Güncel

"Haklı taleplerimiz, direnişimiz ve mutlaka biz kazanacağız! "

Çağlayan adliyesi önünde adil yargılanma talebi ile ölüm orucunda olan Avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın talepleri kabul edilsin basın açıklaması yapıldı. Açıklamasında Didem Baydar Ünsal şunları söyledi;

3 Temmuz 2020 Saat: 01:24
Haklı taleplerimiz, direnişimiz ve mutlaka biz kazanacağız!
"Haklı taleplerimiz, direnişimiz ve mutlaka biz kazanacağız! "

NECDET ÖZSAYGIN

Neredeyse 2 yıldır bu alandayız. Bu alanda, işte bu meydanda iki yıldır bir adaletsizliğe dikkat çekiyoruz.  

Tek başıma başladığım adalet nöbetimiz bugün, tutsak olan eşim Aytaç, tutsak  avukat arkadaşlarım ve sizlerin de varlığı ile güçlenerek devam ediyor. Her Perşembe adalet talebi haykırışımız her gün daha da gür çıkıyor sizler sayesinde. İyi ki varsınız, iyi ki varız, biraradayız diyerek sözlerime başlamak istiyorum. 

Tutuklu avukat arkadaşlarımızın tamamını alana kadar, onlar nezdinde halkımıza yapılan adaletsizliği ve zulmü cümle cihana duyurana kadar, hiçbir hakkın kendiliğinden verilmediğini ancak mücadele ile kazanıldığını gösterene kadar her Perşembe burada olmaya devam edeceğiz. Adaletsizliğin simgesi haline gelmiş olan saraylarının karşısında olmaya ve “bozuk adalet yeter artık!” devam edeceğiz. 

Ölüm orucunda olan sevgili eşim Avukat Aytaç Ünsal bugün itibarıyla 151 gündür; can ablam Avukat Ebru Timtik 181 gündür ölüm orucunda! Şimdi onlar açlıklarıyla  yalnız kendileri için değil ki sizler için de adalet istiyorlar. Adil yargılanma haklarını istiyorlar. Tüm yargılamalarda adil yargılanma hakkı sağlansın, iftiracı tanık yalanlarıyla insanlar ömürlerince hapis cezasına mahkum olmasın istiyorlar! Biz inanıyoruz; talepleri kabul edilecek ve bizler talepleri kabul edilene kadar burada olmaya devam edeceğiz. 

İyi şeyler inandığımızda, daha iyi şeyler sabrettiğimizde ve en iyi şeyler ise hiç vazgeçmediğimizde gelir biliyoruz.  Bilinsin isteriz; biz inanıyoruz, biz sabrediyoruz ve biz asla vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz!

Ayrıca bugün 2 Temmuz, Sivas Katliamının yıldönümü. 33 Aydınımız katledildi 27 yıl önce bugün. Sanatçılarımız, yazarlarımız, yüreği halkla birlikte atan aydınlarımız katledildi Madımak otelinde. Yargılamalar yıllarca sürdü ve zamanaşımıyla yani  yine bir adaletsizlikle kapatıldı. “Hayırlı olsun” dedi ülkeyi yönetenler bu adaletsiz karara! Sonra Cumhurbaşkanı affıyla serbest bırakıldı katliamı yapanlar. Sivas bu ülkede bir kez daha en büyük ihtiyacın adalet olduğunu gösteriyor bizlere. Eğer bir karanlık çökmüşse üzerimize aydınlığa çıkmak için adalet mücadelesi vermek tek yolumuz tek çaremizdir.

Dün bu meydanda barolara karşı yapılan saldırıya karşı savunma mitingi yaptık ve yine gür sesimizle adalet istedik. Bu işin şakası yok dedik binlerce meslektaşımızla birlikte. Baroları bölmek istiyor siyasi iktidar, çünkü korkuyor. Baroların ve avukatların birarada olmasından korkuyor. Tıpkı Mussolini gibi korkuyor, Tıpkı Franco gibi, Tıpkı Salazar gibi korkuyor siyasi iktidar. Korkuları avukatlık mesleğinin tarihsel yönüdür. Barolar işkenceye karşı çıkmasın, barolar hak savunucusu mücadeleci avukatlara sahip çıkmasın, barolar çevre katliamlarında sussun, barolar kadına yapılan şiddet, işkence ve katliamlarda konuşmasın, barolar halkın yanında olmasın onlardan kopuk olsun istiyorlar. Ancak başaramayacaklar. Açıktır ki bugün iki avukat –Ebru ve Aytaç-aynı zamanda barolar için, aynı zamanda savunma mesleğinin onuru için direniyor. Avukatlık mesleğine yönelen saldırılara karşı bedenleriyle direniyor. 

