek 10 gün içerisinde olumlu ve olumsuz bir yanıt verilmesi, neden yanıt verilmediğinin bildirilmesi gerektiğini söyledi.

3 AVUKAT SINIRLAMASI

Semih Özakça’dan sadece üç avukat seçmesi istediğinde, “Üç avukat istemeyeceğim. Yüzlerce avukatımız var. 3 avukat kısıtlamasının bize zulmün bir parçası olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden avukat seçmeyeceğim" dedi  Davanın diğer sanıklarından Acun Karadağ da, “Avukat seçmek zorunda değilim. Davaya müdahil olan herkes avukatımdır” dedi. 

Sanıkların 3 avukat sınırlamasına itirazı reddedildi. Üç avukatın neye göre seçileceğinin sorulması üzerine mahkeme “Üç kişiden sonrasını dinlemeyeğiz” dedi. Semih Özakça bunun savunma hakkına saldırı olduğunu söyledi: “Daha önce avukatlarımız gözaltına alındı. Geçen duruşmaya keyfi olarak getirilmedik. Üç avukat dayatmasını kabul etmiyorum. Nuriye Gülmen zorla Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülmüştür." Acun Karadağa da yeniden avukat seçip seçmeyeceği sorulunca o da bunun savunma hakkına bir saldırı olduğunu tekrarladı. 

SEMİH ÖZAKÇA SAVUNMA YAPTI

Semih Özakça yaptığı savunmada şöyle konuştu: Ezilen sömürülen işlerinden atılan emekçiler adına ezilenlerin sıklıkla karşılaştığı bundurumu ekmeğinden edilmiş bir öğretmen olarak ben de yaşadım. Bir cinayete ancak bu kadar tanıklık edilir diye düşünüyorum. İşine geri dönme talebiyle başladığım oturma eyleminde işkence ile gözaltına alınıp savcılığa götürüldüğümde başladı cinayet. Cinayet işleyenler yargılanıyorsa mahkemelerinizde beni tanık olarak yazın. Sırtınızda afili yargıç cüppeleri karar vereceksiniz. Sahi çoktan kırmadınız mı kalemimizi. Elinizdeki iddianame senaryonuz. Hiç kimse benden bu adaletsizliğe karşı boyun eğmemi beklemesin. Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır. Onuruyla ekmeğini kazanan bir sınıf öğretmeniyken önce işimden atıldım. Bu kabullenebilir bir durum değildi. Direnmenin, karşı gelemenin her bedelini yaşadık. Ben işinden atılmış bir sınıf öğretmeniyim, köleliğe karşı mücadele eden Spartaküs’üm, firavuna karşı Musa’yım, ‘Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan’ diyen Pir Sultan Abdal’ım, ‘Yarin yanağından gayri herşey ortaktır’ diyen Şeyh Bedrettin’im, İsrail zulmüne karşı dövüşen Filistinli’yim, dünyanın her köşesinde haksızlığa uğrayan ve mücadele eden kim varsa oyum.

İktidar KHK'ler ile demokratik kurumları kapatarak 12 Eylül'deki sınırlamayı da aşmıştır. İhraç edilememize ve tutuklanmamıza neden olan kamudaki bu saldırıları ayrı bir başlıkta değerlendirmek gerekir. Orada oturduğunuz koltuklarda daha önce FETÖcü hakim ve savcılar oturuyor ve komplo davalarını yürütüyorlardı. Muhalif kamu emekçileri için değişen hiçbir şey yoktur. Değişen sadece emekçilere uygulanan saldırıların yöntem ve bahanesidir. Öğretmenlik bana ne lüks yaşam ne de gözümün arkamda bırakmayacağım bir yaşam vaad ediyordu. Ülkenin en ücra köşelerinde, hergün bomba seslerinin olduğu yerlerde öğretmenlik yaptım. OHAL'den bir yıl önce sendikamın iş bırakma eylemine katıldığım için eşimle birlikte açığa alındık. Açığa almalar ve ihraçlara karşı güçlü bir tepki gelmemesi nedeniyle iktidar bunu kolayca sürdürebildiğini düşündü. Bazı bölgelerde yapılan güçlü eylemlerle işlerine iade edilenler oldu. Bayram arefesinde açığa alındım, başka bir bayramda da ihraç edildim. Anlayacağınız iktidar bayramı emekçilere zehir etmek istedi."

ESRA ÖZAKÇA DA DURUŞMADA

Açlık grevinin 129'uncu gününde olan Semih Özakça'nın eşi Esra Özakça da duruşmayı izlemek için Sincan Cezaevi'de. Polis ve jandarma tarafından adeta ablukaya alınan cezaevinin önünde çevik kuvvet polisleri ve TOMA bekletiliyor. 

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız