Ulusal Cezaevi Enstitüsü (INPE) başkanı Susana Silva, Devrimci hareketlerin sembol isimlerinden biri olan Aydınlık Yol örgütünün kurucusu Abimael Guzman’ın, yaşamını yitirdiğini doğruladı.
Peru’da 1992 yılından bu yana sağlık problemleri bulunan Guzman’ın, hayatını kaybettiğini iddia etmişti. Peru Savaş Esirleri ve Ulusal Siyasi Mahkumlar Komitesi ise yaptığı açıklamada; "Yetkililerin, Dr. Abimael Guzmán Reinoso’nun ölümünü doğrulamak için tutuklu Elena Yparraguirre’nin Callao Deniz Üssü’ne nakledilme talebine derhal yanıt vermesini istiyoruz" çağrısında bulunmuştu.
Ölüm nedenin tespiti için morga kaldırılan Guzman'ın 13 Temmuz'da sağlığının bozulduğu, 20 Temmuz'da hastaneye sevk edildiği ve 5 Ağustos'ta ise taburcu edildiği bilgisi paylaşıldı. Birkaç gün önce sağlık durumu tekrar kötüleşen Guzman'ın, Sağlık Bakanlığından gelen bir doktor tarafından muayene edildiği bildirildi.
GUZMAN VE AYDINLIK YOL
Abimael Guzman, Üniversitedeyken Marksizm ile ilgilenmeye başladı. 1962'de, merkezi Ayacucho kentindeki Huamanga Ulusal Üniversitesi'nden San Cristóbal'da felsefe profesörü olarak bir kürsü kazandı.
1965'te Çin'e yaptığı bir gezi sırasında Guzman, Komünist lider Mao Zedong'dan ilham aldı ve Peru'ya dönüşünde kendisi gibi düşünen akademisyenleri Ayacucho'daki üniversitede kendisine katılmaya teşvik etti.
1969'da Guzman ve 11 arkadaşı, Aydınlık Yol - Sendero Luminoso'yu kurdu. Örgütün adlandırılması, "Marksizm-Leninizm geleceğin parlayan yolu" diyen Perulu komünist José Carlos Mariátegui'ye bir selam olarak gerçekleşmişti.
Maoizm'den ilham alan gerilla grubu, Peru'nun "burjuva demokrasisini" yıkmak ve komünist bir devlet kurmak için bir "halk savaşı" başlatmaya çalıştı. Peru Komünist Partisi'nin bir kolu olan grup, başlangıçta silahlı mücadeleye girmedi.
Aydınlık Yolun mücadelesinde dönüm noktası, 1980 yılında Peru'yu 12 yıldır yöneten ordunun demokratik seçimlerin yapılmasına izin vermesiyle geldi. Örgüt sadece seçimi boykot etmekle kalmadı, Ayacucho'daki oy sandıklarını yakarak da seçime müdahale etti.
İlerleyen yıllarda örgüt üyelerinin gerçekleştirdiği suikastlar ve bombalı araçlar, iktidarı adeta diz çöktürdü. Hükümet, yaylalarda olağanüstü hal ilan etti ve karşı savaş için rondas olarak bilinen silahlı yerel milisleri silahlandırdı. Silahlı mücadele döneminde 60 bini aşkın kişi hayatını kaybetti.
12 Eylül 1992'de Peru istihbaratı sonunda Guzman'ı Lima'da yakaladığında isyan fiilen sona erdi. Guzman, Ekim 1993'te televizyona çıktı ve takipçilerini açıkça "barış için savaşmaya" çağırdı. Açıklamasının ardından Aydınlık Yol'un yaklaşık 6 bin üyesi bir hükümet af programı kapsamında teslim oldu.
Guzman, Başkan Fujimori'nin otoriter önlemlerinin yürürlükten kaldırılmasının ardından 2004'te daha uzun bir davaya daha maruz kaldı. Duruşmalar, güvenlik gerekçesiyle yüzleri kapalı hakimler tarafından gerçekleştirildi. Duruşma sürecinde basın üzerinde sıkı baskı uygulandı ve muhabirlerin davayı takip etmesini engelledi. Ekim 2006'da "ağırlaştırılmış terör" ve "cinayetten" suçlu bulundu ve tekrar ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Guzman, kalan yıllarını Lima'nın batısındaki El Callao'daki bir ada hapishanesinde hücre hapsinde geçirdi. 2010 yılında, Aydınlık Yol’dan gerilla arkadaşı Elena Iparraguirre ile parmaklıklar ardında evlenmesine izin verildi. Guzman, geçen Temmuz ayında ağırlaşan sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.
Etha