Direniş büyüdükçe çaresizlik de artıyor. Dün Ebru’nun teyzesi Sultan Kaya ve müvekkili Hasan Basri Yıldız işte bu çaresizlikle tutuklandı. Gerçek o ki, öksüz ve yetim Ebru’nun anne yarısı olan  teyzesini tutuklayacak kadar güçsüz, görme duyusu olmayan müvekkilimizi tutuklayacak kadar acizler. Cumhurbaşkanı’nın evinin önünde “adalet” kelimesini dile getirmeye cesaret edebildikleri için tutuklandılar. Sultan Kaya, Ebru ve Aytaç yaşasın diye bugüne kadar hem bu alanda hem pek çok farklı alanda basın açıklamaları yaptı. Defalarca gözaltına alındı. Ama yılmadı. Çünkü aynı zamanda bir anneydi o. Tutuklamak yıldıramaz Sultan Teyzemizi. Buradan ona ve müvekkilimize selam olsun diyoruz! Bugün aynı zamanda onlar için ve yine onların yerine de buradayız. Ebru ve Aytaç’ın sesi olmak suç olamaz asla onları yaşatmak istemek de öyle! Sultan Teyze ve Müvekkilimiz Hasan Basri Yıldız derhal serbest bırakılmalıdır.

Avukat Ebru Timtik için günler ilerliyor. Avukat Aytaç Ünsal için günler ilerliyor. Benzer taleplerle açlıkta olan müvekkilimiz Didem ve Özgür de

Avukat Ebru Timtik hızla kilo kaybediyor! En son 41 kiloya kadar düştüğünü biliyoruz. Açlığın etkilerini bugünlerde daha çok yaşadığını,ağrılarının artmış durumda olduğunu da. Çok zamanımız yok! 

Aytaç 60 kiloya kadar düştü ve o  da kritik evreyi aşarak 150’li günleri geride bıraktı. O da açlığın etkilerini daha çok hissediyor artık. Zamanımız yok zamanımız  yokk! Adalet için bedenlerini açlığa yatıran meslektaşlarımız ve de müvekkillerimiz için kaybedecek  zamanımız yok. Bu yüzden elimizden geleni ardımıza koymayacak ve her yerde her koşulda onların taleplerini duyuracağız taleplerini kabul edin onların katili olmayın diyeceğiz!

Bugün burada bizleri yalnız bırakmayan Savunmaya Özgürlük Koordinasyonuna çok teşekkür ediyorum. Yine Sanat Meclisine ve burada olan tüm meslektaşlarımıza, ailelerimize, dostlarımıza çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız! Salı günü bu meydanda Ebru ve Aytaç’ın da sesi olan, onların yaşadığı adaletsizliğe karşı taleplerinin karşılanması gereği için konuşmasında onlara yer veren İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu’na yürekten selamlarımı iletiyorum...

Evet, Ebru ve Aytaç’ın sesi bugün dört bir yanda. İzmir’de baro eyleminde. İstanbul’da bu meydanda. Yarın Ankara’da yapılacak olan savunma mitinginde. Vanda,Adanada ve her yerde... Vatanımızın dört bir yanında talepleri yankılanıyor bugün Ebru ve Aytaç’ın. Tarih boyunca süregeldiği gibi adaletsizliğe ve zulme karşı direnme hakkımızı kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz. Adil yargılanma hakkı er ya da geç sağlanacak fakatt baro başkanımızın da daha önce söylediği gibi bu kez er olmalı er yoksa Aytaç, Ebru ölecek! Nihayetinde bugün biraraya gelip de onları yaşatmak için  verdiğimiz adalet mücadelemiz yükseliyor yükselecek ve mutlaka sonuç verecek. Buna inanıyoruz!

Haklı taleplerimiz, direnişimiz ve mutlaka biz kazanacağız! 


YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız